TRT 'nin kayıtlarında bulunan araya program yapımcısını sokamama rağmen ulaşamadığım muhteşem program.özel bir kanalda yayınlanmadığından trt dışarıya kayıt vermemekteymiş.bu yüzden bizim nostalji planı da yalan oldu.
program yapımcısının önerisine göre bu yaşta tekrar izlemek ozamanki karizmasını ve etkisini yitirmesini sağlarmış.bırakın nasılsa öyle kalsın aklınızda dedi kendileri.
edi büdü yü güvercinle dama oynar vaziyette bulur.
- edi biliyormusun bu güvercin çok salak
+ neden büdü
- 8 defa oynadık.beni sadece 2 defa yenebildi.
edi büdü yü yatağını toplar durumda bulur çok şaşırır. çünkü büdü çok tembel biridir.
- büdü napıyorsun
+ yatağımı topluyorum,görmüyormusun.bütün gün bununla uğraştım.çoook yoruldum
- ne güzel hadi dışarı çıkalım gezmeye
+ yok sen git ben çok yoruldum yatacağım
çocukların psikolojisini fena halde bozan bir yapım. Temennim dünyanın ve Türkiye'nin yapımda emeği geçen kimseyi affetmemesidir.
(bkz: embesil gençlik)
(bkz: embesil bir neslin müsebbibi)
...sev dünyayı açılır her kapı işte susam sokağııııııııı..." diye başlayan, "ah keşke olsa da izlesek" dediğimiz 90 lı yılların en çok izlenilen çocuk eğlence programıdır.şimdi ki çocuk programlarıyla karşılaştırıldığında ise; verdiği eğitici bilgiler nedeniyle açık ara öndedir. 90' lı yıllarda çocuk olan hepbirimizin gelişiminde katkısı inkar edilemez.
minik kuş = zamanında gerçekten öyle kuşların hayatta var olduğunu ve bir gün karşıma çıkarsa "aaa, ben seni tanıyoruuumm televizyondan, nasılsııınnn??" demeyi hayal ettiğim baygın bakışlı kuş.
kırpık = o daracık sepete nasıl sığdığını, orada nasıl yaşadığını anlayamadığım, sokak sakinleri bir şey istediğinde o küçücük yerde bir sürü şeye nasıl sahip olduğunu hayal edemediğimden, beni sinirlendiren ve bu yüzden pek haz almadığım aksine korktuğum ayakları gözükmediğinden olmadığını düşünüp bir yandan üzüldüğüm tüylü yaratık.
edi = yaygın ve güleç surat.
büdü = her gece edi tarafından uyandırılmaya mahkum olan uzun suratlı asabi insan parçası.
kurabiye canavarı = o kadar kurabiyeyi yiyip de doymadığından bizim eve de gelip yemeklerimizi bitirmesinden korktuğum çocukluk rüyalarımın kabusu tam anlamıyla bir canavar.
hemen bende susam sokağında geçen bir şarkıyı eklemek istiyorumm.
-güzel şarkı güzel şarkı güzel şarkıııı
-hey bu güzel şarkının başını hatırlayan var mııı??
-güzel şarkııı güzel şarkııı güzell şarkıı
işte böle giden başka bir sözü olmayan en sevdiğim şarkısı kısa ve öz *
hemen bende susam sokağında geçen bir şarkıyı eklemek istiyorumm.
-güzel şarkı güzel şarkı güzel şarkıııı
-hey bu güzel şarkının başını hatırlayan var mııı??
-güzel şarkııı güzel şarkııı güzell şarkıı
işte böle giden başka bir sözü olmayan en sevdiğim şarkısı kısa ve öz *
minik kuşlu, kırpıklı, edi ve büdülü, kurabiye canavarlı şahane program. bir de isimlerini bilmediğim ortalıkta devamlı yepyepyep diye dolaşan canavarlar vardı. edi ve büdüye eşlik ederlerdi sanırım. abimle onlara özenip yep yep yep diye dolanırdık evde. hey gidi günler...
başıma gelen en acıklıııııııı şeydir buuuuuuuuuu *hala gülümseyerek söylediğim şarkısını unutmadığım , ediyle büdüyü özlediğim , şimdi oynasa hiç kaçırmam dediğim küçüklüğe ait güzel hatıra
80ler çocuklarının beyninde bir şekilde sağlam bir yer edindiğini düşündüğüm bu enteresan yapımın o harika müziğini ahan da şu aşağıdaki adresten indirmek mümkündür, hatta olasıdır...
sev dünyayı vesselam http://www.hemenpaylas.co...oad/827330/susam.mp3.html
ilkokul birinci sınıftayken akşam 5 gibi okuldan gelip bi çırpıda öğretmenimin verdiği 1 sayfalık aynı harfi yazma ödevini yapıp geçerdim televizyonun başına..sonra başlardı susam sokağı..bir sürü çocuk koşardı çimenlik bi alanda..hep bende orada olduğumu hayal ederdim..edi ile büdü,kırpık,minik kuş,tahsin amca..birsürü arkadaşım olmuştu ne güzel..saçma sapan şarkılara eşlik ederdim..''Şeker pancarı Şeker Pancarı''bide'' Bir ki üç dört beş altı yedi sekiz dokuz on.Onbir onikiiikikiiiki!!''vardı ezberlediğim
''Hepsi benim senin hiç yok''hala kulaklarımda..o zaman farkında değildim büyümenin ne kadar korkunç bişey olduğunun..şimdi elimde olsa tekrar koşa koşa gelip ödevi bi çırpıda yapıp televizyonun başında olduğum o ana dönmek isterdim hiç düşünmeden..
tamirci tahsin amca'nın zehra abla'nın evini mahalleliye peşkeş çektiği bölümü aklıma kazıdım,kellerden o gün bugün korkarım.sol baştan sayarsak tahsin amca,zehra abla-teyze-yenge*,platon kırpık*,kitapçı,minik kuş.
