kedime çoban dikeni yapışmış çıkmadı o yerin tüylerini derinden kesmek zorunda kaldım.
elimizde bir top beyaz tüy birbirimize sarıldık küçük bir kezbana dönüşüp ağladık.
ne zaman saçımıza fön çektirsek yağmur yağar zaten.hofff.
gözyaşı dökerek bir kaç hafta önce gözyaşı dökmeden bugün dahil her gün cevabına sahip sorudur. yalnızlık var ağrı var dert var tasa var ülkenin hali ortada yalanlar dolanlar hırsızlıklar tecavüzler kimse mutlu değil her gün neredeyse yok yere toprağa düşen onlarca insan.. ağlamamak mümkün mü gözyaşlı veya yaşsız ne fark eder..
Yeni yeni dindi daha, şimdi düşmek isteyenleri daha gitmeden gözlerimden, öldürdüm hepsini.
Hep aynı sebepten ağladık. Her gün, her gece. Her saniye ağladık aslında, bazen dolduk taştık. Göz yaşları böyle zamanlar için sanırım, ilk başta insan içine dolduruyor onları, sonra taşıyorlar gözlerimizden. Sonrası malum ışte, uyuya kalıyorsunuz. Sonra tekrar aynı günü yaşıyorsunuz. Tabi bunu yaşamak denirse.
Bugun Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna kitabini bitirdim ve son sayfalarında istemsiz ağlamaya basladım. Tum kitap son sayfalara sığdırılmıs cok icten ve cok duygusal.