Mahalle aralarındaki tulumbalara, çeşmelere avucunu dayayarak su içmek bizim neslin en samimi aktivitelerinden.
Şimdiki gibi pet şişede satılan suların bulunmadığı dönemlerde, susadığınızda babanız çeşmenin birinden avucuna doldurduğu sudan içirirdi. O yüZdendir ki, ne zaman avucumdan su içsem aklıma babam gelir.
Çocukluğumun vazgeçilmezlerindendir. sabah 7 gibi evden çıkar, akşam 8 gibi dönerdik... Uzun yaz günlerinde, eve girersek annemizin salmama ihtimaline karşı bir çıktık mı pir çıkardık anlayacağınız. Öyle zamanlarda okul ve camilerdeki suları içe içe günü geçirirdik, açlığımızı da sabah çıkarken evden aşırdıklarımızı gün içinde arkadaşlarla paylaşa paylaşa, yetmediği zamanlarda da meyve ağaçlarına dalarak bastırırdık...
Eee haliyle suyu avuçla içmek zorundasın başka seçenek yok...