taşıdığı kimlik kendisi için zerre kadar önem taşımayan türktür.
öncelikle müzik evrenseldir ifadesi çok büyük, bir iddiadır. biraz da harcı alem bir mavradır. "o evrenseldir, bu evrenseldir, bunlar evrensel değerlerdir" gibi zorlamayla oluşturulmuş sınıflandırmalar aslında hiçbir zaman, belirli ideolojik grupların dışında genel anlamda kabul görerek paradigma halini almamıştır. evrensel müzik diye bir şey vardır evet işin bu noktası inkâr edilemez, ha nasıl oluşmuştur bu müzik, efendi medeniyetin, köle medeniyete dayatmasıyla...klasik müzik türünü kast ediyorum...dayatmayla evrensel olmuş müzik ancak budur. peki ya etnik müzikler, benim etnik müziğim ya da mozambik'in etnik müziği kime hitap eder? belki bu konuya özel meraklı ve ince ruhlu 1/1.000 oranında dahi rastlanılamayacak istinasi bir müzikal koleksiyoncuya olabilir mi mesela?
müzikal beğeni toplumsal değerlerle, örfle ve ortak tarihi kökenlere sahip olmakla, coğrafya birliği ile sanıldığından çok daha ilgilidir. orta anadolu ya da doğu anadolu'nun etnik müziği bana ziyadesiyle hitap eder, hatta bir rum pontiakası da bana hiç uzak gelmez, ama system of a down' mu? bu grubu beğenerek dinleyenler ne yoğunluktadır ki, kalkıp azınlık beğenisi için "müzik evrenseldir isteyen istediğini dinler" içtihatını verelim. azınlık beğenisine göre genelleme yapmak, ancak efendi medeniyetin köle medeniyete kültürel dayatmasını kabullenmeye benzer. "senin normunla ve standardında yapılan müzik bana "fuck the turk yani türk'ü s.k" dese de, ben beğenimi bu yönde geliştirdiğim için işin o kısmını duymuyorum, kafayı sallamaya devam ediyorum." bu elle tutulur yanı olmayan bir aczdir.
müzikal küfür yemek isteyen gitsin kazak abdal'a "bu sözü kim söyledi" diye sorsun.
tek bir çizgim var o da gerçekçilik. o gerçekçilik fikri bana şunu emrediyor, evrensel gerçek ya kesin olarak olmadığı ya da çok sayılı konularda olduğu için, kendi gerçeğine bakacaksın. kendi gerçeğim ise kimliğimdir. o kimliği bana armağan eden ve edenlerdir *.
o yüzden o kimliğe küfredilmesine hoş bakamam.
kimse, yok biz mustafa yıldızdoğan'a bir şey diyor muyuz?, yok msn'ye bayrak koymakla olmuyor bu işler demesin. gözünün içine baka baka kimliğine küfreden insana karşı sempati duyduğunu ikrar eden insanın, kimliği ve o kimliği ile bağlantılı milli simgeleri zerre kadar umurunda değildir. yani bu konularda hassasiyet sahibi değildir. hayır kimliğimle ilgili konularda hassasiyet sahibiyim diyorsa da ya fikir şizofrenisi yaşıyordur ya da yalan söylüyordur. herkes bu konularda hassasiyet sahibi olmak zorunda değildir.
müzik kulağı yetersiz olan türktür. queen varken, pink floyd varken, scorpions veya whitesnake varken sırf popülerlik ve imaj uğruna moda olanı yapma gayreti içerisindeki türktür.
sadece ve sadece türk asıllı olan insandır. eğer o kadar insanlığı kaldıysa, o insanlığı ile kalması gereken kişidir.
ben, protest sol müziğe "dağlara gel diyorlar, apo diyorlar" diye karşı çıkınca "adamlar özgürlük, eşitlik diyorlar, yanlış mı diyorlar" diye karşıma çıkanlar, şimdi "sözlere bakma, müziğe bak" diyorlar. ama soad denilen grup, türklere küfrederken "bu milliyetçi, buna sövelim, bu hulahopçu, buna sövmeyelim" gibi bir ayrım yapmıyor.
hangi müziğe bakarsanız bakın, mutlaka sosyal bir sebebi vardır. hele hele, diasporanın müzikteki uzantısı olarak, bütün dünyadaki gençliği kendilerine bağlayarak, bir nevi beyin yıkadıktan sonra, sözlerinin içinde geçen türk karşıtı söylemleri hafızalara kazıyınca, türkler dışında soad dinleyen kaç kişinin "yahu bunlar türklere hakaret ediyor, yanlış yapıyorlar" dediğini sanıyorsunuz? kaldı ki, apaçık türkiye karşıtlığını dile getirenlerin hayranları youtube'da malum videoları hazırlıyorlar. daha türkiye'nin yerini haritada gösteremeyenler, hatta ve hatta ermenistan'ın gerçek sınırlarını bilmeyenler (bkz: dağlık karabağ) bilerek veya bilmeyerek, "sadece metalci olduklarından" türk karşıtı olabiliyorlar.
"bu gevur müziği, bunu dinlemeyin" diyecek biri değilim. hiphop müzik dinlerim, nigga.* küfretseler de en azından bana küfretmiyorlar.
soad dinleyen türk'ün halinden anlamak için şu iletiye de bir göz gezdirin bakalım : (#3038885)
"system of a down dinleyebilen türk" değilim ben, dinlemeyen bir türk'üm. soad'ı dinlemiyorum çünkü adamların davul partilerini ve gitar tonlarını sevmiyorum, vokalistlerinin sesini de çok itici buluyorum. mğziklerinin bir bütün olarak öyle çok ahım şahım bir halleri yok. bu kadar.
efendim? birisi anama sövse oturup "vay be kardeşim ne güzel brutal atıyorsun tam anama sövdüğün yerde " diyeceğimi mi soruyorsun?
aahh, ah...
değiştiremeyeceğimiz bir gerçektir bu adamların bir müzik topluluğu olduğu. ne kadar hoplasakda zıplassak da yırtınsak da SOAD bir müzik grubudur ve siyasi açıdan asla kaale alacağım bir yayın organı değildir. Grup elemanları birer müzisyendir. ama iyidir ama kötüdür, müzisendir sonuçta. ancak bir aydın veya bir gazeteci değillerdir, bir siyasetçi hiç değlllerdir. Bu yüzden siyasi olarak söyledikleri hiç umurumda değil. Onlara bir eleştiri getireceksem bu siyasi değil müzikal bir eleştiri olmalı. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi zaten siyasi olarak kaale alacağım bir kurum-kuruluş değilller. zaten provokatörlük yapıyorlar bir de onları dikkate alıp bu yönlerini tanıyacak mıyım?
SOAD bir müzik grubu için fazla siyasi ideoloji taşıyor ve bu ideolojiler çoktaaan grubun müziğinini önüne geçmiş vaziyette. "müziğin içinde siyaset olmaz" safsatalarını geçiyorum zira bal gibi olur. Müzik enstrümental olmadığı sürece sözlerinde içerdiği edebi ürünler vardır ve bunlar da pekala siyasi içerikli olabilir. Yeter ki grup en nihayetinde bir müzik grubu olduğunu unutmasın ve müziği ikinci plana atmasın. işte SOAD en başından beri müziği ikinci plana attığı için ve bu siyaset olayını da "bilimsel eleştiri" değil de provokatif saldırganlıık düzeyinde yaptığı için en başından beri kaybetmekte benim gözümde. Bu açıdan sonsuza kadar tarafımca eleştirilicek.
Gelelim şu vatan hainliği mevzuna...
Neymiş, birisi anama küfür etse durup "ne güzel sövüyo anama" der miymişim. ya, bütün samimiyetimle söylüyorum, aşın bunları. aşın artık.
Küfür etmek, yani faşizm her zaman en zayıf iradelerin silahlarıdır. Bunu yapan insanın özgüveni, gücü bellidir kanımca, çünkü küfür etmekten başka yapacak birşeyi yoktur. Küfür yedikten sonra onun gözlerine özgüvenle bakıp gülümsemek.... inanın bundan daha manidar, daha anlamlı ve erdemli bir bakış az vardır dünyada. iradeli, kendine güvenen, meydan okuyan bir bakış... Basit bir ilkokul mantığı ile; "sen öyle dedin diye öyle mi olacağım" basit, ama o kadar yoğun ki...
Neymiş? soad ülkemizde dinlenmemeli, ona ait bütün yayınlar toplatılmalı imiş...
işte burada gerçekten sinirleniyorum. Ulan klavyesi ve zekası çok sivri arkadaşım, o çok karşı çıktığın Holy Mountains'in sözleri dünyanın dört bir yanında cirit atarken sen gelip bunların Türkiye'de görülmesini yasaklıyorsun, üstelik düşünce özgürlüğüne tecavüz ederek. Bu mudur sizce çözüm? Dünyanın dört bir yaınndan insanlar Ermeni meselesi hakkında tamamen yanlı düşüncelerden etkilenirken sen ne yapıyorsun, ülkende onların yayınlarını yasaklıyorsun. Sonra da beni hainlikle suçlayıp kendini de "en azından klavye başında vatan kurtarıyor sayıyorsun. On numara, alkış!!!!!
Eğer gerçekten bu konuda ülkene faydalı olmak istiyorsanız, kurarsınız organizasyonnuzu, dünyanın en baba forumlarına gidersiniz birlikte, kanıtlarınızi savlarınız ve teorileriniz ile işte o zaman "en azından klavye başında" ülkenize faydalı olursunuz. ülkemizde SOAD ile alakalı tüm yayınları sansürlemek ve gruba "yok" muamelesi yapmak bizi nereye vardırır, ne kazandırır? paranoyaklığımızı dosta düşmana göstermekten başka.
