aklıma şu sözleri getiren vakadır; (sanırım kanuni devri. yanlış hatırlıyorsam düzeltebilirsiniz.) fransa ve ingiltere arasında bir savaş patlak verir. vezirlerden biri bu olayı ve fransız elçilerinden birinin yardım talebini padişaha aktarır. Kanuni, "domuz köpeği ısırmış, köpek domuzu. bundan bana ne!" demiş.
gerçi benim tercihim, ikisini birden üst üst üste koyup... neyse, anladınız siz onu ama bunu becerebilecek otorite yok şu an maalesef.
noluyor burada? diyerek müdahele etmemiz gerek.
türk ordusu acilen tampon böle oluşturmalı, sınır güvenliğini sebep göstererek. sınırdan 10 km güneye inilmeli, bir daha da çıkılmamalı.
suriye'nin de geçmişte ırak'ta olduğu gibi birden fazla farklı yapıdan oluşan bir sisteme koştuğunun kanıtıdır. dikakt ederseniz pyd lideri türkiye'ye geldiğinde bizim olduğumuz bölgede rejim güçleri yok ve barınamaz, o yüzden bizim bölgelerimizde el nusra'nın ne iş var demişti. anlayacağınız kürtler ırak'ta olduğu gibi yine otonom bölgeye sahip olma peşindeler, nitekim ırak'ta saddam döneminde göstermelik özerklikleri vardı, saddam devrilince sonuç ortada. nitekim suriye'de de aynısı olacaktır, işin kötü ve garip olan yanı suriye ve ırak'ta da her iki yapı tam dibimizde. türkiye için mühim olan kurulacak olan otonom yapının doğu ve güneydoğu anadoluya etkisidir. esad ise bu kadar karmaşanın ortasında mutlaka gitmek zorunda kalacaktır, çünkü kürtler ne hizbullah'ı tanır ne de iran'ı ve onlarla savaşmaktan da geri durmayacaklardır gerekirse. kısaca suriye ırak gibi big felakete sürükleniyor. kazanan kesim ise belli oranda el kaide ve en çok da kürtler olacaktır. şahsi değerlendirmelerim şu yöndedir;