sözelcilerin zeka düzeyinin düşük olduğu gerçeği

entry132 galeri1
    26.
  1. birşeyin sonuna 'gerçeği' kelimesini ekleyince onun gerçekten gerçek olduğunu sanan kitleye hitabeden iddia.
    4 ...
  2. 27.
  3. sözel zekâ kitap okumakla gelişiyorsa, sayısal zekâ da sayı saymakla veya dört işlemin kullanıldığı problemleri çözmekle geliştirilebilir der ve uzaklaşır sözelci adam. kelime oyunlarını anlayamayanlar için bu açıklamayı sayısal olarak da yapayım diyeceğim de ben de sözelciyim. *
    tanımı unuttum editi: sözelcilerin sayısal zekâsının düşük olduğu gerçeğinden saçma bir gerçektir. gerçek olmama ihtimâli yüksek olan bir olgudur, durumdur, tespittir.
    5 ...
  4. 28.
  5. ilk entrysinde önermesini sunup daha sonra katıldığını söyleyen bir bünyenin sayısalcı olduğu, bu sayısalcı arkadaşın da zeka düzeyinin yüksek olduğunu ima ettiği göz önüne alındığında; sayısalcı zeka düzeyinin sözelcinin çok çok altında olduğu sonucuna varmamıza neden olan önerme.

    ne demek istediğimi anlamanız için ısrarla bakınız:
    1. #3691848
    2. #3691961
    1 ...
  6. 29.
  7. zekanın bir çok çeşidi vardır ancak bunlardan biri sözel-sayısal zeka değildir. sözelcilerin sayısal yapamadığı gerçeği insanların canını acıtıyorsa kendi acıları içinde yaşamaya devam edebilirler.

    sözel-sayısal konusu zeka değil yetenek işidir.
    kiminin sayısala yeteneği varken kiminin de sözele yeteneği olur.

    ancak tekrar söylemek gerekir ki sayısalcılar sözeli bir dereceye kadar yapabilirken sözelcilerin sayısalı anlamak ve kavramakta zorlnadığı da bir gerçektir.

    bunu toplumumuz insanları bir türlü kabul etmek istemezler çünkü zekanın sadece matematik sorusu çözebilmek olduğunu sanarlar. oysa ki zeka hayatın içindeki yerinle alakalıdır en başta.

    nelere karşı koyabiliyorsun, ne kadar mantıklısın, ne kadar güçlüsün.. işte bunların cevapları aslında insanın zeka düzeyini ortaya koyar ama bunu kime kabul ettirebilirsin ki...
    0 ...
  8. 30.
  9. zekanın bir çok çeşidi vardır ancak bunlardan biri sözel-sayısal zeka değildir. sözelcilerin sayısal yapamadığı gerçeği insanların canını acıtıyorsa kendi acıları içinde yaşamaya devam edebilirler.

    sözel-sayısal konusu zeka değil yetenek işidir.
    kiminin sayısala yeteneği varken kiminin de sözele yeteneği olur.

    ancak tekrar söylemek gerekir ki sayısalcılar sözeli bir dereceye kadar yapabilirken sözelcilerin sayısalı anlamak ve kavramakta zorlnadığı da bir gerçektir.

    bunu toplumumuz insanları bir türlü kabul etmek istemezler çünkü zekanın sadece matematik sorusu çözebilmek olduğunu sanarlar. oysa ki zeka hayatın içindeki yerinle alakalıdır en başta.

    nelere karşı koyabiliyorsun, ne kadar mantıklısın, ne kadar güçlüsün.. işte bunların cevapları aslında insanın zeka düzeyini ortaya koyar ama bunu kime kabul ettirebilirsin ki...
    0 ...
  10. 31.
  11. kofti gerçektir. yıllardır anlamamıştır bu ülkenin yöneticileri, iş adamları, anneleri, babaları. bu ülkenin mühendise, doktora, avukata olduğu kadar tarihçiye de ihtiyacı vardır, antropologa da ihtiyacı vardır ki ermeni soykırımı diye bir şey olmadığı kanıtlayabilsin. ya da gazeteciye de ihtiyacı vardır ki doğru haberi alabilsin. edebiyatçıya da ihtiyacı vardır ki sanatını icra edebilsin; gelecek nesillere o günün şartlarını, yaşamını, düşüncelerini, gerçeklerini romanlarıyla, şiirleriyle, hikayeleriyle aktarabilsin. arkeologa da ihtiyacı vardır ki ülkede gizli saklı yerlerde hala gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen binbir medeniyetin beşiği anadolunun höyüklerini, köylerini çıkarabilsin. reklamcıya ihtiyacı vardır ki dünyaya ülkesini en güzel biçimde tanıtabilsin.

    velhasıl kelam sorun bu kofti gerçeği ortaya çıkaran zihniyette. ülkemizde öss diye bir gerçek var. ve bu gerçeğin gençlere dayattığı kısır bir seçenekler bütünü. sayısalcıysan doktor, mühendis; eşit ağırlık öğrencisiysen avukat olursun. sözelciysen bi * olamazsın afedersin.

    önce sözel bölümden öğrenci alan fakültelerin, bölümlerin, mesleklerin yararını belletmek lazım insanlara. ondan sonrası bir şekilde yoluna girer diye düşünmekteyim.
    3 ...
  12. 32.
  13. Sayısalcı olmayı bir övunc meselesi olarak gören ve hayatında bundan baska ovunecek birşey bulamayan birinin sacmalamasıdır. Jules verne in ve arthur c. clark ın birçok icadı yıllar önceden düsünmesi bu saçma hipotezi çuruten örneklerden biridir.
    1 ...
  14. 33.
  15. sayısalcıların da zeka düzeyinin düşük olduğu gerçeğini unutturmaya çalışan, sayısalcı söylemidir. ıngıltere nın böl-yönet stratejisinin, öğretim alanındaki başarısını da kanıtlar niteliktedir bu tür söylemler. önce sayısalcılar ve sözelciler diye bölünürüz sonra da saldırırız birbirimize. bu yapay bölünmüşlük doğanın bütünlügüne zarar veremez, anlayamayız. külli bilgiden yoksunuz; tanrılar yaratmaya mecburuz.
    (bkz: leonardo da vinci)
    2 ...
  16. 34.
  17. öss'ye çalışıp otuzbir çeken bünyenin dar dünyasının gerzek tespiti.
    4 ...
  18. 35.
  19. 36.
  20. zekayı armut veya elma gibi görenlerin tespiti olabilir. bir eşit ağırlıklı olarak, sözel dersler sayısallardan her zaman daha komplike gelir bana.
    6 ...
  21. 37.
  22. 38.
  23. yaratıcı olamadıklarıda varsayılır.
    **
    1 ...
  24. 39.
  25. bir sözelci olarak ancak bu başlığı açan adam sözelciyse inanacağım önermedir.

    başlık refere ediyor çünkü bir çok şeyi.
    3 ...
  26. 40.
  27. bölümüm sözel puanı ile öğrenci ile alan bir bölüm. bölümümden mezun olan kişilere bakıyorumda, hepsi sosyal statü sahibi olmuş, çalıştıkları ajanslarda bir elleri yağda, diğer elleri balda mesai yapıyorlar, bu kişiler bu seviyeye onlarca yıl çalışıpta gelmedi çoğunluğu için üniversite yılları uzak yıllar değil. birde mühendisler var tabi, onlar üniversiteye sayısal puanla girmişlerdi ve sözelciler elleri kasıklarında bölüm bitirirken arkadaşlar mor gözlerle etrafta gezmekteydi, sonrasında ise uykusuz geceler mühendisler için bitmedi, üniversiteye sayısal puanla girmiş bu karizmatik mühendisler, üniversitede daha çok zorlanmanın ardından, sözelciler gibi ajanstan çıkıp gümüşsuyu'nda birer bira dahi içemiyorlardı, genellikle arkadaşların hep zorunlu işleri olur geceleri napacaksın. aldıkları para dersende, mühendisler yıllık olarak ortalama bir kombine kart parası daha fazla para alıyordur. doktorlar içinde durumun fazla değişik olduğunu sanmıyorum. ha sölemeyi unuttum ben gerizekalıyım bu arada. ülkemizdeki eğitim sistemi çok kötü bik bik bik... bi baltaya sap olama... -usta o sakın 'bir' olmasın- dedim ya eğitim sistemi kötü diye....
    4 ...
  28. 41.
  29. sayısalcı olup öss de sıfır çeken de var sözel de türkiye 1ncisi olanda var.

