söylemek istenmeyen ama söylenmiş sözlerin neden olduğu acıdan farklı olarak bazen söylemek istenip söylenemeyenler bir türlü söyleyemediğiniz en güzel sözlerdir sizin kendinize sakladıklarınız içinde...
genelde bu duruma düşen hep erkekler olur. sevdiği karşısında boğazı düğümlenir, kızarır, bozarır, salakça hareketler yapar. kızlar yapıları itibariyle paylaşımcı ve konuşkan olduklarından onlar için böyle bir sorun yoktur.
kimi zaman doğruyu görmektir. ancak bu ki$isel olarak tanımlanmı$ gerçeklikleri doğrudan söyleyip, bir sürü eksi alıp, yanlı$ anla$ılmalara kurban gitmemek için, dü$man toplamamak için söylenememi$tir bu sözler. sadece sizi kırmamak için. zira tanrı yok dediğimizde bile ne kadar çok inciniyor kimi sözlükçüler, kim bilir diğer dü$üncelerimizi de açıklasak, dü$ünce özgürlüğünü savunan ruhlar kaç kere çarmıha gerecek bizi bu sanal sözlükte bile.
seni seviyorum...
biraz önce de söylemek istedim ama fırsat vermedin...
bitirdin öylece... seni seviyorum...
söylemek istiyorum ama, bir daha arama beni dedin...
kapattın öylece... seni seviyorum...
söylemek isteyeceğim, belki binlerce kez ama duymak istemedin...
gittin öylece... seni seviyorum...
muscle museum u aklıma getiren ki zaten parçanın anafikriyle ilgisi olduğunu düşündüğüm sonradan kendi kendinize defalarca söylenemenize neden olabilecek durum.
yada güncel söylemler de çıkarlarınız yada karşı tarafın alınacağını düşündüğünüz için susma yada kıvırmayı tercih etme durumu da olabilir.
bazen dilinizin ucuna kadar gelir, çıkmak ister agzınızdan bir çırpıda bir çok şey ama zordur onları dillendirmek, susmayı yegler, yutkunur, yok edersiniz onları.