karşısındakinin onu anlamayacağını bilen insandır. boş yere konuyu ortaya atıp da kafaları bulandırmak istemez. söyleyeceklerini kafasında defalarca tekrarlar. farklı farklı diyaloglar oluşturur. her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür. bunları yaparken karşısındakinin vereceği tepkiyi de düşünür ve karşılık alamayacağını anlar, anladıkça daha da karamsarlaşır, daha da susar. insanlar onu umursamaz sanır, ilgilenmiyor sanır, bilmiyor sanır, sevmiyor sanır.. ama o her şeyin farkındadır. her şeyi düşünmekten yorulmuştur ve yoruldukça da susar.
çok çok sevdiği ve uğruna çok defa fedakarlık yaptığı birinden defalarca kazık yiyen insandır. defalarca kazık yemiştir ama çok sevdiği için bunu bir türlü fark edememiş, dahası konduramamıştır. konuşmama sebebi de içinde hissettiklerini kelimelere bir türlü sığdıramıyor olmasıdır. hayat ona insanları tanıtmak için ilk olarak karaktersiz birini sevdirmiş, sonra da gerçek yüzünü göstermiştir. bu durumda kelimeler hakikaten kifayetsiz.
Konuşmayan değil, konuşamadım. 1 yıl boyunca her anı planladım, defalarca söyleyeceklerimi, anlatacaklarımı düşüne düşüne uyudum. Şimdi gerçekten bu fırsatı elde ettiğime bile inanamıyorum. Sanki hiç yaşanmamış gibi. Daha idrak edemedim, gerçekten anlayamadım. Büyülenmiş gibiyim hala.
Diyeceğim o dur ki, kimse sizi dinlemiyorken konuşmak çok kolaydır.