çoklu zeka kuramından haberi olmayan insanın sersenişleridir. gardner'den haberi olsa ne değişirdi, bence bir bok değişmezdi zira bizim ülkedeki bakış açısıyla alakalı bir durumdur. yapacak bişey yok efendim.
lisede kraldır kral... o 4 sene varya dünyanın en güzel seneleridir %90ı için. ama gel gör ki o lanet olası 4. sene varya işte sınav sensi, o sene gelip çattığı zaman götleri nasıl bir tutuşur belli değil. önünü alamazlar yani. ondan sonra yok ben 1 sene daha hazırlancam yok tmye geçicem yalan o işle yaş. 4 senedir matematik namına hiç bir şey görmüyorsun 0 sın ya. bunu 1 senede toplayabileceğini mi inanıyorsun. hadi 1 sene yeterli zaman diyelim, 1 sene full çalışıcak mısın tabiki de hayır. sen sözelcisin ders çalışmazsın... çok kötü bir durum ya.
salak sanılırlar ama aralarında benim gibi türkiye 1581.si olan tipler de bulunur. öhöm öhöm. üstelik düz lise çıkışlıydım. demem o ki ne sözel ne sayısal hiçbir halt fark etmiyor deli gibi çalışırsanız her koşulda kazanırsınız, yoksa ben az dırdır çekmedim okul yönetiminden salak mısın eşit ağırlık seçseydin ya diye...Velhasıl insan nerede iyi olduğunu düşünüyorsa o alanda ilerlemeli.
Hem acıdığım hem dahil olduğum sınıftır. her ne kadar sosyal bilimler liseleri açılsa da giderek resmen yok edilmeye çalışıyorlar. iş imkanları kalmadı. neden? gidecekleri birçok bölüm ellerinden alındı çünkü. eşit ağırlık sözeli s..kmek için açılmış bir bölümdür yalnızca kabul edin ya da etmeyin öyle.
Matematik zekasından yoksun oldukları için, tembel gözüyle bakılan şanssızlar. Sözel derslerin de kendilerine göre zorlukları olduğunu çevrelerine anlatmakla uğraşamayıp, beceremeyince kaderin bu hain oyununa susarak boyun eğenler topluluğu.
çevresi tarafından (bkz: ayaklı sözlük)muamelesi gören insanlardır.
her kelimenin anlamını bilmesi şartmış gibi davranılıp
sürekli soru yöneltilmesidir
sayısalcılardan gelen paragraf sorularını doğru yanıtlasalar bile her daim aşağılanmaya maaruz kalan insanlardır.
örneğin
ben:bunun cevabı C çünkü ayşenin hayatından bahsediyor
sayısalcı:ben bunu yapardımda dikkat etmedim yeaaa yoksa çocuk oyuncağı.
ulen yavşak madem çocuk oyuncağı niye soruyon.
bir ygs sınavında türkçe bölümünden 37 net yapsanız bile daima gerizekalı ,kolaycı muamelesi görürsünüz
halbu ki bilmezler ki girdikleri ygs sınavında bütün sorular yoruma dayalı
kitap okumazsan
türkçeye hakim değilsen
istediğin kadar fonksiyonları bil türkçeyi yapamazsan kalırsın ortada.
oysa bir sözelci fen ve matemetik bölümündeki yorumlamaya açık bütün soruları yapar.
sözelciyi gerizekalı sanmak en büyük gerizekalılıktır.
çünkü sözel bölümde formül yoktur dayarlar size paragrafı yapacaksın bunu derler yapmazsan sıçarsın çok net.
matematikte ise formülleri ezberle az biraz temelin olsun zaten yaparsın
aslında sosyal ve sayısal aynı zeka seviyesindedirler
ama matematiğin bu kadar talep görmesi ismini vermek istemediğim bir filozofçu * yüzündendir.
eğer o okulunun kapısına (bkz: matemetik bilmeyen giremez)yazmamış olsaydı ,sözelcileri aşağalık kompleksine sokmaya çalışmazlardı.
Hep anlatıyorum hep te anlatıcam. Sözel öğrencileri aptaldır diyenler zeka türlerini bilemden mi konuşuyorlar? . Zeka tüleri ;
Mantıksal Matematiksel Zeka
Sözel-Dilsel Zeka
Görsel Zeka
içsel Zeka
Sosyal-Kişiler Arası Zeka
Müziksel-Ritmik Zeka
Doğa Zekası
Kinestetik-Bedensel Zeka olarak 8'e ayrılır. Zeka türlerinin arasında sözel zeka varken , siz nasıl hala sözel öğrencileri aptaldır diyebiliyosunuz? Peki eğer çok zekiyseniz, zeka türlerinden nasıl haberiniz olmuyor?
Evet...Artık TM okuyan adamdan bir farkı kalmamıştır. Matematik var ulan! sözelde ne matematiği bu? ingilizce yok matematik var... Niye sözel oluyoz ozaman arkadaş adı üstünde sözel.Neyse ama güzel olmuş matematik olmasi.Alttan dersi olanların işine yariycak gibi görünüyor çünkü lise 1 konuları goruluyor.
genelde lisenin en serseri ve en haylaz öğrencileridir. erkekler sivilceli ve dövüş budalas olmakla beraber kızları hem güzel hem serseridir.
