"-birini seviyorsan güveneceksin.
+kötü bir şey yapsa bile mi?
-asıl kötü bir şey yaparsa…
birini seviyorsan diyeceksin ki:
yaptıysa başka çaresi kalmamıştır.
öyle yapacaksın birini seviyorsan..."
Ezeli yarılayıp psikolojimdeki etkisinde dayanamazken bugün youtube’un önüme çıkarmasıyla başladığım dizi. Şu repliği bırakayım da bilenlerin gözleri yaşarsın;
Kazak örmüş vay be aga. Eğer böyleleri kaldıysa bana örmezler zaten. Kendime Kazak ördürecek erkek değilim demekki. Ulan hinatada filmde narutoya kazak örmüştü klişe ama insan etkileniyor.
-ne yapcan lan eve mi atcan kızı? ~estağfurullah müdürüm, gidip isticem.
daha iki çift laf etmisligimiz yok ama çorba getirir bana, yemek getirir icabinda. dün de işte, dün kazak örmüş getirmiş bana. gidip babasından istiyim diyorum müdürüm.
-hıh nasıl yani kazak ördü diye mi isteyeceksin? ~kimse bana kazak örmedi müdürüm.
evi olmayan, arkadaşı olmayan, sevdiği seveni olmayan zeki. kimsesizdi.
kimsesiz da işte bi çorbaya, bi yemeğe, bi kazağa tav olan zeki.
ilk ölen zeki.
suskunlar da tekrarlari tv 2'de yayinlanan gecenin su saatinde su sahnesine denk geldiğim eski bir dizi.
ikinci defa okudum ve tekrar hayran kaldım. suskunlar ihsan oktay anar'in benim gözümde puslu kıtalar atlasi'ndan daha iyi olan eseri. birbiri ile bağlantılı birçok hikaye iç içe anlatılıyor. sanırım herhangi birinin bu seviyede bir roman yazdığına bir daha şahit olamayacagiz.
ne biçim bir dizidir bu arkadaş. daha az önce bitirdim, dağıldım resmen hayatımda böyle dizi izlemedim gerçi zaten pek dizi izlemem ama kesinlikle izlediğime pişman olmayacağım muhteşem bir yapımdı. Nolurdu Ecevit ölmeseydi de biraz da bizimkiler mutlu olsaydı be, nolurdu Gurur daha önceden bi şeyler hissetmeye başlasaydı da intikam derdinden vazgeçseydi o da ölmeseydi... Bütün dizi boyunca acımadığım sadece iki karakter var; Sait ve irfan. Onların Allah belasını versin. Ulan kaptırdım gidiyom ama yaşanıyo bunlar harbiden tamam birebir aynı olmayabilir ama o ıslahevlerinde o çocuklara neler neler yapılıyor, diziyi izlerken mahvoldum gerçeğini düşünmek dahi istemiyorum ama aklımdan da çıkmıyor. Böyle dizi mi olur be, valla kendime gelemem ben şimdi.
Ezelin senaristi pınar bulut tarafından kaleme alınmıştır güzel bi diziydi ama 2.sezon sıçıp batırmıştır. Yalnız gençler çocuk oyuncular bile iyi seçilmiş hiç biri sırıtmıyordu.
ezel'i saymazsak (ezel dünya çapında bir dizi olduğu için herhangi bir türk dizisini kendisiyle kıyaslamak saçma olur), en iyi türk dizisidir kesinlikle. oyunculuklar, atmosfer, çekim kalitesi ve karakterlerin derinliği harikadır. yeniden başladım izlemeye ve şu an 13. bölüm bitti. muhteşem bir 13. bölümdü. özellikle son 20 dakikası. bölüm gazanfer'in üzerineydi. bölüm adı da ''gazanfer bulanındır''.
gazanfer'in, bilal ve ibo'nun arkasındaki üçüncü adamın, yani şerif'in (ecevit'in) peşinde olması, onun kim olduğunu bulmaya çalışması ama aynı zamanda kendi geçmişini de yavaş yavaş hatırlamaya başlaması; ecevit'in, yani şerif'in de gazanfer'in peşinde olması, onun kim olduğunu bulmaya çalışması bölümü efsane yapmış. özellikle son 20 dakikası aşırı tempolu ve heyecanlı.
ecevit, gazanfer'in annesiyle konuştu ve gazanfer'in perşembe günleri halı sahada maç yaptığını öğrendi. perşembe günü geldiğinde gazanfer'i bulmak için halı sahaya gitti ama sahada maç yapanlar da dahil, orada kimse gazanfer'i tanımıyordu. (çünkü şu anki adı gurur'dur bildiğiniz üzere) en sonunda dayanamaz sahaya girer ve gazanfer kim diye bağırarak sorar herkese. akabinde de çarpıcı gerçeği öğrenir ve eski anıyı hatırlayarak gazanfer'i nerede bulacağını anlar ve oraya doğru gider..
gazanfer de üçüncü adamın, yani ecevit'in peşindedir aynı zamanda. ibo'nun ağzından laf alarak üçüncü adamın ''şerif'' olduğunu öğrenir ama eskiye dayanan anıları hep bölük pörçüktür. ve şerif'in peşine düşer. bu sırada geçmişini de yavaş yavaş hatırlamaya başlar. hatırladıkça psikopatlaşır. son olarak ahu'nun dükkanına gider ve şerif'in kim olduğunu öğrenmeye çalışır. bu sırada geçmişten bir anıyı hatırlar, şerif'i nerede bulacağını anlar ve oraya doğru gider..
devamında neler olduğunu hatırlamak isteyenler ya da tekrar izlemek isteyenler son 20 dakikayı izlesin.