Daha 16 yaşındayken indiana'da olay bir cinayete kurban gitmiş genç kız. Çeşitli karnavallarda çalışan anne ve babası tarafından Gertrude Baniszewski adındaki hiç tanımadıkları altı çocuklu bir kadına haftada 20$ karşılığında bakılması için kız kardeşiyle birlikte bırakılmış ve söylenene göre hiç bir suçu olmamasına rağmen işkenceye uğrayarak can vermiştir. önce ufak işkencelerle ve dayaklarla başlayan olaylar gittikçe normalden çıkmış en sonunda genç kız mahzene kapatılmış orda kendi idrarıyla beslenmiş, üstünde onlarca sigara söndürülmüş, vajinasına zorla kola şişesi sokulmuş, evin çocukları ve hatta komşu çocukları tarafından bile işkence görmüştür. en sonunda işkencelere dayanamayıp açlıktan ve beyin kanamasından hayatını kaybetmiştir.* Gertrude Baniszewski tarafından karın bölgesine kızgın demirle "i'm prostitute and proud of it" yazılmıştır. bu olay uzun süre amerikan gündemini işgal etmiş Gertrude Baniszewski müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve 18 yıl sonra iyi halden dolayı şartlı tahliye edilmiştir. amerikan halkı tahliye kararından sonra tekrar hapse girmesi için imza kampanyaları düzenlemiştir. hapisten çıktıktan beş yıl sonra akciğer kanserinden ölmüştür.
bu olay hakkında bir kitap iki de film vardır ki filmler çok başarılıdır, izlenesidir.
(bkz: an american crime)*
(bkz: the girl next door)*
(bkz: jack ketchum's the girl next door)*
aklımdan hiç çıkmayan küçük kız. an american crime filimini izledikten sonra 3 gün belki uyuyamadım. içimden hep devamlı sorduğum soru şuydu "sylvia likens niye öldü". ben bu kızı hayatım boyuncada unutacağımı sanmıyorum.
An American Crime adlı filmde Ellen Page'in inanılmaz benzerliğiyle ve mükemmel anlatımıyla adeta o küçük kız tekrar yaşamıştır.
Masum olmasına rağmen ev sahibinin kızının iftiralarıyla başlayan olaylar düğümünün sonunda ölmüştür. Filmden sonra bu gerçek olay benim kızımın başına gelse ne yapardım? diye düşündüm muhtemelen hukukçu olduğumu düşünmez işkenceyle o kadını öldürürdüm.
Ayrıca idam cezasına karşı olmama rağmen baniszewski gibi birinin idam edilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Küçük Sylvia'nın ruhu şad olsun...
