sadece ve sadece diktatörlük ile gerçekleştirilebilecek olan önerme. yazarlara ağır şartlar sunulduğunda da sözkonusu sözlüğün popülaritesini yitirmesi gündeme gelir ki bu da önermeyi geçersiz kılar. yani imkansız bir durum.
küçük bir ihtimalle-büyük ya da popüler- ismi her ne zıkkımsa, bu tür sözlükleri hizaya sokmak, ancak kurulduğu ilk günden beri süregelen geleneklerele olur ki sözlükler babında bir duayen olan ekşisözlük bile buna belli bir süre dayanabildi. ekşinin buna karşı mücadele verdiği o süre zarfında tek vücut olan yazar kitlesi, doğru zaman ve doğru yerde karşılaşma ve bütün olabilme anlamında, belkide tarih boyunca bir daha karşılaşamayacak olan özel bir kitleydi.
o zamanlar çoğunluk diye bahsedilen bu kitle zamanla sayı anlamında yaşadığı deformasyonla yavaş yavaş dağıldı. zaten mücadele etmek istemeyen bir parçasının koptuğu zamanlardı ve boyun eğmek zorunda kaldılar. velev ki sözlükler o zaman bir bir çoğalıyorlardı ve başka diyarlara kaçmak için en uygun zamanlardı; onlar da öyle yaptılar.
ilk zamanlarda tek tek sivrildiğinde anında tepki gören tek cümleciler ve bakınız yazarları, zamanla başa çıkılamaz oldular ve bu psikolojik baskıya ne yönetim ne de yetkililer müdahale edemedi; ki zaten etmek de istenmedi. neden istensin, kasalara deli gibi paralar aktı, cepler doldu.
burda yönetici ya da sahip her kimse belkide en son suçlanacak kimsedir ama kanımca. sen de ben de kim olsa aynı şeyi yapardı, amaç para kazanamak değil mi koyayım sözlük camiasının amına!
şimdi bizim gibi sözlük sevdalıları bu konuları eleştirirken empati yapmadan ilerliyor ve doğal olarak olay daha felsefik boyutlara kayıyor. aslında tamamen duygusal ehem şey pardon ticari.
sonra sonra bir sürü osuruktan teyyare sözlük kuruldu ve bir sürü yeni şey denendi. ben yapılanını da gördüm görmedim değil, ticari amaç gütmeden paşa paşa ilerleyen aslan gibi sözlükler mevcut; hatta bir tanesinde de yazıyorum ama nasıl bir sözlük diye sorarsanır bu yazının ilk paragrafında geçen o minik uyarıyla beraber başlarım anlatmaya; ''popüler olmayan'' bir sözlük.
adamlar sözlük yapmış ve makara tukara derken takılıyorlar; günde 20 25 entry ya giriliyor ya da girilmiyor. kavga yok trol yok sataşma yok saçmalama yok.
sadece yazmak isteyenler gelip yazıyorlar işte o kadar.
bunu uludağ ya da ekşi gibi sözlüklerde yapmaya çalışmak, hatta bırakın yapmaya çalışmayı hakkında konuşmak bile yersiz diye düşünüyorum, çünkü bu kadar büyük bir kadroya o yönlendirmeyi yapamazsınız arkadaş.
sözlükler artık canlı varlıklar gibi, nefes alıyor yaşıyor büyüyor küçülüyor. şartların doğrultusunda kendi yolunu kendi çiziyor. o yüzden boşuna kafa patlatmasın kimse, herkes baksın dalgasına derim ben naçizane...
