söykü dergisi sayı 5 oda

entry60 galeri4 video1
    10.
  1. bir odanın büyüklüğünü metrekare ile ölçebilirsiniz.
    ama bir odanın sahibinin zenginliğini o odanın metreküpü belirler.
    insanlar zenginleştikçe evlerinin tavanları da yükselir.
    5 ...
  2. 9.
  3. Odana gir ve kapıyı kitle.
    Böylece dünyadaki herkesi dışarıya hapsetmiş olursun.
    6 ...
  4. 8.
  5. yazmak isteyen yazarlar muziplik yapacaktır bu konu üzerine eminim ki; farz-ı misal "oda" yı "o da" şeklinde kullanmak isteyenler çıkacaktır muhakkak..

    güzel konu.
    4 ...
  6. 7.
  7. her geçen sayıda bir kademe daha ilerleyen, ilerlemek zorunda olan *, okudukça ve yazdıkça hem kendine, hem de sözlüğüne (kendi sözlüğüne sevgili sözlükdaşım, yabancıya gitmiyor yazdıkların*) bir şeyler katabildiğin harikulade oluşum "söykü" nün 5.sayısının konusu : "oda"

    hani şu, aklına binbir türlü olayı, insanı, zibilyon tane teraneyi getiren üç harfli sözcük.

    her canın sıkıldığında, her dertlendiğinde, ya da mutluyken ne bileyim; eline kağıt kalem alıp bir şeyler karaladığını, bir başlığın altına satırlarca entry girdiğini biliyorum. nereden mi biliyorum? çünkü sen de bir uludağ sözlük yazarısın. *

    kolları sıvayıp, biricik sözlüğünün o çiçeği burnunda, kıymetli dergisi söykü için sen de bir şeyler yapabilirsin arkadaşım. öyleyse, 5. sayı için senden de öykü bekliyoruz.
    7 ...
  8. 6.
  9. dergimizin şu ana kadarki ünlü harfle başlayan ilk konu başlığı.
    5 ...
  10. 5.
  11. dergimizin şu ana kadar ki en kısa kelimeden oluşan konu başlığı.
    5 ...
  12. 4.
  13. yine güzel bir konu seçilmiş.
    konuları belirleyen arkadaşı tebrik ederim..

    muhtemelen öyküler içindeki betimlemeler bu sayıda fazlaca olacaktır.
    5 ...
  14. 3.
  15. iyi bir konuya sahip gibi duran dergi. belki yazarım ha, hiç belli olmaz.
    4 ...
  16. 2.
  17. hayırlı uğurlu olsundur.

    bandini'nin de şuradaki (#14750403) çok önemli tespitlerini de arkama alarak yazılacak bu yeni öykü hakkında birkaç söz etmek istiyorum küstahça:

    elbette yazmak bir sevda, bir yetenek. büyük yazarlar asla kendilerine yazmadıkları için büyük oldular. ya da yaşamadıkları, yaşayamadıkları için yazdılar. ve kimse de o insanlara dayatmalarda bulunamadı sen şöyle yaz böyle yaz diye. onlar sadece okundular ve hayran kalındılar.

    bizler de şimdi büyük yazarlar olmadığımız için, büyük yazarların gördüğü muameleyi görmediğimizde tepki vermemeliyiz. (yazar burada az sonra söyleyeceklerine alt yapı hazırlıyor. hınzır seni)

    bizim gibi can çekişen (ya da beni gib, sizleri tenzih ederim) yazarların en büyük avantajları "öğrenmek" tir. birbirinden öğrenmek, fikir alışverişir yapmak. eleştiri duymak, eleştiri yapmak. cesurca eleştiri yapmak.

    eleştiri yazarın üslubuna da olabilir, tekniğine de, temayı işleyişine de. ancak bizler yine de üslup bir özgürlüktür deyip, o noktayı atlıyoruz.

    ancak söylenmesi gereken önemli bir kısım var ki, bu öykülerin söykü projesine katacağı kaliteyi büyük oranda etkileyebilme niteliğine sahiptir.

    bir tema öyküde nasıl işlenir? hepimiz bu yaşımıza kadar okuduğumuz öykü kitaplarından az çok ne nedir biliyoruz. öyküde neler önemlidir mesela?

