ve zamana bırakmak... belki de en iyi cevaptır gibi görünse de ve her ne kadar altın olduğu söylense de yine de sorunları konuşarak çözmenin yerini tutamayan eylemdir bazen.
bazen bir çıkış yolu, bazen bir tepki, bazen sözlerin bitiş anı, bazen sözlerin anlatamadığını anlatma yöntemi, bazenler uzar gider; hiç birşey gibi görünüp aslında çok şeydir susmak...
Şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde..
Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde..
Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar,
Önce sakladıkları, bir adamın içinde. *
kalbi kırılmış insan eylemidir. ne konuşsan boş. anlamamış ki seni bundan sonra anlasın. konuşmak güzel, ama kimle konuştuğun çok önemli.*yurdum hatunları her kelamı kendisinden hoşlanıldığı için edildiğini sanarken sessiz kalmak en iyisi. 3-5 kelam ile bakirelik bozulmuyor. genelleme yaptık, sınıfta kaldık ama istisnalar tabi ki var. karşınızdaki kişi susuyorsa bir kaç nedeni olabilir. küfretmek istemiyordur, size sitem ediyordur, sizi iplemiyordur, hayata küsmüştür, meşguldür.
Söylenecek hiçbir şey yoksa, susmak... Söyleyecek sözü olanları dinlemek, anlamaya çalışmak, Kitap sayfalarının arasında dolaşmak... kainati okumaya... Suratını okşayan rüzgarı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmek...
Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemek.... Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkumları, mezarlıktaki mezar taşlarını görmeye gitmek... Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmak... Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmek... Sorular sormak kendine, hayata, dünyaya dair... Kafa yormak, hep ertelenen konularda... Bir cevap bulmaya çalışmak, bir cevap veren bulmaya... içinden çıkamadığın problemlere dair...
Söyleyecek hiçbir şeyi olmadığında, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmek...
Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmak, kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmek.... kiminin üstünü çizmek, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemek..... Yeni bir şey söylenmeyecekse, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylemek... kendi kendini hesaba çekmek... cevaplarının doğruluğunu kontrol etmek.... hatalarını kabul etmek.... Biraz bozmak ezberleri... Biraz değiştrmek kurulan cümleleri... Teslim bayrağını çekmek... Yeni şeyler öğrenmek... Yeni şeyler söylemek için susmak...
susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmak.... Bir şey biliyormuş gibi değil.
umursamıyormuş gibi de değil, Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil... Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmak...
Bir "Konuşursam yer yerinden oynar havasında" değil. "Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil. Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi... Susmak......
bazen daha çok şey anlatmaktır. boğazına düğümlenen sözcükleri bir bakışla anlatıp sadece susmaktır. söyleneceklerin sızısı bakışlarda hafiflesin diye.
yaş ilerledikçe bünyeye oturan davranış biçimi. olayların sıradanlaşması sonucunda vuku bulan davranış biçimi. susmayan birini dinlemenin çoğu zaman işkence nadiren eğlence olması. kişide yüksek sesli ve tempolu müzik dinlememe isteği ve sessizlik isteği gibi ricalara vesile olan davranış biçimi. davranış biçimi.
resimler çizdikçe duvarlara kayboluyor izlerim,
ölüm tek başına bir yolculuk...
göğsümde ışıldadıkça mavi acılar,
bekle beni kulaklarımda azgın kıyamet
ki;
bekleyişin diğer adı susmaktır.
elbet döneceğim uçurumların dilinden aşka...
yeri geldiginde dünyanın bütün sözcüklerini haykırmaktır karşındakine, arasıra ise sevdigin insanla güzel bi sohbet yöntemidir susmak. saatlerce hiçbirşey söylemeden sadece bakarak konuşma birbirini anlama.