amatörlerin profesyonel gibi ahkam kesmediği, eleştiri diyalektiğinden uzak terbiyesizlerin içinde yer almadığı sayıdır. lan var ya neyse ben bir şey demiyorum. dünyanın en mühim işini yapıyonuz gardaş siz. he tamam. ergen kafası diyorum işte, normal bu tarz adamlarla muhatap olmak durumunda kalmak. sıkıldım yemin ederim düşük zekadan. evet.
kafkayı mezarında ters döndürmeye niyet ettiğimiz bi sayıdır. umarım ters döner de biz de amacımıza ulaşmış oluruz.
bikaç şey söylemek istiyorum; burada edebi jargonun yanından bile geçemeyecek insanların edebiyat hakkında konuşması biraz avam duruyor. post-yapısallıktan ya da bilinen adı ile yapıbozumdan bahsetmek gerek ama aranızda kaç kişi derrida okudu, kaç kişi Heidegger'den haberdar bilmiyorum. gerçi ortada olan şu; eline kalemi alıp, 18. yüzyıl gerçekçiliği ile duyguyu merkeze alıp yani daha doğrusu duygu sömürüsünü temel alıp üç satır bir şeyler yazmak maalesef edebiyat olmuyor, edebi emek olmuyor. neyse önce deconstruction u bi çalışın sonra gene ben buradayım nasıl olsa.
not: am göt memenin içinden çıkın deyip de amımıza koymaya çalışanlarıne edebiyata ne vereceğini merak ediyorum. edeb kelimesi edebiyatın köküdür. hatırlatırım. evet.
söykü dergisinin yeni sayısıdır. kaçak ve korsan bi basım olmasına rağmen içeriği tam istendiği gibidir.
herkese merhaba. söykü dergisi 9. sayısı ile karşınızda. her zamanki gibi bütün ergenler toplanıp radiohead dinleyerek tüm gereksiz bunalımlarımızı sizinle paylaştık. bugünlerde bizden desteğini esirgemeyen yavuz sultan selim lisesi edebiyat öğretmeni kemal andok'a teşekkür ederiz. evet.