Damarları kesilmiş bir gökyüzünün altında
Gecenin saçlarını tarıyorum
Usumun kırılmış kapılarından yollara düşüp
Kendimi arıyorum
Faytonlar geçiyor sokaklardan
Kurbanlar kesiliyor
Salıncaklar kuruluyor
Bir çocuk karanlık bakıyor annesine
Bir kadın gözlerinden vuruluyor
Tüm bulutları ellerinden tutup
Evime götürüyorum akşamları
insanlar ıslanmasın diye sokaklarda
Oysa nerden
Ne zaman
Ve kimlerle
Bu gemi hangi denizlere gidecek kaptan
Bilmiyorum
Yine sonbahar dolacak masallarıma
Yine kaldırım üstlerinde iplik iplik uzayan yalnızlığımı
Güneyli bir rüzgârın kirpiklerine bağlayacağım
Gözlerimden tanklar geçiyor susun
Susun ağlayacağım
Tüm sevgi duvarlarım yıkık, paramparça oldu yüreğim bakmayın.
Bir halı gölgesinde usulca ağlayacağım, ne olur hiçbir şey sormayın.
Susun ağlayacağım.
Bırakın sessiz olsun ölümüm, böyle çığırtkan yollara dökülmeyin.
Nasılsa unutacaksınız yaşadığımı, böyle gölge gibi peşimden gelmeyin.
Susun ağlayacağım.
Sizin olsun bütün merhabalarınız, tanışıklığımız yıllarca uzak dursun.
Öyle bir yerdeyim ki nefes almak gereksiz.
Susun, susun tanrı aşkına susun. *