sylviaplathh

    1.
  1. öncelikle hoşgeldin diyeyim de adet yerini bulsun madem..

    sonrasında ise bundan 5 yıl önce tanışıp, hayatımın sonuna kadar en değerlim olacak insana bir şeyler yazmalıyım.. aslında buraya yazılacak her şey eksik kalacak mutlaka biliyorum, ama yine de aklıma geldikçe yazmak istiyorum, bilmiyorum belki de yazmam bir daha, amaan öyle bir şeyler işte..

    5 yıl öncesi başladı demiştim, evet bana katlanmaya başladığı tam beş sene.. yatılı okulun getirdiğinden midir nedir * zaten kızların yanında herzaman rahat olmuşumdur ama silvinin yeri başka hep.. ilk sene bazen kabul etmese de exitus olacak seviyede dolaşmasına rağmen, dalaşırdım ben çekerdi beni.. lisenin ikinci senesi silvi değişmişti artık ama bana bazı nedenlerden dolayı daha çok karışmaya başlamıştı sanki, ama ben ona belki de suçluluk yüklemiştim bir bakıma, yediğim boku ilk ona söyleyerek..üçüncü sınıf ise hayatının en önemli kararını belki de biraz da benim bok yememle aldı, ankara'ya geldi üniversiteye ne kadar cemal süreya kadar istanbul aşığı olsa da, onun kadar deniz aşığı olsa da bu kurak yere geldi.. o gece ondan gelen "gözünaydın ankara yazdım" sms'i benim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlatmıştı bana gözyaşları içinde.. hayatım boyunca en yakınımda olacak olan kişiydi artık her ne kadar işletmeye puanı yetemeyip iktisata girse de, aynı fakültedeydik sonuçta..

    şeker gibi annesi olması yanında arada sırada beni annesi daha çok seviyor diye düşünmüyor da değilim aslında *.. oğlundan çekmediklerini benden çekti belki de, sabrını takdir ediyorum gerçekten, ama seni bana emanet etti her şeye rağmen.. belki de yapacağın dengesizliklerin farkındaydı desem kafan yarılmaz sanırım, özellikle de bu sene için!

    çok sevdiğini bildiğim bir söz var benim söylediğim; ışığa tutulunca atatürk'ü görülen dost.. gerçekten böyle olduğunun farkındasın biliyorum.. çok seviyorum seni, herzaman yanındayım ne yaparsan yap..

    ama sakın ben gidiyorum demeden gitme ki seni son bir kez görebileyim...
    7 ...
  2. 34.
  3. saate bakmaksızın kapısını çalabileceği
    bir dostu olmalı insanın...
    'nereden çıktın bu vakitte' dememeli,
    bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
    gözünün dilini bilmeli;
    dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
    arka bahçede varlığını sezdirmeden,
    mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
    köklenmeli hayatında;
    sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
    ihtiyaç duyduğunda gidip
    müşfik gövdesine yaslanabilmeli,
    kovuklarına saklanabilmelisin.
    kucaklamalı seni güvenli kolları,
    dalları bitkin başına omuz,
    yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
    en mahrem sırlarinı verebilmeli,
    en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin;
    gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
    onca dalkavuk arasında bir tek o,
    sözünü eğip bükmeden söylemeli,
    yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
    alkışlandığında değil sadece,
    asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
    övmeli alem içinde, başbaşayken sövmeli
    ve sen öyle güvenmelisin ki ona,
    övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
    teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
    seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş..
    gözbebekleri bulutlandığında,
    yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
    ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...
    yıllarca aynı ip üstünde çalışmış,
    cesaretle ihanet arasında gidip gelen
    bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış
    iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
    'parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik,
    acıları birlikte göğüsleyebildik ya;
    yenildik sayılmayız'
    diyebilmeli...
    issızlığın, yalnızlığın en koyulastığı anda,
    küçücük bir kağıda yazdığımız
    kısa ama ümitvar bir yazıyı
    yüreğe benzer bir taşa bağlayıp
    birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
    'bunu da aşacağız.

    sanki benim dediklerimi duymuş da yazmış can dündar tüm dizelerini. her dizede bizi okudum, bizi yaşadım...

    çok özledim seni.
    3 ...
  4. 20.
  5. sesini aslında kısa süre önce duymuş olsam da, bu gece resimlere bakarken bir anda esip aradığım ve açılan telefon karşısında hömbülü durumuna geçiren canım benim. başlamış bile aksanını değiştirmeye 3 günde, unutturmama yalnız ben türkçe'yi sana görürsün sen, bir ilke var bi de sen çıkma başımıza.

    sen susacaksın ben anlatıcam dedi bana sanki hep farklısı oluyormuş gibi. *
    2 ...
  6. 27.
  7. çok çok çok çok özledim!!!

    sesini tanıyamadığım diye yeterince laf sokmayan tahmin ediyorum ki buluştuğumuz ilk güne saklayan yavrum benim.

    oraya gelin vermem seni burada evlenecen gelip, ellerimle takacam altınlarını, sonra o gece altınlarını bana emanet ediceksin ve ben sonu olmayan bir yolculuğa çıkıcam... *

    balık gözü lensin olurum senin... *
    2 ...
  8. 17.
  9. kocaman yolculuğa çıkacak bu gece. aynı anda güneşi göreceğimiz zaman çok az olsa da ben yine seni bir şekilde sinir ederim, şebeklik yaparım sana... yalnızlığıma yalnızlık katsa da senin uzaklarda olman, kendimi döndüğünde yapacaklarımızla teselli ediyorum.

    varınca çaldır *

    yol üstünde görmek istediğin şehirler olursa ne yapcağını da biliyosun.
    seni seviyorum.
    2 ...
  10. 14.
  11. canımdır yavrumdur benim, gülme komşuna gelir başına insanı. inanmazsın sen demek bana haaa!!! kalp gözü, sır dünyası, sır kapısı gibi olur işte böyle, her şeyin bir karşılığı vardır. *

    bu arada unutmaması için bir de buraya yazıyoruz;

    givenchy pi

    *
    2 ...
  12. 6.
  13. bugün bir yaşına daha girmiştir kendileri.. iyi ki doğmuş..
    2 ...
  14. 25.
  15. "sylviaplathh - uludağ sozluk - newyork - amerika birleşik devletleri" modunda "yeni başlayanlar için newyork" entry silsilesi yaratan penguen. *
    2 ...
  16. 15.
  17. bu gece hayatımın en güzel anlarından birini yaşatan kaymaklı ekmek kadayıfım.. yalnız fena şımarırım bilirsin..
    2 ...
  18. 30.
  19. daha önceki türlü türlü yediği ya da yiyemediği haltların hepsini beholderr nickli şahısa atarak kendini kurtarmaya çalışan ancak ne kadar uğraşsa da kendinden kaçamayacak yazar. *

    italyan mı dedin? *
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük