tek gözü katarakt olan işyeri kedimiz. annesi gözlerimin önünde doğurdu bunu; 5 kardeşlerdi; sadece o kaldı. her sabah gelir, selamlar, çatlak sesi ile miyavlar. kucağıma çıkar; pasaklıdır bu nasıl kedi bilmem. bir süre uyuduktan sonra kalkmam gerekir, tütün kolonyası ile kaçırırım bunu. yere atlar ve uzaklaşırken çatlak sesi ile söylenir.
kuş !! kuş, kuş. bir daha kuş hep kuş !! tavuk, güvercin, penguen, kuş türleri... kedi sonra panda, iguana -gerçi denmiş-, kurbağa, kaplumbağa hatta kaplumkurbağa. ya da kısaca kurbik demek kurbağaya. kurbik kurbik -vrak vrak gibi-, zürafa, vaşak, pars, salyangoz..... ya aslında hepsi güzel seçemedim şimdi bir kötü oldum. sevince hepsini söylemek güzel geliyor.
söylenmesi zevk veren hayvanlar ne demek hem ? cümleye farklı bir bakış açısı gelmiş resmen. hatta türkçe'ye.*