türk milletinin vefa borcunu taşıdığı binlerce cengaverden sadece biri. sökelidir kendisi. vatanın durumunu görüp kuvay-ı milliye ordularına katılmış.
ülkesine dönünce bıraktığı yoksul yaşamına geri dönmüş, dönemin tasvir-i efkar gazetesi izmir muhabiri lütfi aksungur'un çabalarıyla kendisiyle bir röportaj yapılmış ve yaşadıkları günümüze bu şekilde ulaşmıştır.
kurtuluş savaşı sırasında yunan ordusuna esir düşmüş, atina'da esir kamplarında işkence görmüş, buradan da yunanistanda hangi ada olduğu net olarak bilinmeyen bir adaya nakledilmiştir. bu adada 1920'den 1943'e kadar zindanda yaşamış. işkenceler devam etmiş, arkadaşlarının ölümüne şahit olmuştur. zindanda ölümünü beklerken alman ordularının yunanistanı işgali sonucu almanlar tarafından serbest bırakılmış ve ülkesine dönmüştür. bu zindanda sağ kalan diğer türk olan arabacı osman ise dönüş yolunda yaşamını yitirmiştir.
sökeli mustafanın durumunu gören tasvir-i efkar bir yardım kampanyası başlatmış ancak beklenen yardım toplanamamıştır. yine her zaman olduğu gibi mazlumun yardımına mazlum koşmuş, köşklerinde oturan beyefendiler elleri cebinden çıkartmamıştır.