    Ayrıca türk gencinde bir kompleks midir nedir bu zeka meselesi? herkes ilkokulda einstein zanneder kendini "einstein ilkokuldayken okuldan atılmış ekiekieki..." geyiğini çevirir. şöyleki herkes aynı şeye eğilimli olmak aynı şeyleri yapabilmek zorunda değil yapamazda zaten. öyle olsa herkes doktor yada herkes ressam vs. olurdu.kompleks meselesine gelecek olursak(evet kompleks)herkes karşısındakinden kendini daha üstte görmek istiyor ve kendisinden üstte olduğunu anladığını ezmeye karalamaya çalışıyor.
    yazıktır hem sana hem ona.kendinizle barışınız acilen! ve esen kalınız.
    2 ...
  30. 42.
  31. 43.
  32. yalani yoktur yanlisi vardir. sözel bölümün puani daha düsüktür ve egitim sisteminde daha az önem verilir.
    2 ...
  33. 44.
  34. yalnızca türk siyasi hayatına baktığınız zaman bile sayısalcıların hep en yüksek mevkilerde olduğuna şahit olursunuz; lakin o saçmasapan siyasi hayata biraz daha yakından baktığınızda ülkenin ne kadar boktan bir şekilde (ve kimler tarafından)yönetildiğini de görürsünüz.
    4 ...
  35. 45.
  36. bir sayısalcının tespiti sanılan yanlış düşünce.
    1 ...
  37. 46.
  38. 47.
  39. iki kelimeyi bir araya koyup söyleyebilmeleri düşünüldüğünde, çoğu sayısalcıya göre zeki olmaları ile çürütülen sözde gerçek.
    2 ...
  40. 48.
  41. Eğitim sisteminin getirisini insanların zekasındaki problem biçiminde yorumlamaktır. Herhalde bu kadar insanın sayısal zekaya sahip olmadığı değil sistemin temeli oluşturmasındaki eksikliği konuşmak lazım. Bu mantıkla bakarsak sözelci diye aşağılanan bu insanlar örneğin roman yazıyorlar. Araştırma yapıyor ve bazıları bilime hizmet ediyor. Siz öss'de matematik, fizik çözdünüz diye dünyaya hükmetmiyorsunuz. Bazen onlar sizden çok daha aktif oluyorlar yaşamda. Bu tartışma ya da düşünce de ancak "sınav" la sıkıştırılmış hep ötekini geçmeye ve hor görmeye endekslenmiş beyinlerde görülür. Görülüyor da.
    1 ...
  42. 49.
  43. sayısalcıların dünyanın anasını siktiği gerçeği kadar vurucu olamayacak olan önerme.

    şöyle ki; ne kadar savaş aracı, gereci, kılı, yünü, gaz odası, işkence aleti, atom bombası, bilmem ne bombası varsa, nedense hepsi, zeka düzeyi sözelcilerden daha yüksek olan sayısalcılar tarafından yapılmıştır. allah allahtır ki zeka düzeyi sayılsacılardan düşük olan zavallı sözelciler de, dünyayı kurtarmaya çalışmaktadır. dünyayı kurtarmaya çalışmak zeka düzeyinin düşüklüğünü gösteriyorsa bilemem tabi...

    (bkz: isyanım sana değil)
    2 ...
  44. 50.
  45. okan bayülgen sendromunun nadide örneklerinden olan bir tespittir.

    geç kalan edit: ulan ben bunu 'sözlükçülerin zeka düzeyinin düşük olduğu gerçeği' olarak okumuşum. bu entry iLe ba$Lık arasında ba$ka türLü bir aLaka kuruLamıyor zaten. maL mıyım neyim anLamadım ki.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük