geçen gün gribal enfeksiyon geçirdiğimden devlet hastanesine gittim. inanır mısınız hastanedeki insanların yarısına yakını suriyeliydi diyebilirim. üstelik hiçbir derdi olmayıp sırf garanti olsun diye, beleş bakım var diye gelen adamlar. sapasağlam kadınlar, gençler, çocuklar vardı. hiçbir dertleri olmayan. kadınlar bebeklerini kontrole getirmiş, yanlarında da en az 2-3 çocukla.
...ve o an aklıma geldi. şu suriyeli mültecinin bile beleşe girdiği siktiri boktan hastane hizmeti için ben zorunlu gss primi ödüyorum her ay. ödemezsem borç üstüne borç biniyor. lanet olsun ki yüksek lisans yapsam bile ödüyorum bu mereti. 25 yaş ve üstü her gencin ödemesi zorunlu. üstelik her ay 200 liraya yakın bir mevla. neden? cari açık olduğu için. bu cari açık da büyük oranda beleşe bakılan suriyelilerden ve kürtlerden kaynaklanıyor. onlar beleşe sağlık hizmeti görsün diye ülkenin asli unsuru türkler paralarını döküyor ortalığa. sonra da benden bu ülke için askerlik yapmam, vergi ödemem, zorunlu bir dünya sigorta yatırmam bekleniyor.
ne için? bana hizmet etmesi gereken devlet elin suriyelisine beleşe hizmet etsin diye! ama ülke dara düşse gider mi bakalım o adamlar bizim yerimize cepheye, ülkeyi savunmaya! adamlar beleşe ülkeyi bulmuş. ben de olsam ben de gitmem. bizden çok daha iyi koşullarda yaşıyor adamlar.
avrupa´nin türkiye´ye 3 milyar ödemesi ve bunun üzerine gelecek seneler de tekrar bir 3 milyar ödeme alacagi haberlerini takip etmemis kisi söylemidir.