susanoo

entry2 galeri2
    1.
  1. japon mitolojisinde denizlerin ve fırtınaların tanrısıdır. susanoo, güneş tanrıçası amaterasu ile ay tanrısı tsukuyomi'nin erkek kardeşidir. üçü de, izanagi'den, yüzünü yıkayıp yer altı dünyası yomi'nin kirlerinden arınmak isterken doğmuşlardır. amaterasu, izanagi sağ gözünü yıkayınca, tsukuyomi sol gözünü yıkayınca susanoo da burnunu yıkayınca doğmuşlardır.

    --spoiler--

    ilk olarak uchiha itachi tarafından kullanılan, canlı bir kalkandır. mangekyou sharingan ile birlikte aktive olup, en güçlü göz jutsu'su kabul edilir. itachi tarafından kardeşi olan uchiha sasuke'ye verilen tanrısal güçtür.

    --spoiler--
    0 ...
  2. 2.
  3. ızanagi’nin damlayan burun deliğinin sümükünden doğarak pekde hayırlı bir başlangıç yapmamıştır. özellikle kız kardeşi amaterasu'ya abur cubur gibi davranmaya eğilimli olması , izanagi'nin hapşırdıktan sonrasol gözünden sildiği göz yaşından doğuşundan kaynaklıdır. yeraltı dünyasından ve kasvetle kaplı bir şekilde geri gelmiştir. amaterasu'ya güneş ve tsukiyomi'ye ay ve susano-wo'ya reddettiği okyanus verildi.

    daha sonra kız kardeşine en çok erdemi anında üretebilecek olanın en fazla güce sahip olması gerektiğini söyledi. onun doğurganlık boncuklarını kaptı, açıp ısırdı ve beş erdemi tükürdü, kazandım diye bağırdı. amaterasu boncukların kendisine ait olduğunu söyleyerek erdemlerin kendisine ait olduğunu iddia etti. bu, susano-wo'nun dünyayı alt üst edecek sonsuz öfke nöbetlerine neden oldu. amaterasu'nun dikiş odası'nın çatısına bir atı fırlatarak onun korkarak mağarada saklanmasına sebep oldu. böylece güneş kargaşa sona erene dek tekrar parlayamadı.

    sonuç olarak susano-wo daha sonra cennetden atıldı ,dünyaya sürüldü. çok ağlayan yaşlı bir çiftle tanışana kadar amaçsızca dolaştı. ağladığını gördüğü bu yaşlı çifte “ne oldu?” diye sordu ve ona sekiz başlı bir ejderha tarafından ziyaret edildiklerini söylediler. zaten kızlarından yedi tanesini yemişti bu ejderha ve şimdi kalan en sonuncusunu almaya geliyordu. susano-wo kızı gördüğünde hayatında neyin eksik olduğunu fark etti ve 'kızını bana ver - onunla ilgileneceğim, endişelenme - şimdi bana bu ejderhadan bahset ve herhangi içkin var mı? '.dedi.

    susano-wo, kızı hala bazı tanrısal güçleri elinde tuttuğu için tarak olarak değiştirdi ve onu zarardan uzak tutmak için saçına taktı ve ardından sekiz deliği olan bir çit içinde sekiz kaseyi pirinç şarabı ile doldurdu. ejderha her zamanki güzergahı boyunca kokulayarak, düzgünce gizlenmiş şaraba rastladı ve bunun kendisinin günü olduğunu düşündü. sekiz kafasını çitteki deliklerden geçirdi, sekiz dil kaselerin üzerinde dolaştı, sekiz beyin sarhoş oldu ve tüm ejderha uykunun içine daldı.

    susano-wo' bir kılıçla dönüp, pirzola, doğrar gibi, çat, çat, çat, çat, çat, çat, çat bütün kafaları doğradı. sadece işleri garantiye almak için vücuda birkaç vuruş yaptı ve ejderhanın kuyruğundan bir şey düştü ve düşen bu parçanın kılıç olduğu ortaya çıktı.

    kılıç kusanagi olarak adlandırılır ve bu masalın kesinlikle doğru olması gerektiğine dair kanıt sağlar, çünkü bu japon kraliyet ailesinin imparatorluk kılıcıdır ve gerekli izni alabilmeniz koşuluyla bugün görülebilir.

    ya sonunda susano-wo? ızumo'nun hükümdarı oldu, burun deliğinden kırpıntığı tüylerinden sadece birkaç doğal orman oluşturmak için duraksamış. o andan itibaren burnunu her zaman temiz tuttan fırtınalı ve sümüklü yeraltı tanrısı olmuştur zannımca.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük