sırf ben geldim diye zirveyi terkeden yazar. ben zirveye ayak basar basmaz ayağa fırlamış, bana "bu zirve ikimize fazla" derken organizatöre dönüp "ben bu adamla aynı zirvede bulunmam, ya aria ya ben" diye sormuştur. Organizatörden "tamam o zaman, aria" cevabını aldıktan sonra bu tarihi ayara dayanamayıp eli ağzında ağlayarak zirveyi koşar adımlarla terketmiş yazar.
beni her anımda anlayabilecek ender insan.
onunla konuşurken, insan ruhunu kontrol eden bütün sıkıntıları bırakıyor. çünkü karşınızdaki öyle bir insan ki, sıkıntı nedir bilmiyorsunuz konuşurken. muhabbet akıp gidiyor, nereye gittiğini de pek umursamıyor insan zaten. bazen günler uzasa, dersler olmasa da sürekli konuşabileyim bile diyorsunuz içinizden. ama saat gecenin geç bir vakti oluyor her zaman. sizi tıpış tıpış yolluyor, sizden daha çok düşündüğü sizin geleceğiniz için. sonuçta biliyorsunuz ama yarın olacak, tekrar muhabbet edebileceğiz diye. o yüzden içiniz rahat bırakıyorsunuz muhabbeti kaldığı yerde. nasıl olsa o sizi bekliyor olacak sıkıntılarınız dağlar kadar olsa bile***.
sözlük lütfen söyle ona, bana duymaya alışmadığım ince sözler söylemesin. herkesin olması gerektiği gibi bir insan evladıyım ben de. kendi inceliğini bana yansıtsa da ben söylediği gibi biri değilim. söyle bunları hep...
çok muhabbet edemediğim *ama gene de tanıyabildiğim sıcak insan. bir sonraki zirvede bu eksiğimi gidereceğimden emin olduğum, kültürlü, hoşsohbet insanı.
beni benden iyi anlayan, beni cumlelere sokabilen, kocaman yuregiyle bana cok sey ogreten ve gozyasimi gulucuge cevirebilen tek dostum. bir cok kisi girer yasantina ve gitmez sanirsin, sonra bir gun ceker gider ya hani... hani kimseden emin olamazsin ya bazen, iste ben o'ndan eminim hep, hep dostum kalicak benim, hep canim kalicak.****