özgür suriye ordusu ve onun taraftarlarına yapılan zulümlere karşı hertürlü direnişi yaparken, esed tarafındaki müslüman kardeşine acımayan, esedin devrilmesi uğruna onun canına kıymaya, ırzına geçmeye, onu yok etmeye karar vermiş, onlara diş bilemiş insan(cık)lardır. bu sözde israil, birleşik devletler düşmanları genellikle kapitalist avmlerden çıkmaz, ünlü giyim mağazalarında alışverişlerini yapar, lüks spor otosuyla evine gidip namazını kılar. dünyanın öbür tarafında ki müslüman kardeşini doyurmak için 2 tl lik mesajlarını gönderip 1 insanın bile doyamayacağı parayı yolladıktan sonra huzur içinde namazını kılar, ancak suriyedeki muhaliflere yüzlerce liralık meblalar yatırıp daha fazla insanın ölmesini sağlar. sadece muhalif tarafından bebeklerin öldüğünü sanarak "katil esad" diye bağırır, ama muhaliflerin kıydıkları canları, girdikleri ırzları, yaktığı ocakları görmezden gelirler. ruhunu emperyalizme satmış bu dolandırıcıların genel habitatı, düşmanı oldukları zina ortamları (kasetler ile mevcut), çeşitli yayın kurum ve kuruluşları, bankalar ve avm lerdir. ülkenin tüm köşelerine parsel parsel yerleşmelerine rağmen dinlerini yaşayamamaktadırlar ve ölümlerinin ardından yıllar geçmiş adamlara hala aynı günkü gibi kin ve nefret duymaktadırlar. gayrimüslim halkın isteklerini gözetmeksizin kendi dinlerinin hüküm sürmesini isterler, ancak tezat bir görüş iktidara yürüdüğü zaman "eşitlik istiyoruz" derler.
not: müslümanım, ama bu adamlarla aynı ülkenin havasını solumak gücüme gidiyor.