(bkz: ulan ne yıllardı bee.)
okuyan adama bile aptal diyen yurdum insanının marifetidir. birebir okuyan arkadaşlarım var, bir kısmı aptal olsa da bunun bölümle alakası olduğunu düşündürtmemişlerdir hiçbir zaman.
bütün genellemeler gibi bu da yanlıştır. sayısal öğrencilerin birçoğunun kafasında ya da toplumun büyük bir kısımında böyle bir yargı vardır, bu da gerçektir ancak bir iki küçük noktaya temas edesin geldi.
mesela öss denen bir olay var ve çoğu öğrecinin istediği bölümler mimarlık, tıp, mühendislik vs.
adama gidip soruyorsun; neden kazanamadın? cevap veriyor; sayısalları yaptım da sözelleri yapamadım.
hani madem çok kolay sözel sorular, yapsana evladım o zaman, hazırlanma bir daha bir sene boyunca. bahsettiğimiz sözel de birinci bölümün soruları. allahtan ikinci bölüm sorularını çözmeye lütfetmiyorsunuz.
ikinci bir kanı da, sözel öğrencilerinin ezber yaptığı yönünde. "ne var lan ben de ezberlerim yaparım" diyorsanız üstteki paragarafı okuyunuz. ayrıyetten hukuk öğrenciler ya da tıp öğrenciler o koca koca kitapları ezberliyorlar mı? hayır. bir mantığa oturtup, kendince çıkarımlar yaparak öğreniyorlar, işte sözel öğrencileri de böyledir.
son olarak onların da iki tane ayağı, iki tane eli falan var bu kadar korkmayın. iyi bölümlere yerleşenleri de, mutlaka matematik ve fen bilimleri yapıyorlar. nasıl sayısal öğrencileri türkçe ve sosyal yapıyorsa. yapamazsan zaten giremezsin.
fen liselerine alternatif olarak sosyal bilimler lisesi açılmıştır ve de bu geleceğimiz için çok çok hayırlı olmuştur... artık sadece kafası hiçbir derse basmayanlar değil geleceğin sosyal bilimcileri, hakimleri,edebiyatçıları, tarihçileri sözeli bilinçli olarak seçiyor..
şimdiye kadar bir hegel, kant, spinoza, orwell, joyce, camus, kafka, freud, nietzsche, heidegger, dostoyevski ve yüzlercesini sadece uzaktan görme sebebimizdir. sözel okuyan öğrenciler aptaldır, evet. çünkü lise 1'deki aptalların %90'ı sözele gider.
sinema ve görsel sanatları abd'den, opera, operet ve vodvilleri fransa'dan, tiyatro'yu almanya ve rusya'dan, resim ve heykel sanatlarını italya'dan, arkeolojiyi avusturya'dan, psikoloji-sosyoloji ve davranış bilimlerini almanya'dan, filolojik ve linguistik çalışmaları ingiltere'den, sanat tarihi'ni italya ve almanya'dan, etnolojiyi almanya ve avusturya ile kısmen abd'den, iletişim bilimini küllüyen abd'den, hukuk sistemini isviçre ve italya'dan ithal eden bir ülkenin kendi değerlerine bakış açısını gösteren açıklamadır.
ondan sonra oturur düşünürler "yahu bu sene avrupa'ya en fazla ticari araç ihracatını biz yaptık ama yine bir yerlerden açık veriyoruz, neden acaba" diye. kendi tarihini, siyasetini, sinemasını, hukukunu oluşturmaktan aciz bir ülkenin aptal insanları da kendilerini yüceltirken bu değerleri oluşturacak insanların kendi mesleklerini "yapamaması" için her türlü ortamı hazır eder. durum budur...
not: sözel okuyan öğrencilerin aptal olduğunu ima eden bir başlıktan yönlendirildiği için sakil duran bir entry durumundadır. bundan sonraki entrylerde de aynı etki görülebilir.
Matematikten korkan ve onunla yüzleşmekten çekinen aslında imkan olsa okuduğunu bile okumayacak olan kişiler. Aptal önermesi ağır kaçacağından: Kafası sayısal şeylere basmayan.
sözel çıkışlı öğrenci olmama rağmen çoğu sayılcıdan daha iyi çözerim integral türev falan. ayrıca sözelci olmak ezberci olmak değildir edebiyat seversin tarih seversin o alanda okumak istersin seçersin. ama bizim ülkemizde sevdiğin meslek değil para kazanılan mesleğe göre bölüm seçmek gibi bir yapı olduğundan burada bile böyle aptal bir geneleme olması şaşırtmamıştır.
çok acımasız bir genellemedir. ancak düz liselerdeki başarısız öğrencilerin sözel bölümü diğer bölümlere göre nispeten kolay görüp onu seçtikleri aşikardır. sözel bölümdeki herkes aptal olmasa bile bütün başarısız öğrenciler sözel bölümü seçer denirse daha bir doğru olur.
bunu diyeni sayısal ortamda obeb/okek'ine ayırıp, avagadro sayısıyla çarparım.sonrada dünya coğrafyasının jeopolitik konumu en önemli olan ülkelerden birine gömer, tarihe adımı altın harflerle yazdırırım.
fazlasıyla yanlış önermedir. sayısal öğrencisi olmama rağmen eğer okulumda adam akıllı sözel eğitim verileceğini bilseydim mutlaka sözel bölümü seçerdim. sanat yahu sanat... var mı ötesi?
devletin ve ne yazik ki bazı öğretmenlerin bakış açısıdır. tabi bunu yapan insanlar aptaldır. ancak sözel okuyan bir insan aptal mıdır? sayısal okuyan biri çok mu zekidir? iste bunların cevabı hayırdır. arada hiçbir fark yoktur. mühendislik okuyan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; sayısalda da aptal vardır, sözelde de, eşit ağırlıkta da. tıpkı bu bölümlerde zeki insan olduğu gibi. ancak ülkemizde bazı kişilerce sayısal okuyanlar daha üstün gibi görülüyor. bu kesinlikle yanlıştır ve düzeltilmesi gerekmektedir.