gruptan uzaklaştırıldıktan sonra sadece david gilmour (dedemiz) kendisine yardımcı olmuş, solo albümlerini yayınlatmış, syd’i arayıp sormuş. Ah david dedem seni ve syd’i ne seviyoruz!
Grupta tam olarak ne yaşandığı bilinmez ama ben kendisine haksızlık edildiğini düşünüyorum. Özellikle de roger waters tarafından. Çünkü -yanlış bilmiyorsam- çocukluktan beri arkadaşlarmış syd’le. Gruptan çıkarmalarına bir şey diyemem ama insan arkadaşının yanında olur, tedavi falan ettirmeye çalışır. Gruptakiler bir gün konserden önce görünce zar zor tanımışlar syd’i. Bu nasıl bir ayıp?! O kadar senelik arkadaşını tanıyamaz mı insan? Çok ayıp edilmiş çok.
shine on you crazy diamond şarkısını 1975 yılında çıkardıkları wish you were here albümüyle syd barrette ithaf etmiştir grubun diğer üyeleri. ayrıca 1968 yılında ayrılsada asla ve asla onun ismini verdiği grubun adını değiştirmemişlerdir. eğer uyuşturucu sigara ve kadın işine girmeseydi barret bugün bu akım daha ileride olur ve psikodelik rock daha ileride olurdu. bir öncü olurdu syd barrett. müzisyen değil. idol. can.
grubu kuran, gruba gidişiyle ve aldığı kararlarla bile ilham olan güzel adam.
syd gruptan ayrıldıktan sonra, bir gün diğer grup üyelerinin çağrısı üzerine stüdyoya gelir, yeni şarkılarını dinleyecektir.
onu gören (bkz: david gilmour) hemen ağlamaya başlar. zira syd vücudundaki tüm kılları kesmiştir, saçını, kaşlarını, göğüs kıllarını..
aşırı da kilo almıştır. (bkz: roger waters) tepki vermemiştir. stüdyoya sonradan gelen grubun klavyecisi (bkz: rick wright), sydi tanıyamaz, umursamaz da onu. ta ki roger waters ona, o kişinin syd olduğunu söyleyene kadar. o da ağlar.
shine on you crazy diamond şarkısını dinletirler. syd çok eski, sıradan der ve beğenmez daha fazla durmaz ve stüdyodan ayrılır.
daha sonra grubun the wall filmi çekilir. filmin baş rolünde oynayan (bkz: bob geldof)aslında orada da syd i oynamaktadır.
Dünya dışı bir adam ve yine dünya dışı grup olan pink floydu kurmuştur. Delilik ve dahilik arasında gidip gelmiştir hayatı kaymıştır pink floyd wish you were here adlı parçayı kendisine adamıştır biraz kısa yakışıklı ve baby face bir adamdır eve kapanarak resim yapmaya çalışmış ve 2006 yılında pankreas kanserinden hayatını kaybetmiştir.
Özlenilen çılgın elmas.
Bu herif ayrıca döneminin en yakışıklı adamlarından biriymiş.
David gilmour'un anlattığına göre yolda syd'i gören kızlar falan hep ona bakarmış.
Abi şu pf tarihi işte bu yüzden boklu.
Şimdi ah be syd niye yaptın kendine bunu desem pink floyd mükemmel bir psychedelic grubu olacaktı ama bus sefer de dsotm, animals, wywh, the wall gibi şaheserlerden mahrum kalacaktık.
Ama insan üzülmeden edemiyor.
bana göre müzik sektörünün steve jobs'ı kendileri. o da aynı steve gibi kendi kurduğu yerden zorla atılmıştır. tıpkı steve gibi o da bir devrimcidir. müzik devrimcisi.
"Çılgın elmas" lakabını alan pink floydun kurucu üyesi dünya üzerindeki ilginç bestecilerden dir lsd'den hayatı çürüyene kadar iyi bir hayat yaşamış sonra beyin hücreleri ölme noktasına gelmiştir. Hatta Wish you were here şarkısının ona yazıldığı rivayet edilmiştir. 2006'da vefaat etmiştir.
Aslında popüler ve sorunsuz bir çocukluk geçiren syd barrett babasının ani ölümüyle çok etkilenmiş ve madde kullanmıştır. Pink floyd un ilk albümünde çalışmış. Bu kadar çok yaratıcı olan bir müzisyen nasıl olur da bu kadar az müzisyenlik yapar, müzisyenliği bırakır dedirten insan. See emily play şarkısı en sevdiğım bestelerindendir. Hayatının son yıllarında evine kapanmış ve resim çizmeye, evinin bahçesiyle uğraşmaya adamış kendini syd. 60 yaşanda aramızdan ayrılmıştır. Pink floydu sevme sebebimdir.