arap imamın muazzam tespiti. yüzyıllardır inandığımız, kendimizi adadığımız o tüm mitleri ve tabuları yıktığı ve gerçeğe kavuşmamızı sağladığı için tüm dünyanın kendisine teşekkür borcu var.
işte böyle radikal fikirler ve dehalar lazım insanlığa. muazzam bir beyin.
çok yerinde bir tespittir. bayılıyorum bu araplara ve arap zihinlilere. gün geçtikçe şahan'ın eskiden yaptığı skeçlere benzediler. arap yüzü görmek istemeyen ırkçı arkadaşlar şu videoyu izleyerek de aynı argümanlara ulaşabilirler: https://www.youtube.com/watch?v=7DM6cRXSChg
merak ediyorum bu işi daha nereye vardıracaklar? mesela 22. yyda insanlar keyif olsun diye uzaya çıkarken bunlar da "uzay diye bir şey yoktur, ecnebilerin sihir oyunudur bu. işbirliği içinde oldukları cinniler sizi kandırıyorlar ve sanki uzayı görmüşsünüz gibi algılamanıza sebep oluyorlar" falan mı diyecekler acaba? merakla bekliyoruz efendim.
dünya saatte 1670 km hızla kendi ekseni etrafında, 108.000 km. hızla güneşin etrafında döner. bu hızlara inanmak gerçekten kolay değil, çünkü aslında biz 1670 km ile kendi eksenimizde dönüyoruz ve yine güneşin çevresinde ise 108 bin km ile koşturuyoruz. bütün bu hızlara rağmen başımız dönmediği gibi milim kıpırdamıyoruz. tamam atmosferle birlikte dünya ile aynı süratte döndüğümüz için dünyaya göre bağıl hızımız sıfır oluyor ve herşey yerli yerinde duruyor da yine de inanabilmek için biraz süreye ihtiyaç duyanlar olacaktır.
bu sözlükteki pek çok yazar gibi ben de dünyanı döndüğünü gözlemlemiyorum. basit bir gözlemle bu anlaşılsaydı yüzyıllar önce anlaşılırdı zaten. hiçbirimiz astronom veya astronot değiliz ve de çoğumuz olamayacağız ve dolayısıyla da dünyanın döndüğü bizim için bir bilgi olma durumuna erişmeyecek. fakat bu öyle bir yerleşik bir düşüncedir ki aksini bile düşünmüyoruz, bu bilgiye nasıl erişildiğine dair herhangi bir bilgimiz olmadan bunu yapıyoruz. bizim gibi sıradan insanlar dünyanın döndüğünü kitaplardan öğrendik ve de sorgulamadık çünkü rasyonel otoriteye karşı bir inancımız var. artık rasyonel otorite kavramı da ortadan kalkıyor yavaş yavaş bunu bu sözlükte herkesin her konuda bir fikir sahibi olmasından da gözlemleyebiliriz. rasyonel otoritenin olmadığı yerlerde de keçiye abdurrahman çelebi denir. bu imamda o misal. uzmanı olmadığı konu hakkında hiç çekinmeden konuşabiliyor. ona da bu cürreti veren şey, inanç denen şeydir. nasıl olsa karşısında bunu sorgulamadan inanabilecek insanlar var. fakat bu imamı diğerlerinden ayıran şey onun birazcık olsun sorgulamış olaması. biraz daha kararlı ve cesur olsa koperniğin geçtiği yollardan geçecek. ama tabiki geçemeyecek. belki de bu imamdan dünyanın döndüğünün bile sorgulanabilecek birşey olduğu konusunda bir ders çıkarabiliriz.
aklıma Agora adlı filmi getiren iddia.
seyredenler vardır mutlaka. Kısaca m.s. 400 lerin başında iskenderiye kentindeki pagan bilimadamları ve halkın hristiyanlığa zorlanmasını anlatan bir film.
hristiyanlar orada şöyle diyordu;
-dünya tabi ki dönmüyor. Dönse nasıl üstünde durabiliriz. Uçar gideriz.
dünya düz bir sandığın tabanındadır. Gece olunca tanrı sandığın kapağını kapatıyor. ama kapaktaki aralıklardan da ışık hüzmeleri sızıyor yani yıldızlar.
bir ülkede bir yöneticinin onlarca karısı yüzlerce çocuğu oluyorsa bu inanışların olmasıda doğaldır. yeni olan bir şey değilki her zaman böyle açıklama yaparlar. islam medeniyeti ne durumdasın ya.
elmalılı mealiyle yasin suresinin 40. ayeti: "Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler."
boşuna galaksi denilen şeye gök ada demiyoruz. mesela samanyolu galaksisi de başka bir güç kaynağının etrafında dönüyor. tıpkı dünya'nın güneş etrafında, ay'ın da dünya etrafında dönmesi gibi. yabancıların galactic core(gök ada'nın çekirdeği) dediği bir merkez var. samanyolu gökadası gibi bir sürü gök ada bunun etrafında hareket ediyor. bu hareket o merkezde ki yıldıza güç sağlarken, bu güçten diğer gök adaları faydalandırıyor. radyasyona benzeyen bazı manyetik dalgalar ile birbirleriyle bağlı kalıyorlar. bir bakıma iletişim halinde kalıyorlar. hani kablolardan kelimelerin geçmesi nasıl tuhaf geliyordu bize zamanında değil mi? buna benzer bir şey. atomu çekirdeğini falan öğrenmiştik biz hani. çevresinde dönenleri negatif(olumsuz) ve pozitif(olumlu) olarak ayırmıştık. sonra bunların farkını nötron olarak almıştık. yani total(toplam) olarak. ancak kimse bize bu elektronların, her bir protonun(artının) ve her bir elektronun(eksinin) bir atoma sahip olup olmadığı bize anlatılmamıştı. belki de tespit edilmemişti. belki de hala tespit edilemiyor bilemiyorum.
ha yanlışım varsa düzeltin dipçe olarak düşeyim aşağı.
ilimden bilimden uzaklaşınca nasıl alay konusu olunur (bkz: suudi imamın dünya dönmüyor iddiası)
islam böyle insanlar tarafından temsil edildiği için şu anda ki konumunun da böyle olmasına şaşmamak gerek.
imam dediyse doğru olan idaa. imam yani sonuçta bu, hemde suudi! yalan söyleyecek, konuyu bilmeyecek hali yok ya. ondan iyi mi bileceksiniz münafıklar!
Neyse çok konuştum ben, hemen gidip 10 yaşında bi kızla nikah kıyayım!
gerzek bir adamın açıklaması. yok benim daha da garibime giden hemen islamı yaftalamaya çalışma çabaları. ulan bir araştırın oturduğun yerden ne kolay "yea bunlar hep böyle gerici ameke" demek. vahhabi bi dallamanın dediği nedenin beni ve islamı bağlasın a öküzüm. bak beni bağlayan adamlar aşağıda;
atmosferin dünya ile birlikte döndüğünü bilmeyen fenni ilimlerden yoksun kişi. Hayır böyle diyor sonra müslümanlar cahil islamiyet ilime engel diyen insanciklara ekmek yediriyorlar.
ardına bide dünya düzed7r adaleti yoktur deseydi tam olurdu.
bahsi geçen toplumun "cahiliye devrini" yaşadğını gösterir. bilgi sahibi olmadan fikir edinmiştir, çünkü kibri ile herşeyi bildiğini sanmaktadır. işte bu zihniyet işid, el-kaide vs olarak karşımıza çıkmakta ve insan öldürmektedir.