sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarından dem vuran bir öğretmene milli eğitim bakanı nimet ablanın verdiği cevaptır.
vatandaşı dinlemeye tahammülleri yok gibi bir havaları var. biz konuşacağız siz de dinleyeceksiniz. bu mudur siyaset. sorunlara yaklaşım biçimi halkı temsil ettiğini halk için var olduğunu dile getiren bir parti mensubuna yakışıyor mu?
bir yanda onca eğitim ve öğrenimin ardından kpss den 80 bile alsa atanamayan gencecik öğretmenler bir yanda sırf vajinası olduğu için vajina kontenjanından eğitim bakanı olan bir kadın. bu ülke gerçekten çok garip...
vekil imam olarak mülakatla aldıkları imamhatip lisesi mezunu onbinlerce kişiye önce kadro veren, sonrada maaşlarını 700 liradan 1940 liraya çıkaran hükümetin, kahrolası!? atatürkçü aydın gençlere çok gördüğü şeyin ifadesidir.
vekil imam olsaydınız kardeşim deseydi daha yerinde olabilirdi.
Bugün de 'kız çocuklarının eğitim görmesi çok önemli' söylemiyle eğitim sitelerinde haber olan bakanın söylediği söz.bugün eğitimine önem verilmesi gereken kızlar ileride iş bulamıyoruz derse okumayı tercih etmeyebilirdiniz düşüncesi ile karşı karşıya kalabilirler mi bilemiyorum.
hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bazı insanlara yaranarak bir yerlere giren tuzu kuru, karnı tok, maaşı hemen yatan insanın söyleyeceği söz olabilir ancak.
ülkemizde öğretmenliği sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler olarak bölüp, ardından bu konuşmayı yapmak yanlıştır. siz kadrolu olarak atadınız da biz mi sözleşmeli olmayı istedik denilmesi gereken durumdur.
ağustos öğretmen atamalarının otuz bin, fakat atanmayı bekleyen öğretmen sayısının bu sayının on katı olduğunu düşünürsek pek bir tercih hakkı kalmıyor olsa gerek.lafla peynir gemisi yürür mü? verdiysen sözünü tutacaksın. tutamıyorsan ağzını tutmaya çalışacaksın.
''öğretmen olup ne halt edecen'' diye bir açıklamada ben bekliyorum. baştan sona saçmalıklarla dolu olan meb sisteminin halinin özetidir aslında. meb gibi oğlum olsa sevmezdim.