çoğu insanın çocukluğuna damgasını vuran programdır.
günümüz çocuklarının izlemek zorunda oldukları zırvalıkları görünce ''acil bir susam sokağı daha lazım'' diye düşündüren programdır aynı zamanda. zevkle izleten, izletirken öğreten, bir canavarın bile (bkz: kurabiye canavarı) nasıl sevilebileceğini öğreten doyumsuzluk içerir.
sevimlilik, masumiyet, sevecenlik ve çocukluğumdur.
80'li yılların sonu 90'lı yılların başlarında çocuk olanların* izlemeyi iple çektiği, o devrin tek eğitici ve eğlenceli çocuk programı. tahsin amca **, manav zehra *, sabiha teyze, zeynep abla, hakan abi, minik kuş, ve en sevdiğim karakter kırpık. ne güzeldi ve şimdiki kuşaklar ne şanssızlar aslında. o kadar alternatifin içinde* toplumun değer yargılarını, geometrik şekilleri *, kimi bilimsel bilgileri çaktırmadan öğreten ve aynı zamanda da eğlendikleri bir programları yok. olanı da olduğuna propaganda dolu.
susam sokağı okul çağına gelmemiş çocukları bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve aynı zamanda eğlendirmek
amacıyla hazırlanmış kukla, çizgi film, drama vs bölümlerden oluşan şarkılı türkülü, belli yaş grubundaki insanların hafızalarına kazınmış olan başarılı yapımdır. Program ortalama beşer dakikalık parodilerden oluşurdu. Bir tür karmaşık lunapark çizimi belirirdi ekranda, sonra fondan müzik girerdi. Kapı açılır, kocaman bir top kaydıraktan kaymaya başlardı. Rakamların yanından geçtikçe şarkı eşliğinde söylerdik: Bir-ki-üç döört beş, altı-yedi-sekiz-dokuz-on, on bir on ikiiiiihihihihi!Biz şarkımızı söylerken çok tan öğrenmiş olurduk 12'ye kadar saymayı.
Tırtıllar asla asla asla kahverengi pabuc giymedi, canavarların arasında kaldık, en sevdiğimiz sayı 6 oldu, önümüze ve sırtımıza dair şarkılar söledik, kurabiyelerimiz zamanla bir avuç kırıntıya dönüştü, komik şeylere farklı güldük, dağdan bir kız döne döne indi, ve bizim için bir çocukluk dönemi daha maalesef sona erdi.
cihangir'de bir sokak. ilk zamanlarda edi ile büdü'nün kankası olan insanlar burada oturuyor sanıyordum. sonra o manavı falan aradım,kurabiye canavarının dükkanını falan, bulamadım. ağladım
telefonu bulan muciti, burnu ve kulağı olmayan kermit'e burunluk ve kulaklık satmaya çalışan çılgın pazarlamacıyı hatırladıkça yarıldığım eğitici eğlendirici nostalji öğesi.
80 li kusaklarin izledigi; koca ayakli, koca gagali, iri yari bir kusu minik kus olarak cocuklara kakalayan; ögretici, seviyeli ve eglendirici bir trt programiydi...
hemen ardindanda atli karinca cocuk dizisi cikardi...
uzun süre kırpık isimli yaratığın bizim evede geleceğini sandığım,tırnak kesmeyi,el yıkamayı,bakımlı olmayı bana öğreten *pembe dizi tadında trt yapımı çoçuk programıdır.
edi ile büdü adında iki sevimli eşcinselin maceralarınında bulunduğu eğitici çocuk programı.edi ile büdü eşcinsel değildi arkadaştı diyorsanız, bende size minik kuş gerçeğini hatırlatırım.***