20 milyon dolar ettiğimiz yardımdan 15 tl düşürebilecek bir kazıktır.
beyler dün (bkz: nijeryalı saatçiye atılan büyük kazık) ı hatırlarsınız. o paradan elimde kalan 7 tl vardı. bugün koşu yaparken torbacılarla biraz oturup muhabbet ettim. muhabbet arasında torbacılardan birinin elinde sahte 100 tl olduğunu öğrendim. hemen bana vermesini rica ettim. o yavşakta 10 liraya satabileceğini söyledi. anlaştık, 100 lirayı aldım, biraz baktım çok gerçekçiydi.fakat cebimde 7 lira vardı. bunu ona verip 3 lira borcum olsun dedim. kabul etti(ne borcu amk. bir daha nerede görecem. o da biliyor vermiceğimi elinden 100'lüğüde kapmışım bari şunun 7 lirasını alayım diye kabul ett)
spordan sonra haliyle yoruldum ve acıktım. ne yalan söylüm dün mek danılsın'da yediğim hamburgerin tadıda damağımda kalmıştı. bu sefer canım börgir king'e gitmek istedi ama sahte parayı onlara yutturmam olanaksızdı. park köşesinde bir bank'a oturmuş çaresizce düşünüyordum. derken yanıma suriyeli bir dilenci yanaştı. 18 20'li yaşlarda, anlaşacak kadar türkçe bilen, dar kot pantolonlu, dar tşörtlü, ferdi tayfur'un gençlik zamanındaki gibi saçı olan birisi. o an hemen necip fazıl gibi düşündüm. kafamda ampul parladı. kendi kendime "ulan allah'ın sevdiği kuluymuşsun oğlum, iki gündür allah rızkını sanki sipariş vermişcesine ayağına gönderiyor" dedim. ve suriyeli genci biraz dertleşmek için bank'a oturtmaya çalıştım. o da hemen oturdu.
+ = ben
- = suriyeli dilenci(türçesi az olduğu için onun tam dediklerini değil, demek istediklerini yazacağım.)
+ ya kardeş sizde çok zor durumdasınız. savaş kötü, burada hayat zor
- evet abi ama türkiye çok iyi sağolsun bakıyorlar bize
+ bakacağız tabi sizler bizim kardeşimizsiniz
- sağol abi çok sağol
+ karnın aç mı ? bak doğru söyle çekinme benden
- vallaha aç abi
+ hmm ya ben sana yardım etmek isterim ama benimde elimde 100 lira var bunun 95'ini arkadaşa vermem gerek
- canın sağolsun abi çok sağol yinede
+ lan olum sevdim seni, delikanlı adamsın. iyi birisin(cebimdeki 100 liranın içinden 20lik banknotu çıkardım)
- sağol abi sende öylesin
+ bak kardeşim bu paradan 5 lira sana verebilirim, keşke elimde fırsatım olsada daha fazla yardım etsem ama maalesef benimde ödemem gereken borç var. sende bozuk varsa eğer al bunu bana 15 lira ver sende git 5 liraya benden bi yemek ye.
- abi sabahtan beri ailemin akşam karnını doyurmak için kazandığım para var(dedi ve çıkardı, 13.5 tl çıktı) bu kadar abi hepsi vallaha başka yok
+ tamam kardeşim mühim değil, canın sağolsun senin. sizler bizim misafirimizsiniz, sizleri el üstünde tutmak bizim boynumuzun borcu fakat eldende bu kadar geliyor
- sağol abi çok sağol gerçekten
(konuşma bu şekil bitiyordu ama içimde bir tuhaflık vardı. sonuçta bu dilenci bir muhacir ben ise ensar'ım. helallik alarak günah olmasını engellemem lazımdı. )
+bak kardeşim inan elimden daha fazlası gelse seve seve yapardım
- biliyorum abi çok iyi adammışsın çok sağol
+ sende iyi bir insansın kardeşim. hadi hakkını helal et.
- helal olsun abi sende hakkını helal et
+ helal olsun kardeşim.
dedim ve kalkıp gittim. o da oradan kalkıp gitti. sonra bir börgir king'e gidip karnımı doyurdum. heralde o da bim'e gitmiştir(hahaha)
allah'ım sana şükürler olsun bugünde karnımızı doyurduk. amin.
hahahah beyler biraz önce bunu bim'e girerken gördüm. bim'in karşısında tenha yerde durup beklemeye başladım. enayi içeride bir kaç erzak alıp kasaya geldi. kasa görevlisi fiyatı söyleyince çıkardı 20 tl'yi verdi. kasa görevlisi paraya biraz bakıp kalemle üstünü çizdi sonra bir şeyler dedi ve suriyeli eli boş olarak bim'den çıktı. çıkarkenki surat ifadesini görmeniz lazımdı. anası s*kilmiş emrah gibiydi. hahaha hala gülüyorum
allah'ım bugünde bu garibi güldürün şükürler olsun sana. amin.