buranin rahvan atları ve buna mukabil at yetiştiricileri (bkz: seyis) ve mukabilinde at hırsızları meşhurdur. bugün veliefendi ve bursa hipodromları at sahiplerinden tutunda seyislerine kadar genel olarak suruçluların tekelindedir.
şanlıurfa ilçesi.
değişik bir havası var ilçenin.
şanlıurfa'yı ve diğer ilçelerini çok sevmeme rağmen hatta aşık olmama rağmen burayı sevemedim.
oldukça fazla öldürülen teröristler geliyormuş buraya. biraz pkk sempatisi varmış gibi. sempati olmasa da bir ağırlık var işte.
sevemedim ben. halbuki 20 dakklaık komşusu ne müthiş: (bkz: birecik)
Suruçun bir köyünde karakolunda askerlik yaptım için söliyebılırımki şehrin %90 pkk sempazitanı zaten suruça çarşıya salmıyolar önceki yıllarda bir asker ölmüş sanırım o zaman yasaklamışlar.
şanlı urfanın bdp şehridir insanları askeri sevmez ama çarşıda her hangı bı saygısızlıkta yapmaz suruç halkının çoğu kaçakçılıkla geçinir çok kaçak mal vardır çay sigara telefon her seyın kaçanı bulursunuz ucuzdur ama adi mallardır 2011 yılında prestij lüleburgazda 4,5 ytl suruçta 2 ytl idi varın siz düşünün.
şanlı urfanın sayılı bdp ilçelerindendir kürtçe ezan okuyan ilk ilçe olup hakkari ve ilçelerine taş çıkartırlar suruçta şehit çıkmamasının tek nedeni dağlık olmayışıdır.
ışid tarafından vurulan suriye'ye bağlı kürt şehri qobane'nin sınırın diğer tarafında türkiye sınırında yer alan komşusu ilçedir.
son 3 gündür bölgeye ışid zulmünden kaçan insanlara destek olmak üzere binlerce insan gitmektedir.
yardım tırları ve malzemeler taşınmaktadır. bununla birlikte çadırlar kurulmakta ve yaklaşan kış için sığınmacılara kalabilecekleri yerler oluşturulmaya çalışılmaktadır.
diğer yandan ilçeye ışid havantopları düşmektedir. ırkçı birçok enik duruma ses çıkarmamaktadırlar. vakti gelince vatan millet sakarya edebiyatı yapanlardan hiçbiri suruç kutsal tc sınırları içindedir ''vatan''a sahip çıkalım demez. genellikle bu ırkçılar şu sıralar ışid pyd'yi vuruyor oh ne güzel oluyor havalarındadırlar. ışid sınırı geçip kendilerini de vurmaya başladıklarında ne gibi bir söylem geliştirecekleri de şimdiden merak konusudur.
Yemeklerimize katılan havuç gibiydi aslında; bu turuncu parçalar güzelim 'yemekte' ne alaka diye sorma zahmetine girmediğimiz...
güzel günlerin geleceğini düşünürken karşı takım hep daha fazla kasmış oluyordu ve bir umutla yenebileceğimizi savunanlar, havucun faydalı olduğunu düşünenlerden farklı değildi.
Nihayetinde iyiydik hepimiz, fazla iyiydik doğarken. iyimser olmaya devam edenler de var hala; lakin hayatındaki her şeyin doğal şeklinin çirkin, olumsuz, asık suratlı olmak ve yaşadığı yerden nefret etmek olduğunu düşünenler de...
Gereksiz yakınmalarla kafa şişirirdi ve basit olanı seçti kimileri, hatta kendisine bundan bir eğlence bulup daha da ileri giderek başarısızlık ve hayal kırıklığından zevk alanlar bile vardı.
Hayatın doğal ve kaçınılmaz bir parçasının bedel ödemek olduğu söylenen bizler vardı bir de, aksi taktirde başarısız olacağımıza inandırıldığımız için seçmedik o basit olanı ve zihnimizin saklı derinliklerinde bunu öylesine kabullenmiştik ki tadını bozma pahasına atardık o havucu yemeğe...
her güne yeni bir katliam takviminde uyanan bizler şimdilik güzelim 'yemekte' ne alaka diye sorma zahmetine girmediğimiz bütün bu fedakarlıklarımızla gecen hayatımızda ödediğimiz her bedel bizi biraz daha yadsımayacaksa, yanımızda patlayan bombalar olmasa da henüz
bugün suruçta yakınlarını kaybedenlerin beta karotenden cok daha buyuk sorunları vardı.