bir insan en çok kimi sever? ya da hatanın en kralını da yapsa kimi affeder? bir insan kimin en iyi olmasını ister? kimin her daim en başarılı olmasını ister? bir insan kimin en kötü gününde yanında olduğunu bilir? kendisinin dostlar...insan en çok kendisini sever, ne kadar hata yaparsa yapsın zeytinyağı gibi üste çıksa da çıkmasa da hep kendisini affeder, hep kendisi en iyi, en başarılı, en zengin olsun ister, her şeyin en iyisini kendisine diler ve ne kadar kötü gününde ve yalnız olursa olsun, hep yanında kendisi vardır çünkü onu söküp atamaz. işte insan sevdiği zaman karşısındakine, suya baktığı gibi bakabilmeli yani saf ve duru bir şekilde kendisini görmeli ki en az kendisini sevdiği kadar sevmeli, kendisini affettiği gibi affedebilmeli, herşeyin en iyisini kendisine dilediği gibi ona da dilemeli ve en önemlisi ne olursa olsun, en kötü gününde hep kendisiyle olduğu gibi sevdiğiyle de olmalı. en kötü gününde, terk edip gidebileceği birisinden ziyade, ruh olup yapışmış, terkedememiş gibi onun olmalı.
bir sevme biçimi. "suya bakmak" öznel bir ifade veya ritüel olduğundan, herkes için aynı şeyi ifade etmemekle birlikte, maalesef mazoşizm türünde eğilimler de tanım entarisi ile yok sayılmış. bu minvalde, ben "trene bakar gibi sevmeyi" tercih ederim açıkçası.
(bkz: platonik)