Arabadan bir mafya bir manken bir eski emniyet müdür yardımcısı bir de DYP milletvekili çıktı. Şimdi bu nasıl bir çelişki devlet mafya ile işbirliği mi yaptı yoksa bir "yeşil" olayı daha mı. 90 lar gerçekten sırlarla dolu yıllardı.
aradan geçen 11 yıla rağmen halen aydınlatılamamış, sonuçlarıyla iyi veyahut kötü, devletin bir nebze de olsa bir dönem! çıplak kalmasına sebebiyet vermiştir. olayla dolaylı yoldan bağlantılı yüzlerce kişinin yanı sıra, direk olarak bağlı olan kişiler için;
bir zamanlar tüm türkiyeyi ekranlara kilitleyen bir diziye konu olmuş ve bu dizinin öncesinde ve sonrasında da çekilen başka dizilerle de her daim gündemde kalmıştır.
zamanında milletin, "bu kaza aydınlatılsın" diye akşam belirli bir saatte topluca ışık açıp kapatma prostestosu yapmasına neden olandır. bütün mahalle disko gibi oluyordu şerefsizim.
saatler 19.00'u gösteriyordu. güneş çoktan batmış, hava kararmıştı. izmir - istanbul yolunu sadece arabaların farları aydınlatıyordu. yol kalabalık sayılırdı. bu kalabalığın nedeni otomobillerden çok, kamyonlardı. bazen üçerli beşerli gruplar halinde kuyruk oluşturdukları için arabaların hızını ister istemez düşürüyorlardı.
fakat arabalardan biri hızlı gidiyordu. markası mercedes * olan bu arabanın plakası 06 ac 600 idi. bütün süratine rağmen sarsılmıyordu. sanki ağırbaşlı bir tank gibi yola oturmuştu. arabada 4 kişi vardı. şoför mahallinde orta yaşlı ve hafif kır saçlı biri * oturuyordu. onun hemen sağ tarafındaki ön koltukta gözlüklü ve zayıf biri * vardı. arka koltukta ise 40 yaşlarında dolgun yüzlü bir adamla *, sarışın genç bir kadın oturuyordu. *
araba susurluk yoluna çıktığında hızı iyice artmıştı. şoför, uzun kuyruklar oluşturan kamyonları birer birer solluyordu. ibre 230 km'yi gösteriyordu. arabadakilerden gözlüklü olanı, bir ara şoföre dönüp, daha yavaş gitmesi için onu uyardı. öteki aldırmadı. susurluk'a girmek üzereyken de hızını düşürmemişti.
aniden yolun sol tarafındaki benzinlikten çıkan bir kamyonu farkettiler. kamyonun plakası 20 rc 721'di. şoför bütün gücüyle frene bastı. önce mercedes'in tekerleklerinin yere sürtünürken çıkardığı acı ses duyuldu. sonra da şiddetli çarpışmanın etkisiyle kopan gürültü...
fren, kazayı önleyememişti.
gürültüyü duyan çevredekiler hemen kaza yerine doğru koştular. mercedes'ten bir kadının acı dolu çığlığı yükseliyordu. onu arka camdan çıkardılar. hala yaşıyordu. sonra sağ ön koltuktaki gözlüklü adamı çıkarıp yere yatırdılar. bir ara gözlerini açtı. yüzü acıyla gerilmişti. ilk bakışta sanki yuvalarından fırlayacakmış zannını veren gözleri, gözlüğün enli camlarıyla temas eder gibiydi.
bu arada şoförle, arka koltuktaki adamı da çıkarmışlardı. şoförde hayat belirtisi yoktu. diğeri ağır yaralanmıştı ama yaşıyordu.
çok geçmeden olay yerine 06 vct 61 plakalı bir mercedes geldi. arabadan üç kişi indi. önce çevredekilere "yaklaşmayın, tamam" dediler. sonra da kaza yapan arabadan beyaz bir çanta aldılar.
ordakilerden biri yerde yatan milletvekilini işaret ederek, "bu yaşıyor" dedi. milletvekilini alıp götürdüler. diğerleri de birer birer olay yerine gelen arabalara bindirildi. bu arada jandarmalar da gelmişti. şoförden sonra, arka koltuktaki adamla kadın da yolda öldü. tek yaşayan milletvekiliydi.
sürekli aydinlik icin bir dakika karanlik eyleminin dogusuna da sebep olmus kazadir. sistem desifre olmustur. can yücelin dedigi gibidir iste.
Benzetmeyi Benzetme
Susurluk ismi su sığırından geliyor
Manda demek yani
3 Kasım 1996`da
Susurluk yolunda
O iblis Mercedes`in
Masum kamyona çarpmasıyla
Gazi tarafından vaktiyle
Vaktinde sittir edilip de
Sonradan harimimize
Sinsi sinsi sokulan
Manda var ya
işte o MANDA göle sıçtı