fatma girik'in icindeki canavari hic du$unmeden di$ari cikardigi, onun bunun suratina bolca tukurdugu ve en nihayetinde camdan atlarken gotunu dagittigi program. sonralari kalkti yayindan, akil sagligimiz kismen kurtarilmi$ oldu.
bir bölümünde sahte cinci hocaya baskın yapan program, fato'nun soruları karşısında zor durumda kalan hoca bozuntusu
'' bak taş...ak geçme ölüyü diriltirim '' demişti.
fatma girik in herkesin yüzüne türkürdüğü televizyon programı.
yayından kalkalı çok uzun zaman oldu.
yeni bin yılın ilk zamanları idi. kanal d de yayınlanıyordu, çok pis yamulmuyorsam tabi. aradığı sadece adaletti, ama herkes için adalet.* bu adalet arayışında gerektiğinde insanların yüzüne tükürdü, gerektiğinde camdan aşağı atladı, gerektiğinde elindeki o takoz gibi miktofon ile kötü adamların kafasını kırdı. ama her seferinde adaleti buldu.
TV kanallarının bitmek tükenmek bilmeyen, "aslı astarı olmayan", tamamen ve tamamen reiting denilen aldatmcaya yönelik, "sansasyona" yönelik programlarından bir tanes idi.
"ne kadar ekmek o kadar köfte" misali, insanlarımız bu tür saçmalıklara prim verdiği sürece, diğer insanların hayatlarına "burun" sokma merakından vaz geçmediği, "geyik ve dedikodu" programlarından takip ettiği sürece, arkasıda kesilmeyecektir.
Basın & TV yok birbirlerinden farkı.
- Neden posta okuyorsunuz ?
+ Bulmacası eki için için*
* Sanki Posta'dan başka bulmaca eki yayınlayan gazete yok bu ülkede. Gerçek nedeni ise, tamamen 3 ncü sayfa dedikodu ve cinayet haberlerine yer vermesi, bolca magazin ve "Dr. Haydar Dümen" köşesinde yayınlanan "masa başı" hikayeleri.