'ben' butonunu da unutun. yazdıklarınızı unutun. tarihe not düşmeyi unutun, panpa'larınızı unutun.
biraz geri çekilin. gözünüzü kısın ve şu sözlüğe bakın, uzaktan bi bakış sadece, yapmanız gereken bu.
söyleyin bana yorulmadınız mı yazmaktan, çırpınmaktan, ilgi çekmekten, hayattan, insan olmaktan, her an nefes alıp vermekten, kısacası, siz olmaktan bıkmadınız mı?
dünya üzerinde bir yer teşkil ediyor olmak yetmiyor dimi, hacminiz yetmiyor asla? daha fazlası... anlayışlı olmalarımız, heyecanlarımız, dostlarımız, duygularımız, komşularımız, zoraki gülümsemelerimiz, kapatmak isteyip de kapatamadığımız telefonlarımız,, ve tabi aşklarımız.. aşklarımız var dimi..
yani yaşamak ve devam ettirmek zorunda olduğumuz bi biz var dimi?
aslında yok biliyo musun? hayır hayır, her şeyi bırakıp git demiyorum, korkaklar gibi kaç git demiyorum. belki yenilmek elinde değildir, yenilirsin ama gitmemek elindedir..
ve ben sana git demiyorum, sadece bırak şu sahtelikleri, kendin ol diyorum.
yani bi gün olsun mecbur olduğun için, mecbur olduğun şekilde değil, kendin için traş ol.
yani bi gün için, O'nun beğendiği, başkalarının hep bakacağı şekilde değil, kendin için giyin.