Bunları söyleyince vatan haini oluveriyoruz birden, beddualar, tükürükler yüzümüzde patlıyor.
Eğer bunları dile getirmek vatan hainliği ise;
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor ...
sıradan bir türktür. system of a down dinlemiyorum, müzikleri beni doyurmuyor ama doyuran kişi dinler.
görüşleri tarihi bir acıyı savunmalarıysa sadece vicdanlı yada en azından onurlu bir duruş görürüm bunda, çanakkale'de ölenlerin arkasından üzülen bir türk gibi, onlar da 1915'te ölenlerin ardından üzülüyor. bunu idrak etmek bu kadar zor mu? sen 1915'te ermenilerin acı çektiğini düşünmeyebilirsin, onlar inanıyor. çünkü öğrendikleri şey bu, kalplerinde hissediyorlar. senin atalarının çektiği sıkıntıları kalbinde hissettiğin gibi. anlatabiliyor muyum? türklere küfür ettikleri yok, hakaret ettikleri yok. bunu iddia edenler kanıtlamakla yükümlüdür. örneğin; "köpekler ve türkler giremez" yazısını fotoğrafla belgelesinler, o klibi hazırlarken çekilmiş görüntüleri olsun. anlatabildim mi? bazıları için zor tabi anlamak, iq meselesi...
normal bi insandır. sırf dinliyor diye gruptaki insanların ağızlarını öpecek yada görüşlerini benimseyecek değildir. sadece müzik dinler. iyidir, hoştur.
ismail türüt dinleyebilen ermeni olabileceği gibi soad dinleyebilen türk de olabilir.
müzikte ırkçı ve faşist tutum sergileyen herkesi milli kimliklerine bakmaksızın lanetlesek çok güzel olacak benjamin ama siktir et. sadece bize laf edenleri dinlemeyelim ve lanetleyelim yeter. göreceksin o zaman dünya çok güzel olacak.
aslında düsünmek gerekir, dinlemenin tehlikeleri nelerdir? diye düsünmus turktur.
tehlikeleri; popülaritesini artırmak; biri sizin bu adamları dinler vaziyette görürse oda merak edip dinleyecektir zevkine uyarsa dinleyecektir ve bu aynı sekilde devam edecektir ki bu önemlidir, ya salaktır etkilenir ve sarkılardan dolayı turklukten sogur ki sanmıyorum turkiyede boyle bir sey olacıgını, veya arastırır biraz daha bilgi edinir ve adamları sadece müzigi icin dinlemeye devam eder. o kadar büyütülecek bir sey degildir acıkcası.
sonuçda milli değerlere uygunsuz bir hareket yapmış sayılmaz. en nihayetinde düşünülecek olursa, orjinal cd alıp dinleyen bir türk görmüş değilim, buda onlara yaramadığı, hatta onların kötülüğüne olduğu bir gerçektir.
(bkz: system of a down dinleyen sözlük yazarları) başlığı altında da incelenmiş türktür. system of a down'ın hangi gişede, hangi bilette "türkler ve köpekler giremez" yazdığını fotoğrafıyla gösteren bir insan evladı da ne yazık ki görülememiştir. system of a down "soykırım yaptınız!" diye höykürüp sıçıyor; siz de onların gazına gelip götünüzden uydurduklarınızla.
galatasaray'ın fenerbahçe maç kaybettiğinde kazanamaması gibi. ermeni sıçınca türk de sıçmak zorunda kalıyor.
ondan sonra sisteme göster ürksün. he, ürker. ondan sonra üç bacaklı zenci muhabbeti yaparsınız okullarda işyerlerinde.
adamları ayrıca tebrik etmek lazım lan, 4 kişi ülkeyi karıştırdı mna koyim.
meydanlarda nara atan ülkücü stayla tayfasından evla kişidir. mustafa yıldızdoğan dinleyip gaza gelince vatanseverlik nidaları atanlar var. vay neymiş, sistem dinleyince aykırı oluyormuşsun, sonrasında türk kimliği taşımıyormuşsun bla bla, ne kadar samimiyetsiz, özgürlüksüz bir mantıktır bu. o kadar dinliyorum, türk kimliğim kaybolmadı. yıllardır dinliyorum lan, erivan'a da yerleşme geçmiyor hiç içimden. nası' yapsak? ama önümüzdeki 20 yıl daha dinleyip beynim yıkanırsa bilemem, dur bakayım. *
iddia ediyorum kıllıdır. hatta ve hatta götü de vardır bu türkün. nefes bile alır amk. inanmayacaksınız insana benzer böyle. saçlı maçlı olur bu. kulağı duyuyodur olum!!! kulağı da vardır yani. gel sen hesap et ötesini.
Lise yıllarında sözlerinden birhaber dinlemişliğim olmuştur şimdi yalan yok, melodileri güzel gelirdi.
Lakin şimdilerde nefretle baktığım gruplardandır.