çok ciddi bir tiraj yakaladılar radikal, milliyet, vatan, haberturk gibi gazeteleri çoktan geride bıraktılar, emin çölaşan'ın 500 bin hedefine doğru ilerliyorlar.
bugün 260 bin tirajla türkiye'nin en çok satan 4. gazetesi olduklarını iddia etmişler. haberin içeriği oldukça ilginç, "posta, hürriyet ve sabah'ın ardından..." iyi de o listenin tepesinde 662 binle zaman var, 4. sırada ise 331 bin ile sabah, 5. sırada 248 binle habertürk var. 260 bin de büyük başarıdır, her ne kadar çağdışı, yobaz, saldırgan, basın yayın ilkelerini benimsememiş, ülkenin başbakanına tayyip diye hitap edebilen bir gazete de olsa. ama işte gel gör ki 260 bin tirajla 6. sıraya yükselmek bile yetmiyor bunlara yine yalan haber yine yalan haber.
kanaltürk ün eski muhalif halinde ne kadar çirkef , ne kadar aşşağılık bir kanal olduğunu bilenlere yabancı gelmeyen gazete. söylediği her söz aşşağılama şeklindedir. doğru bir haberi varmıdır? bence hayır.
dünkü sayısında kenan evren 'le haşır neşir olmuş onu çoğu konuda alim kişi edasında referans almış, başlığında referandum ve hayır babında mhp'li bahçeli'nin fethullah gülen'e verdiği ayardan bahseden kısır döngü içinde yayın yapan gazetedir.
tutucu cumhuriyet'in 1 değil 1.5 gömlek alt versiyonudur. posta tadında haber yapıp hükümete yüklenip ayar verdiğini sanmak referansın bahçeli ve kenan evren olması manidardır her açıdan.
izmir ve muğla'da çok okunmasına dair yorum yapmayacağım. geçelim, gitsin.
ak parti yarin birgun hukumetten dustugu zaman acaba nereden malzeme bulacak, ne yazacak, ne cizecek diye merak ettigim gazetedir. ak parti'ye her turlu camur atarlar. her turlu pisligi uygun gorurler. kalemsorler -basta emin colasan- soylemedigini birakmaz mevcut hukumete. tam bir kaos ortami yaratmak icin var bu gazete.
bir tane guzel icraatten bahsetmezler. surekli olumsuz, surekli... balon gibi sisiriyorlar bos haberleri.
bu mu gazetecilik anlayisi?
bu mu arastirmaci gaztecelik?
bu mu halka arz edilen gercekler?
türkiye'nin en çok satan gazeteleri arasındaki milliyet ve vatan gezetesini geride bırakarak en çok satan 6. siyasi gezete olarak rekor kırmış gazete.
ilk beşte yer alan zaman, hürriyet, posta, sabah ve habertürk'ü de sallaması beklenen gazetedir ayrıca.
internet sitesi olmadan, doğan gurubu, ciner gurubu gibi büyük gurupları arkasına almadan büyük başarılara sadece ve sadece muhalefeti ve diğer gazetelerde konuşturulmayan yazarları ile ulaşmıştır.
akp karşıtlığından nemalanan gazete. cumhuriyet'in bir gömlek alt versiyonu. cumhuriyet'in tutucu çizgisinin yanısıra ne olursa olsun kültür- sanat açısından üstün bir yapısı vardır. sözcü'de bunu da bulamıyorsun. akp'nin ve rte'nin yanlışları üzerinden kısır döngü politika üretme yanlısı kısır çekişmelerden medet uman tavır kanımca eksik bir tavırdır. artı bunun yanında yıllarca gazeteleri sömürmüş birisi olarak türkçe kullanımının özensizliğini ve haber başlığında sansasyonellik kaygısı güdüldüğünü görüyorum. türkiye'de okuyucu bulacağını düşünüyorum. fakat bir gazete olarak beğenmiyorum. çok eleştirdiğim, tutucu çizgisinin eleştirilmesini mantıklı bulduğum cumhuriyet dahi daha tutarlı ve aklı selim köşecileri barındırır.
postal yalayıcılarının gazetesidir. hemen hergün olumsuz haberler yapıp, salakça manşetler atıp milletin huzurunu bozmak ve korku kültürü oluşturmaya çalışmak başlıca yayın ilkeleridir.
emin çölaşan, ufuk söylemez ve vural savaş gibi pek çok usta kalemin bulunduğu gazetedir. ayrıca ali tezel'in kardeşi şevket tezel, "çalışanların sözcü'sü" adlı bölümde gazetede yer alıyor. vural savaş'ın bugünkü yazısı dikkat çekici. osmanlı devleti'ndeki türklük anlayışına değiniliyor. yakup kadri, falih rıfkı atay ve ziya gökalp; osmanlı devleti'nde türklüğe karşı bir olumsuz bakış açısı olduğunu belirtiyorlar.
ayrıca gazetenin basit bir tasarımı var. bu nedenle basit, yalın ve akıcı bir muhalif gazete olduğunu belirtebiliriz. ulusalcı çizgide olduğu da açık. muhalifliği çok açık olması nedeniyle farklı bir tarafın vakit üslubunu yansıttığı iddiaları mevcut. şahsen kararlı bir muhalif çizgide bulunmanın sakıncalı olduğunu düşünmüyorum ancak her durumda hükümetin karşısındayız anlayışı mevcutsa; bu durum da tasvip edilecek bir durum değildir.
