sevgiliniz sizden ayrılmıştır.. ağzınızı açabilseniz saatlerce konuşabilecek kelime hazneniz vardır oysa boğazınıza birşey düğümlenir konuşamazsınız ; karşınızdaki aşkı dinler gibi yaparsınız içten içe ağlarsınız belki de.. söylenecek çok şey vardır; sevdiğiniz birşey söylemenizi bekler belki oysa siz susarsınız..
konuşmanın hiçbir yararı olmayacağını , her şeyin daha da karışacağını düşündüğümde yaptığım şeydir. he rahatlatıyo mu ? hayır. tamamen gereksiz iyi niyetlilik, susunca bi bok olduğu var sanki.
Kimi zaman en iyisidir. Sevdiklerini kaybetmemek için hepsini içine atmak , içinde biriktirmektir. Bazı zaman unutur gidersin fakat bazı zaman da aradaki mesafeleri arttırır. Ya da karşındakinin bazı şeyleri anlamasını beklemektir.
o mezun olur gaziantep'e gider, senin okulunun bitmesine bir yıldan fazla süre vardır. sevdiğini söylersin ama bekle diyemezsin, başka bir şey söyleyemezsin. aşkım sonsuza kadar değişmeden kalacak ama kavuşamayacağım, söyleyeceklerim var ama susacağım... başka diyarlarda mevla'dan isteyeceğim seni.
tepkinin sessiz halidir karşındadır sevdiğin sen bakarsın o da bakar biraz da olsa mutlu olursun gecenin bu ayazında ama konuşamassın nutkun tutulur bırakırsın herşeyi akışına...
söylemelerin para etmediği bir arenada yapılması elzem davranıştır. çoğu zaman akışı sizin söyleyecek çok şeyinizin olması değil, muhataplarınızın sizi dinleyecek kapasiteye sahip olmaları belirler. dolu ya da ters çevrilmiş bir kaba içinizi boşaltmaya çalışmanız anlamsızdır.
belki anlık susmalar ileride çok ciddi problemlere ( psikolojik ) neden olabilir. o yüzden çok fazla kasmamak gerekir. pişman olmaktansa, konuşup rahatlamak gerektiği kanaatindeyim.
üşenirsiniz. hele ki içinize oblomov kaçmışsa beyniniz kendiliğinden bir istatik yapar: "ulan bu adama söylenecek her şeyi söylesem harcayacağım zaman-atm, susup kaybedeceğim x meteryalinden fazla. kısacası sittir et" der. susarsınız.
susarsınız çünkü söylemek istediklerinizi söylemeye hakkınız ya hiç olmamıştır ya da o haklar elinizden alınmıştır. sınırınızı aşmaya çekinir, olduğunuz noktadan ayrılmak istemezsiniz. kelimeler dilinizin ucuna gelse de gayret edersiniz susmaya. bilirsiniz,kelimeleriniz dokunacaktır çünkü. siz dokunmamayı tercih edersiniz. susmaktır size düşen. siz seçtiğiniz için değil. sizin için tercih edilen bu olduğu için.
kimseye derdini açamayıp içinde saklamaktır. ilave olarak bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır da denebilir, yararlıdır. ya da sözlüğe yazılabilir, sözlük dert ortağıdır, dosttur, candır.
asalet falan değildir bu. içinizde birikir birikir, sinir sistemi çöker zamanla. eller ayaklar titremeye başlar, çok yaşamaz bunu yapan birey. benden söylemesi.