suskunluk sarmalı

entry10 galeri0
    1.
  1. Batı Alman sosyoloğu E.Noelle-Neumann tarafından geliştirilmiştir(1974,1980).Bu model insanların azınlıkta oldukları hissine kapıldıklarında neden fikirlerini ifade etmekten çekindikleri fikrini açıklar.

    Model insanların çoğunluğu oluşturmadıklarında,kendilerine inanılmayacağını ya da kendi fikirlerinin önemsenmeyeceğini düşünüp,düşüncelerini ifade etmek için, isteksiz davrandıklarını açıklar.insanlar azınlık olduklarına inandıkları zaman,kendi görüşlerini ve düşüncelerini gizleme ihtiyacı hissederler.Algıları ve düşünceleri ifade etmede, diğer bireyler kritik bir faktör oluşturur.Pasif olan grubun,düşüncelerini ifade edebilmek için, aktif olan grubun iyimser yaklaşımına,hoşgörüsüne ihtiyaçları vardır.

    (bkz: Bilgi açığı hipotezi)
    6 ...
  2. 2.
  3. Neuman'ın modeli, temelde Festinger'in bilişsel çelişki modelinin psikolojik alandan alınıp sosyolojik alana uygulanmasıdır.Halk çoğunluğunun algılamış olduğu çoğunluk fikri, çoğu kez sadece bir azınlık tarafından tutulur. Bu görüş biçiminin çoğunlukta olduğu algısı, sarmal süreci harekete geçirir.Bu süreçte aksi görüşe sahip halk sessiz durmaya başlar ve algılanmış çoğunluk görüşü egemen gerçek görüş olarak kurulur.Bu model halkın kitle iletişim araçlarının gerçeğini egemen görüş sanmasının iyi bir açıklamasıdır.Zira kitle iletişim araçları belli konuları ve bunların tartışmasını halkın görmesinden uzaklaştırma yeteneğine sahiptir ve kamuoyunu şekillendirip yönlendirebilmektedir.
    4 ...
  4. 3.
  5. elisabeth noelle-neumann tarafından geliştirilmiş kuramdır. insanlar, kendi düşünceleri toplumun egemen düşüncesinden farklı olduğu zaman dışlanmaktan korkarlar. medya tarafından ele alınan konular toplumun egemen görüşünü yansıtır.
    egemen görüşe karşı görüşü olan birey, dışlanmamak için sessiz kalarak kendini güvende hissetmeye devam eder. kuramın temelinde, bireyin toplumda egemen düşüncelere uyarak izole olmaktan ve toplumsal yaptırımlara maruz kalmaktan kaçtığı fikri yatar.

    kuram bazı varsayımlara dayanır;

    -sapkın bireyler toplum tarafından dışlanmakla tehdit edilir.
    -bireyler sürekli olarak dışlanma korkusu içindedir.
    -bu korku bireyin içinde bulunduğu fikir ortamını değerlendirmesine yol açar.
    -değerlendirme sonucu fikrini ya açıklar yada gizlemeye devam eder.
    2 ...
  6. 4.
  7. modelin temel varsayımı, insanların yalnız kalmaktan korktukları, bu nedenle toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmek için çevrelerini gözlemledikleridir. yani birey dışlanma korkusu nedeniyle düşüncelerini açıkça ifade edemez, çoğunluğun görüşüne uygun olmadığını algılarsa susmayı tercih eder. örneğin, desteklediği partinin seçimde başarılı olamayacağını düşünürse, kitle iletişim araçlarınca başarılı olacağı öngörülen hatta bir biçimde dayatılan partiye oyunu verebilir.
    1 ...
  8. 5.
  9. george orwell'ın 1984'te bahsettiği big brothera benzeyen bir olay bu. yavaş yavaş sığ ve aynı tekdüze düşünceler yaratılmak istenir. insanlar düşünmesin, düşünemesin hatta, hazırda düşünülmüş ulan zaten onu düşünsün denilir. ve insanlar farklı görüş açıklamaktan korkar. zaten big brother yukarıdadır. ben bunu mahalle baskısına da benzetiyorum aslında ki onun tıpkısının aynısıdır bu sessizlik sarmalı.
    2 ...
  10. 6.
  11. (spiral of silence)neumann tarafından ortaya atılan ve bireylerin toplumdan dışlanma korkusu ile sürekli olarak toplumdaki siyasi temayülleri takip ettiklerini ve yine aynı korkudan dolayı bu temeyüllerin aksi yönde düşünseler dahi fikirlerinin açıklayamadıkları iddiasını öne süren kuram.
    0 ...
  12. 7.
  13. muhteşem tanımların üstüne birkaç örnekle süslemek istediğim hipotez.

    bilindiği üzere toplumun her kesiminde belli değerler, yargılar vardır. yani sosyal her ortam kendi sorumluluğunu beraberinde getirir. içinde olduğunuz kümenin dahili elamanı olabilmek için, kümenin diğer elemanlarına bi şekilde benzemeniz gerekir. bahsettiğim bu kümelerin öyle çok büyük çok saygın olmasına da gerek yok. takım taraftarlığı, bir tür müziğin dinleyeni olmak, liselerdeki kız çeteleri gibi örgütlü yada örgütsüz topluluklar bunların örneklerindendir. hangi başlığa yazdığının farkında mısın demeyin geliyorum şimdi konunun özüne. örneğin siz bir caz aşığısınız ve sizin gibi caz aşığı arkadaşlarınızla bir ev toplaşmasında kind of blue eşliğinde sohbet ediyorsunuz. laf dönüp dolaşıp arabesk müziğe ve ordan ibrahim tatlıses e geliyor. tüm arkadaşlarınız büyük bir hararetle ibrahim tatlıses i ve müziğini eleştirirken bir tanesi, -yine de saygı duymak lazım, o kadar dinleyicisi var. diyor. ardından başka biri; -tabi canım, adam güzel şarkılar yapmış zamanında. diye ekliyor. -hatta neydi o şarkısı. diye süregelen diyaloglar sessizlik sarmalının artık kırıldığına ve o geceyi ibrahim tatlıses şarkıları eşliğinde tamamlamanızın işten bile olmadığına delalettir.

    yine lüks bir balık lokantasında editör arkadaşlarınızla birlikte yemektesiniz. menüde beyaz şarap ve çupra, fonda klasik batı müziği. görgü kurallarından ve kibarlıktan ödün vermiyorsunuz. çatal bıçakla kılçık temizlemek pek kolay değildir. burada birinin söyleyeceği şu cümleler geceyi, kumkapı'da bir meyhaneye taşıyabilir.

    1)tavuk, balık, kelle, bunlar yenir elle.
    2)balıkla da rakı içilir aslında.
    3)fasıl olmadan da tadı çıkmıyor ki.

    yine de bilinmelidir ki, bu sadece bir hipotez. yani tutarlılığını ölçerken dikkatli olmakta yarar var. -doğru mu acaba lan. der ve denemek isterseniz, homofobik bir ortamda herkesin içindeki gizli eşcinselden bahsetmemenizi öneririm.
    7 ...
  14. 8.
  15. fikirleri yüzünden toplumdan dışlanma korkusu olan insanların içinde bulunduğu iletişim kuramıdır. toplumun geneli bir konu hakkında aynı düşüncelere sahipse, farklı bir düşünceye sahip olan birey sapkın olarak adlandırılır.

    fikri her ne kadar farklı olursa olsun, bir zamandan sonra bunu dile getiren birey ise bu sarmalı bozmuş olur.

    örneğin şu anda sarmalımı bozuyorum:
    (bkz: burcu esmersoyun güzel olmadığı gerçeği)
    (bkz: burcu esmersoy iticiliği)
    (bkz: burcu esmersoyun travestiye benzemesi)

    sözlük çerçevesinde bir örnek vermek gerekirse; eksi oy alabilirim düşüncesiyle, sahip olduğu zıt düşünceleri paylaşmayan yazarlar bu kurama örnek olabilir.
    0 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. insanlar fikirlerini belirtmek için "fikir iklimini" yoklarlar. eğer kendi fikirleriyle medyadaki egemen fikir benzerlik gösteriyorsa insanlar fikirlerini belirtmek için cesaret bulurlar. kendi fikirleri medyadaki egemen fikre zıt ise sessiz kalmayı yeğlerler ve suskunluk sarmalı oluşur. ayrıca medya kasıtlı olarak muhalif ünitelere fikirlerinin aptalca, haince, gülünç olduğunu aşılamaya çalışır ve kendinde başka kimsenin öyle düşünmediğini inandırmaya çalışır. ama hemen umutsuzluğa kapılmamak gerekir çünkü medya bizim ne düşüneceğimizi değil ne hakkında düşüneceğimizi belirler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük