söyleşi

entry5 galeri3
    5.
  1. pir sultan abdal şaheseri, ruhi su yorumu da çok güzeldir.

    Aldı aşık:
    Allah Allah desem gelsem
    Hakkın divanına dursam
    Ben bir yanıl elma olsam
    Dalında bitsem ne dersin?

    Aldı kız:
    Sen bir yanıl elma olsan
    Dalında bitmeye gelsen
    Ben bir gümüş çövmen olsam
    Çeksem indirsem ne dersin?

    Aldı aşık:
    Sen bir gümüş çövmen olsan
    Çekip indirmeye gelsen
    Ben bir avuç darı darı olsam
    Yere saçılsam ne dersin?

    Aldı kız:
    Sen bir avuç darı olsan
    Yere saçılmaya gelsen
    Ben bir güzel keklik olsam
    Bir bir toplasam ne dersin?

    Aldı aşık:
    Sen bir güzel keklik olsan
    Bir bir toplamaya gelsen
    Ben bir yavru şahin olsam
    Kapsam kaldırsam ne dersin?

    Aldı kız:
    Sen bir yavru şahin olsan
    Kapıp kaldırmaya gelsen
    Ben bir sulu sepken olsam
    Kanadın kırsam ne dersin?

    Aldı aşık:
    Sen bir sulu sepken olsan
    Kanadım kırmaya gelsen
    Ben bir deli poyraz olsam
    Tepsem dağıtsam ne dersin?

    Aldı kız:
    Sen bir deli poyraz olsan
    Tepip dağıtmaya gelsen
    Ben ulu bir hasta olsam
    Yoluna yatsam ne dersin?

    Aldı aşık:
    Sen ulu bir hasta olsan
    Yoluma yatmaya gelsen
    Ben bir Azırail olsam
    Canını alsam ne dersin?

    Aldı kız:
    Sen bir Azırail olsan
    Canımı almaya gelsem
    Ben bir cennetlik kul olsam
    Cennete girsem ne dersin?

    Aldı aşık:
    Sen bir cennetlik kul olsan
    Cennete girmeye gelsen
    Pir Sultan üstadın bulsan
    Bilece girsek ne dersin!
    0 ...
  2. 4.
  3. Siz aydınlık, kızıl bir güz göğüsünüz,
    Benimse içimde hüzün dalga dalgadır.
    Ve üzgün dudaklarımın üstünden deniz
    Çekilirken buruk anılar bırakır.

    -Cansız göğsümde elin boşa dolanıyor;
    Yaralı... ve sızlıyor dokunduğun o yer,
    Kadınlar pençeleyip dişledi, kanıyor,
    Arama, hayvanlar yüreğimi yedi.

    Davul gibi gümleyen bir saray bu yürek,
    Ayyaşların, canilerin hora teptiği!
    -Tadıyor çıplak boynunu koku, yüzerek!..

    Ey güzellik, ruhların çakıllı düveni!
    Diyorsun, bu kanlı yürek yok olup bitsin,
    Kalanı alev gözlerin yakıp kül etsin!


    (bkz: Charles BAUDELAIRE)

    Çeviri: (bkz: Erdoğan ALKAN)

    baudelaire bu şiiri (bkz: apollonie sabatier)'e göndermistir .
    1 ...
  4. 3.
  5. bana kalırsa bi çok söyleşide yöneltilen soru ile alınan cevap arasında ne idüğü bi belirsiz bi paralelik var. soru ne, cevap ne.
    1 ...
  6. 2.
  7. insan- Bunaltım öylesine geniş ve dolu ki
    Can tırnaklarımı batırmak zorunda kaldım
    yüreğimdeki seviye
    Onu umut, onu güven sandım.
    Ellerim geçti içinden, bir gövde değil
    Bendim eriyen benliğinde.
    Acım çengelle asılı,
    Acım kutsal ve saygılı
    Bildiğim her anının üstüne.
    Güçlü duyularıma anahtar
    Öyle bir anı..
    Bir anı, onu yenilmemek için sarıldım kuytulara
    360 kez yıkıldı dağlar gibi
    360 kez çoğalıyor üstümde

    Dost- Gömütlerimize doğduğumuzda
    Düştü ilk yıldız
    Ona yaklaştıkça görebildim
    ilk sevgide parladı
    Işığı genişlemeye.

    insan- Sen misin?
    Duyduğum senin sesin mi?
    Algıladığım sen mi?

    Dost- Ayna tut yüreğine
    Sevdikçe parlayacak ışığı yıldızının
    Şimdi korkuyla
    Neden geriye çekilmekte?

    insan- Soluk almama, ağzımı açmama karşın
    Göğsümde kabaran sesin
    Sen mi geldin, sen misin?

    Dost- Bir gün bütün sevgilerin sende toplandığını
    Ya da senden yayıldığını anlayacaksın

    insan- Büyük muştu. Buydu hep beklediğim
    Ama alışmadım. Alışamadım.

    Dost- Senin bilincinde yaşıyor oysa bu
    Bak, tek oluşduyusuyla nasıl artıyorum?
    Kendimi sana inandırabilmek zor.

    insan- zor değil, gerekli

    Dost- Varışa yaklaştıkça anlarsın
    Salt sözün söz olmadığını
    Konuşmakla yetiniriz
    Belki de dinlemekle.
    Durmak zorunda kalacağımız anı geciktirmek,
    Susmana saygı göstermek,
    Kendine acımanın verdiği çığlıkla
    Korkuya kapılmadan izlemek zor.
    Çağ tamamlandı, düğüm atıldı, beklemek zor
    Senden hiçbir şey esirgenmedi
    Yine de ilk açlığı geçmek zor.
    Bütünüyle sevmek, bir bedene
    iki kişiyi yüklemek zor.
    Tek başına ilki yaşamak
    Birbirine gerekli iki insanın,
    iki yalnız insanın,
    Dönülmez çağrısıdır
    Pusuda yatan direnç,
    Senden bunu istemek zor.
    Umutsuzluktan kurtulmak için
    Başkalarının musuzluğuna dayanırsan
    Gizi çözmek zor.

    insan- Zor belki ama gerekli
    Bilmeliydim.
    Bana öğrettiğin
    Ben de kalmazsa..

    Dost- Herşey sende artıyor
    Senden gelecek herşey.
    Yaşam budur işte.
    Ama sorun değil..
    Beceriksizce de olsa gül, yeni doğan güne
    O aydınlatacak yarını,
    Yarın,
    Senin toplayıp vereceğin
    Tüm gülüşlerde.

    insan- Desene değişmez hiçbir şey
    Sevginin içinde çoğalır umut,
    Umut yenilenmede..

    Dost- Umut çocuğum, umut
    Gömütlerimizdeki yıldıza düşen
    Işığın gözbebeğinde.

    (Şimdi ilk korkunun döüşüyle
    Göktaşı da düşse aramıza
    Geçer ıssız karanlıktan
    içi oyuk ağacız herbirimiz

    Ağusunu tükürüp attım yüreğimin
    Bu bozkır denizinde
    Kıpkırmızı kesildi toprak)

    Özel Arabul..
    0 ...
  8. 1.
  9. Sohbet.
    Herhangi bir konu hakkında konuşur gibi yazılan edebi yazılardır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük