susmak
sermayesiz eylem.kendını yormadan , emek , etmeden psıkolojık yıpratma
harekatı.
bır versıyonuda , pasif direniş olarak bilinir.
kızlar ın en büyük sermayesi.
yazarken susuyorum aslında
yazarken seni buluyorum satırlarda
yazarken ruhun ruhuma değiyor
diyorum bu sevda yükü çok yakıştı bana
ve dokundukça melodiler bana
sözlerin cam kırığı gibi batıyor içime
susmak düşüyor en çok bana
ve sen bilirsin ben susmayı hiç beceremem
ya yazarım ya konuşurum
bir de gözlerimi kapayıp seni dinlerim
bir seni dinlerim bir seni
sen hiç dokunmadığım
dokunamayacağım sevgilim
sen geveze kızları hiç çekemezsin bilirim.
ben balıkçıl kuşun bir akdeniz havası gönderdim sana.
bir çınar yaprağı parktaki güzel ağacımdan.
sen onu daha görmedin
sana benzer çınarım
sen kadar büyük
sen kadar değerli sen kadar benimdir o
yazları yemyeşildir çınarım ve ben yazları onun altından seyrederim denizi.
ve kışları o çıplaktır ve bensizdir benim her dem sensiz olduğum gibi.
oysa ben çınarımı düşünürüm kışları da uzakta olsa ağacım bana
o ve sen aynısınız işte.
o ve sen ikiniz de herkese aitsiniz
en çok doğaya ve sevenlere.
ben de kendimi denize adadım
işte deniz kızın böyle doğdu dokunamayacağım sevgilim.
kendine saklanmaktır. kendine saklananı kimse bulamaz.
susuyorsun
aramıza okyanuslar giriyor ben boğuluyorum
sustuklarını biriktiriyorsan sıra bende
şimdi bir ğ oldum ben, duy duyabilirsen
ara bul bak dokun dokunabilirsen
büyük acılar sessizdir şimdi acımın en çoğundayım
sen yoksun hiç olmadın zaten
sardım sarmaladım kendimi kadere
sustum, susuyorum, susacağım;
ruhumla konuşacağım artık.
ben sessiz, senin sessizliğinle daha da sessiz.
birkaç yağmuru giyeceğim üstüme
birkaç rüzgara taratacağım saçlarımı
bir çınara açacağım tüm derdimi
ağaçlar sır vermez kimseye
sonra ilk bahar güneşinde bir papatya olacak kederim
seviyor sevmiyor yapmayacağım kalacak öyle toprakta
çünkü ben cevaplarımı aldım
ne kadar susarsam susayayım
sadece susacağım sana!
bilmeyeceksin sadece gitti diyeceksin ama nereye..
bir hayat felsefesidir. ya kişi ona sahip olarak doğar ya da tecrübeler bu felsefeye sahip olmaya zorlar insanı.
belki de en doğru olan susmak.
çünkü kimse bilmez seni, içindekini, aklındakini.
her şeyin üzerine sırdan bir cila çekmek gibi,
ayna olursun herkes senden yansır.
artık bir sır oldum, kendime sustum.
bul bulabilirsen.
sözcükler mühürlü tılsımını paylaşmak istemeyen birinde.
sustum.
o masaldaki deniz kızı sonunda ben oldum.
uçurum eke eke susarken artık ne balıklar konuşur ne de martılar
sustum, sustum, sustum.
bunu sen istedin ben değil.
en geveze en kendini kendine saklayamayanların bile bir gün becerdiği eylem. hani yazıyorlar ya araba arkalarına babam sağ olsun, bizimki de o hesap öğretenler sağ olsun. *
etine sakladığın sırdır. kendi kendine kanattığın kabuğunu bir kaldırıp bir sardığın.
"o oyuna başlamıştı. ben geç fark ettim. sonra ben de başladım susmaya. nereye kadar giderdi hiç düşünmedim. zaten düşündüğüm yerde her şey biterdi. korktum. başladım susmaya. hadi bir, iki, üç; tıp. kimde sıra. sıra bende, sustum.
aslında kolaydı susmam, yazıyordum onu ben konuşmuyordum ama yazıyordum. duymuyordun. ağlıyordum. duymuyordun. susuyordum ama duymuyordun. duymuyordun hem de hiç. bir duysan.
susmak hiç iyi gelmedi ama. ama sustum tıp oynuyorduk ve kazanmasam bile oyun oynamayı severdim ben. seni de severdim sen biliyordun. işte esas sorun buydu. seni seviyordum.
o sustu.
ben sustum.
o hiç söylemedi.
ben hiç bilmedim.
hiç dokunamadım ruhuma
o hep içimde bir yerde silmek istedim kaldı izi.
o sustu
ben sustum.
ben susadım.
o susamamış.
bir şarkı yolladım ona radyodan fal tutarak; şarkıyı içime sustum.
o söylemedi. ben duymadım. ben söylemedim. o duymadı. sustuk.
bizim hiç dokunulmamış anılarımız vardı. o yoktu anılarda ben vardım onu da yanıma, sol yanıma katmıştım.
bizim üstü açık düşlerimiz vardı.
eksik sevişmeleri bir bahar gününe sattığımızdan beri o sustu ben de sustum.
o sustu. ben sustum. sustuk.
işteş fiillerin en belalısında ikimiz bir olduk.
sustuk.
oyun bitecekti elbet. ben susmayacaktım. benim harflerim var ucunu sivriltip yüreğime batırdığım, benim haflerim var. benim bir senim yok. ve belki asla olmayacak. benim olmadın hiç bildim. ödünç bile vermedin kendini. bense hep senindim bunu bilmedin sen emindin.
bir, iki, üç tıp; oyun başladı. az kaldı oyun bitecek.