Sözcüklere dikkat edin,
olağanüstü olanlarına bile.
Çünkü olağanüstü için yapabileceğimizin en iyisini yaparız,
kimi zaman sözcükler arı gibi sokarlar
ve bir öpücük bırakırlar iğne yerine.
Parmaklar gibi değerli olabilir sözcükler
Ve kaya gibi güvenilirdir sözcükler
kıçınıza sokarsınız onları.
Ama hem papatyalar hem de bereler gibi olabilirler.
Yine de severim sözcükleri.
Tavandan düşen güvercinlerdir sözcükler.
Dizlerimde oturan altı kutsal portakaldır onlar.
Sözcükler ağaçlardır, yaz'ın bacakları,
Ve güneş, ve onun tutkulu yüzü.
Ne var ki sözcükler sıklıkla yanıltır beni.
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki,
Bir sürü öyküler, betimlemeler, atasözleri, vb.
Ama sözcükler yetersiz kalır,
yanlış olanları gelip öper beni.
Kimi zaman uçarım bir kartal gibi
ama bir çalıkuşunun kanatlarıyla.
Yine de sözcüklere dikkat etmeye
ve kibar olmaya çalışıyorum.
Sözcüklere ve yumurtalara özenle dokunmalı.
Bir kez kırıldılar mı olanaksızdır
Onarılmaları.
jean paul sartre' nin, babasının ölümünden sonra annesiyle beraber yanına taşındığı dedesiyle çatışmasını anlatan, kendi otobiyografisi. nobel' e aynı kitapla aday olmuş ancak ödülü reddetmiştir.
sartre'ın bu kitapla layık görüldüğü ödülü reddetmesine rağmen
parayı aldığına dair söylentiler halen dolanmaktadır etrafta.
e ne anladım ben o zaman ödülü reddetmekten be sartırım he?
en büyük ödül para değil mi bu 'öz'den yoksun olduğumuz alemde?*
acımı
anlamıyor musun yüzümden
yüreğimi yansıtan
bir aynaya döndü
aklımdan azat oldu da dilim
yaşamın arkasından konuşarak
özgürlüğünü kanıtlıyor simdi
acımı anlamıyor musun yüzümden
bir kez olsun duy beni
sözcükler araya girmeden!*
Som sözcükler istiyoruz
ki dirensin gecenin ortasına
dünyanın yeni rüzgârlarına
sözcükler doğar temellerden
sözcükler doğar bina temellerinden
kaya gibi sert
boyun eğmez sözcükler.
Sözcükler yetmez konuşmaya hazırlık için
bizim tez canlı dünyamızda
ama susuzluğun nedenlerini gösterir,
çığlık,
duyurur "Yeter!" diye açlığı
sömürünün karanlığına karışırken
öfkesinin ışığı.
iki aylık edebiyat dergisidir. aynı zamanda yeni kuşak genç şairlere imkan tanımaktadır. eylül-ekim sayısında şu şairlere yer vermiştir: cevat çapan, refik durbaş, necvân dervîş, barış pirhasan,
g. vassaf, roni margulies, akgün akova, mustafa köz,
adnan metin, selahattin yolgiden, furkan yiğit tornacı, akın art,
ali akan, emel kaya, johann wilhelm ludwig gleim,
hakan tabakan, ahmet emin atasoy, oktay orhun,
kaan şimşekalp, mehmet yıldırım.
üstad'ın yazdığı oto biyografidir. Bazı çarpıcı cümleler içerir ki, bu cümleleri herkesin anlamasını kendiside beklememetedir. Çünkü yaşamak, anlamaktan öte bir duygudur ona göre.
Annem beni gülerek bağrına basıyor ve "her zaman neşelisindir, şarkı söyleyip durursun! Neden şikayet edeceksin ki! istediğin her şeye sahipsin" diyordu. Haklıydı da, şımartılmış bir çocuk hüzünlü olamazdı; onun, bir kral gibi canı sıkılabilirdi yalnızca. Yada bir köpek gibi.