türkiye de sözel öğrencilerine öküz muamelesi ya da sağımlık dana muamelesi yapılması durumudur. sözel derslerin evrensel konular içermemesinden ötürü olabir mi acaba? hani türkçe sadece türkiye yi ilgiderir, türk tarihi sadece türkleri ilgilendir. ama coğrafya herkesi ilgilendirir neden öküz muamelesi görüyor sözelciler?
bir türkiye gerçeğidir; bu muamele yapıldığındandır belki politikalarımızın günlük olması. *
ya da başbakanlarımızın hitap şekilleri bu yüzden böyledir. (bkz: ben çevrecinin daniskasıyım) *
nüfus sayısına bakılmaksızın her yerde üniversite açılmasını unutmamalı tabi. *
sözel öğrencisi hedonist olan süper bir varlıktır.
zevklerine düşkün , sosyal etkinliklerden mahrum olmayan , tarih , coğrafya , dil iletişim ve kültür , felsefe , sosyoloji , psikoloji , mantık gibi güncel hayatın bizzat içinden olan konuları öğrenirken ve öğrendiklerini gündelik yaşam içerisinde uygularken zevk alan her daim bir kız arkadaşı bulunan telefonunun rehberine baktığında dertleşecek birilerini bulması kaçınılmaz olan süper bir karakterdir.
-zevkleri yoktur eğer zevklerinin peşinden giderlerse çok bilinmeyenli denklemi kim çözer.
-sosyal etkinlik sıfırın altında denecek kadar azdır kendilerini asosyal bir varlık haline getirmenin çabası içindedirler üniversiteye girince rahat ederiz nasıl olsa düşüncesi içerisinde gençlik yıllarını heba ederler.
-kendilerini john nash olarak görürler ama basit bir öğretmen olmaktan öteye geçemezler.
-sözel öğrencisi pisa kulesine baktığında tarihini , orada neler yaşandığını , kaç kişinin oradan aşşağı atıldığını düşünüp hayal eder iken , sayısal öğrencisi kaç derecelik açıyla eğildiğini hesaplamakla meşguldür.
doğrudur abi. sayısal fakültelerin kantinleri bile düzgün iş yapamıyor. çünkü herkes ders çalışıyor. gördüm ben bunu. bi final dönemi poğaça tost çay ve kahve yüzlerini güldürüyor tüm olay bu.
