başımıza bela olan ve olmaya devam edecek topluluk.
bugün bursa/inegöl'de aşkına karşılık bulamayan bir suriyeli, bir anne ve kızına saldırıp darp etti.
yine bugün istanbul'da 2 suriyeli, bir özbek gence dayak attı, sonra da özbek gencin boğazını kesmek suretiyle öldürdü...
bu tip münferit haberler hergün geliyor. sayıları artarak devam ediyor.
suriyeli pislikler karıştıkları suçlarda herhangi bir ceza almıyor, bir adamı kalbinden bıçaklayan suriyeli serbest bırakılıyor...
bu caydırıcı olmayan durum da onları daha terörize hale sokuyor.
yukarıdaki tabloda görülen sayı içişleri bakanlığının resmi sayısıdır, lakin türkiye'deki suriyeli nüfusu çok daha fazla.
türkiye'de kayıt dışı suriyeli sayısı 1.5 milyonun üzerinde.
türkiye'deki suriyeli mülteciler içinde 0-18 yaş grubu toplamı 1.8 milyon.
bunların yarısından fazlası eğitimsiz ve herhangi bir okula gitmiyor.
ülkemizdeki her 3 suriyeliden 1'i okur yazar değil.
ülkemizdeki kayıt dışı suriyeli kadın sayısı 600 binin üzerinde.
suriyelilere 40 milyar dolar harcanmamış olsaydı 2015 ve 2016 yıllarında hiç bütçe açığı olmayacaktı, ayrıca 2017, 2018 yıllarındaki bütçe açığı bu kadar fazla olmayacaktı.
dolayısıyla günümüzde yaşadığımız ekonomik kriz, yüksek enflasyon, yüksek faiz olmayacaktı, en azından bu kadar bir darboğazın içinde olmayacaktık.
üstelik bu suriyelilerin türkiye ekonomisine hiç katkıları yok.
zira 5.5 milyon suriyeli içinde çalışma iznine sahip suriyeli sayısı yüzde 10 bile değil. dolayısıyla suriyelilerin neredeyse tamamı kayıt dışı çalışıyor ve türk ekonomisine herhangi bir katkıları olmuyor.
suriyeli olsa yine iyi neredeyse tamamı suriye'de suç makinası olup zaten ülkede yakalanmak istenen, savaş olunca da bahaneyle kaçan suriye kürtleri. savaş devam etmese bile orada 2. sınıf vatandaş olacak adamlar suriye mültecisi adı altında ülkemize doluştu.
zira uluslararası antlaşmalara göre türkiye'deki suriyelilerin(allahın belaları) artık sığınmacı statüsü sona erdi.
isteyen halep'e, isteyen münbiç'e, afrin'e, tel abyad'a gidebilir. https://www.hukukihaber.n...-statusu-makale,6377.html
türkiye bir an önce uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını kullanıp bu başımıza bela olmuş topluluğu kendi ülkelerine göndermek için yasal işlemlere başlamalı ve türkiye'de tek bir suriyeli mülteci kalmayacak şekilde ülkelerine gönderilmelidir.
türkiye'yi çok seviyorlarsa pasaport alıp turist olarak geri gelebilirler tabi. turist başımızın tacıdır.
Referandum yapılsa, katılanların %80+ ninin ülkelerine geri dönmeleri için tercihte bulunacağı insan topluluğu. Muhtemelen
Başta bulunan iktidarın da yönetimi kaybetmesinde büyük pay sahibi olacak etkenlerden biri.
son seçimlerde akepenin hezimetinin ilk sebebi olandır.
adam öyle bir çomarki patileriyle yazabilse uludağda sözlükte tiamat2 ya da selia2 diye yazar olabilecek kapasitede, oyumu akepeye vermem bu suriyeliler gitmeden diyor.
Ülkemizde yeteri kadar misafir olduklarını düşünüyorum. Tabi ki ülkeleri düzelince gitmelerini istiyorum ama yaratık denilmesini de hoş bulmuyorum onlar da istenmedikleri yerde isteyerek kalmıyor. Sanki onlar olmadığında çok huzurlu bi ülkeydik de onlar gelince kudurmuşuz gibi her şeyde onları suçlu bulmak çok komik.
Aklı başında yöneticileri olan ülkeler sınırlarına askerlerini yığdı bunları içeri almamak için. Kaçak girenleri tekmeledi, aç bıraktı. Niye ? Kendi halklarını düşündükleri için. Bizde ise bu itler aç kalmasın diye her gün her şeye zam geliyor vergiler artıyor.
günden güne artan bir nefretle karşı karşıyalar. öğrencisi, esnafı, emeklisi mağdurken, ekonomik sebeplerden intihar ederken yardım almaları bu nefreti büyütüyor.
üzerlerinde, bir yere sığınmış insan mahcubiyeti görülmeyen topluluk.
evsiz kalsanız ve tanımadığınız biri size evinizi açsa, mesela koltukların üzerinde zıplayıp evdeki çamaşır makinesini kırmaya falan uğraşır mısınız? hayır tabi ki; edebinizle oturur, teşekkür eder ve minnettarlığınızı bildirirsiniz. fakat bu arkadaşların hepsi olmasa da çoğu, gelir gelmez birilerini bıçaklamakla ve kavgacılıklarıyla haber oldular kaç kez. hâlâ da devam ediyor bu durum.
kendi vatanımızda en azından huzurla yaşamaya hakkımız olmalı sanırım. avrupa'ya gidip orada huzursuzluk çıkarak tipleri medeniyetsiz olmakla suçluyoruz, onlara en ağır eleştirileri yapıyoruz. burada da farklı bir durum yok. bizdeki manyaklar yetmezmiş gibi bir de bunların manyaklarıyla uğraşıyoruz. empatiyi esas hak eden biziz diye düşünüyorum.
nereye giderse gitsin insan gibi yaşayan milletlerin mensuplarını bu yorumların dışında tutuyorum.