    -karakterler (roman karakterleri gibi detaylı olmasa da tutarlı olmaları)

    -olay örgüsü

    -kısalık (ne çok kısa ne çok uzun. ingilizcede öykü ile roman arasındaki yazılara novella derler. amerikan edebiyatında bunun bir örneği hemingway'in yaşlı adam ve deniz'dir. novella için otoriteler sayfa sayısı belirlemişler. çoğusuna bu saçma gelse de orta yolu bulma adına iyi bir fikir olarak düşünmüşler. tabi yaşlı adam ve deniz'i örnek alacaksak, öykülerimizi çok daha cesurca uzatabiliriz)

    -temanın işleniş tarzı (dil üslubundan ziyade konunun yani olay örgüsünün zaman-mekan-karakter arasındaki dengeyi sağlayabişme ve tutarlılığı yakalayabilme tarzı, tekniği)

    temanın işlenişi aslında kemik eylem. temanın işlenişi kafada birkez kurgulandı mı öykü ne kadar uzun ya da kısa olacak hemen kendini belli eder. olay örgüsü de bu şablondan sonra çeki düzen verir kendine. çok dal budak salmaz. ona da söz geçirilir. ve karakterler de bu temaya göre yerli yerince oturur. yani sondaymış gibi görünen (önem açısından) temanın işlenişi aslında (bence) en önemli etmen.

    tam bu noktada, bu projeye destek verecek tüm arkadaşlardan ricam; lütfen yazmaya olan değeri, yazmayı istemenizle gösterdiğiniz değerden daha üstün tutun. göstermekle kalmayıp uygulamaya da geçin. geçin ki bizler gibi acemiler de birşeyler öğrensinler. demek istediğim şu ki; oda teması ise tema, bunu nasıl profesyonelce hikayenin kilit noktalarına yerleştirebilirimin peşine düşelim önce. eğer şu öykülerde karakterler ya da zaman-mekan çok ağır basarsa ancak tema zayıf kalırsa, bizler (söykü seçmece kurulu) o öyküye düşük değerlendirme yapmak zorunda kalırız.

    adam mesela şahane bir öykü yazıyor ama temanın işlenişi çok zayıf. neredeyse yok gibi. ben kaleme haksızlık olmasın diye değerlendirmemi yüksek tutuyorum ama tekniğin (temanın) zayıflığı en önemlisi olduğu için değerlendirmeler düşük olabiliyor. bu da benim gibi diğer seçici yazar arkadaşların da işini zorlaştırıyor.

    hepimiz öğrenciyiz (yazma noktasında) hepimiz öğreniyoruz. birlikte öğrenelim, ilerleyelim derim ben. umarım açık olabilmişimdir. daha net olalım, daha usta olmaya çalışalım, daha kaliteli bir seviyeye getirelim şu projeyi.

    bu projeyi kendi kendine çok fazla ciddiye almış yazar,
    sevgilerle,
    ischam
    7 ...
  18. 1.
  19. "herkese merhaba,

    96 sene önce bugün* doğmuş olan bir şaire borçluyuz bu sayının temasını. bahsettiğim şair, her okunduğunda farklı anlamlar kazanan sade yazılmış şiirleri ile beğeni kazanmış behçet necatigil'den başkası değil.

    şiir ile felsefeyi birleştirebilmiş ve de satır aralarına varoluşçuluğu sindirmiş bir şair olan necatigil için şüphesiz en önemli obje, bu sayıda seçtiğimiz tema olan oda'dır.

    tıpkı necatigil şiirlerinde olduğu gibi, bu sayıda öykü yollayan yazarlarımız da, "oda"'ya temelde yalnızlık, tutsaklık, sığınak başta olmak üzere çeşit çeşit anlamlar yüklediler. güzel olan ise, her yazarın bu 3 harflik kelimeden esinlenip uzun ve bir o kadar güzel öyküler yazması ve her yazarın bu kelimeye kendi anlamını atamasıydı.

    Umuyorum ki hiç bir zaman anlamımızı yitirmeyiz.

    "Kışken ilkyaz, sularımda açardı;
    Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?
    Eski defterlerde sararırmış yaprak.
    Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar."*

    altıncı sayıda görüşmek üzere.

    keyifli okumalar." (experimental)

    @______________________________________@
    _____________söykü dergisi_________________
    ________________sayı 5____________________
    _______________konu: oda__________________
    @______________________________________@

    bu aşkın hırsızı sensin ... (571 1071 1453 1881 1905 1923)

    misafir ve yolcu ... (avea11)

    gözleri karanlık adam ... (biradetbeyfendi)

    katlime bir bahaneydi sevgin ... (experimental)

    kalbimin odalarında yalnızlıkla tango yapmak ... (f628)

    okyanus mavi ... (forrest)

    düş oda bir salon ... (hanna)

    yalanlardan doğan güzel gerçekler ... (inanna salome)

    bir otel odasında bıraktım sensizliği ... (kaideyi taciz eden istisna)

    kırık toprak kokusu ... (little finger)

    sarhoşlar yalnızlar ve duvarlar ... (mbaran)

    yıldızlar da çığlık atar ... (mo ni fe)

    hastane kalabalığı ... (nickingham)

    gayya dan gelen ... (saipsiz)

    kısa metrajlı ölüm ... (seyyar motto)

    geçmişten gelen ... (siyahgiyenadam)

    oda ve çocuk ... (van golu cannavaro)

    @_________________________________________@
    *öyküler yazar isimlerine göre sıralanmıştır.

    web sayfamız üzerinden okumak için:
    http://www.soykudergi.com/sayi-5-oda/

    tüm sayılar için:
    http://www.soykudergi.com/

    pdf tabanlı sayfaları çevirerek okumayı sevenler için hazırlanmış versiyonu: http://www.uludagsozluk.com/soyku/5

    5. sayı öykü seçim ekibi: biradetbeyfendi, efervesantadem, esesdopiyespiyes, experimental, ischam, mbaran

    pdf tasarım: experimental

    ***

    bu sayıda esinlendiğimiz şair behçet necatigil olduğu için;

    öykü gönderen, okuyan, yorumlayan, destekleyen ve uludağ sözlük'ün güzel yüzünü görmemizi sağlayan tüm yazarlar için erkan oğur'dan gelsin;



    ***

    duyuru 1: bildiğiniz gibi dergiye girmeyen öykü sahiplerine, ekibin ilettiği yorumları derleyerek yorumları mbaran iletiyor. yalnız bu iş bir miktar zaman aldığından, kendisine zaman konusunda anlayış göstermenizi rica ediyoruz.

    duyuru 2: normalde 16 ile sınırlasak da öykü adetini, bu sayıda 3 adet öykü aynı puanı aldığı için 17 adet koymak durumunda kaldık.

    duyuru 3: 12 Mayıs tarihinde istanbul beyoğlu'nda (mekan henüz netleşmedi) bir zirvemiz olacak. söykü'ye öykü yollamış, söykü'den bir öykü okumuş herkesi bekliyoruz, güzel bir de hediyemiz olacak gelenlere. detaylı bilgi için (bkz: 12 mayıs 2012 söykü zirvesi)' başlığını takip edebilirsiniz.

    duyuru 4: önümüzdeki sayının konusu, sınıf*. öykülerinizi, 20 nisan cuma akşamına kadar bana iletebilirsiniz. (bkz: söykü dergisi sayı 6 sınıf)
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük