Avrupa'da fetih ve yayılmacılık orta çağ'ın bitimiyle beraber bitti, yerine bilim, sanat, teknoloji v.b. benzeri konularda ilerleme ve mevcut toprakta en iyisini yapabilme düşüncesi gelişti.
21. yüzyılda olmamıza rağmen bir tek türkler hala işgal, fetih ve yayılmacılık kafasıyla yaşıyor. Suriye'yi 3 saatte alacakmış. Al götüne sokarsın. Elindeki toprakta herkes huzur ve refah içinde yaşıyor da, suriye kaldı amk. suriye'nin yarısını içine almış, adamlar kendisine izin verilmeyen taksim'de yılbaşı kutluyor, hala suriye almaktan bahsediyor. boş ego mastürbasyoncuları.
bununla paralel olarak ne bilim, ne sanat, ne teknolojide bir halt yaptıkları yok. ancak inşaat yapsalar.
olması beklenen harekat ne afrin ne zeytindalı'na benziyor. bambaşka bir nitelikte.
bunun böyle olduğunu söyleyerek, harekat için yeterli hazırlık yapılması gerektiğini dile getiren ,afrin ve zeytindalı harekatını yöneten 2 nci ordu komutanı 31 aralık gecesi kararnamasi ile pasif göreve atandı.
çok farklı bir harekat senaryosu ile karşı karşıyayız. deaş bize ihale edildi. (pkk ya dokunursanız bozuşuruz diye şimdi aba altından sopa gösteriliyor)
hangi ülkeyi kaç saatte alırız hesabı yapan başka bir millet varmıdır acaba?
üretimin yok, tarım yok, teknoloji satamıyorsun a dan z ye dışa bağımlısın, enerji nin yüzde seksenini dışarıdan alıyorsun ve hala hangi ülkeyi kaç saatte alırız hesabıyla kendini okşuyorsun. bitti bitti. bizi alan çoktan aldı efendiler.
peki bunlar olası tehditlerse olamayası tehditler nelerdir diyecekseniz ahanda yazıyorum:
*zaten çok dostça bir yaklaşım sergilemeyen suriye insanının artacak olan düşmanlığı ve pkk ya vereceği desteği arttırması.
*her fırsatta suriyeye desteğini dile getiren rusya ve çin in resmi ve gayrı resmi yaptırımları.(rusya da türkiyeyi 3 saatte temizler.)
*suriye'den çıkma potansiyeli olan canlı bombalar.
*hükümetin götüne giren müslümanlığını diğer müslüman ülkelerin çıkarmaya çalışma çabaları.
*anasının amı kadar uzak yerdeki beyzbol sopasından tırsıp, kıçımızın dibindeki rusyayı iyice karşımıza alma potansiyeli.
*suriyeyi temizledikten sonra, iranın -yanlışlıkla- bir köyümüzü vurması.
*daha sayayım mı? yeter herhalde bu kadar. şemsiye girdi arkadaşlar geçmiş olsun. açılması da yakındır.
başlıklar o kadar dağınık ki nitelikli bir içerik oluşturmak zor. aklıma gelenleri burada yazacağım. 1. savaş konusunda ne kadar bilgi sahibiyiz? 2. savaşın doğuracağı sorunlara yönelik bir çözüm üretebiliyor muyuz? ve daha birçok soru... şimdi 1071 ve sonrasında (hedef 2071'e ithafen) içerisinde olduğumuz bütün savaş hikayelerini masalsı bir şekilde dinledik, bize bir masal anlatıldı çünkü. biz çok güçlüydük, cesurduk, korkmazdık vs... bu tarihe inanmamızı istediler. kimimiz inandık kimimiz sorguladık. rasyonel bir değerlendirme yapmadık, mantıktan yoksun diyalektik düşünceden uzak tutulduk (dikkat kategori geliyor) bir vardık ancak bunun toplumsal bir çözümlemesini yapamadık. savaş konusundaki bilgimizde dökülen kana eşitlendi. çözüm üretebiliyor muyuz? bu ülkedeki savaşa bir çözüm diyebildik mi? ( bu savaş değil, terörist saldırganlıktır diyen gelsin tartışalım) buna yönelik insani bir duruş sergileyebildik mi? hakikaten biz dik durabildik mi? bunlara cevap veremiyorsak ya da buna cevap verecek bir gücümüz yoksa gidelim 3 saat mi sürer 30 saat mi 30 ay mı sürer gidelim, ya da siz gidin görün gelin bizlere de anlatırsınız.
sapla samanı karıştıranların yorum yaptığı olası savaş.
arkadaşım, güneydoğu türkiye devleti'nin kontrolü altında, sen rahat ol.
senin bu mantığına göre, o öve öve bitiremediğiniz israil de hizbullah'ı ve hamas'ı bir türlü bitiremedi. gazze'den roket yağıyor dönem dönem, israil-hizbullah savaşı'nı da gördük 2006. abd, afganistan'da batağa saplandı, kabil dışında çoğu yer taliban'ın kontrolünde. neymiş, asimetrik savaş ile konvansiyonel savaş arasındaki farkı öğrenmen gerekiyormuş.
tekrar edelim: konvansiyonel bir savaşta suriye ordusunun türk ordusu karşısında pek şansı yok.
eskiden bi polat alemdaroğlu, şey pardon kemal alemdaroğlu vardı. yarım saat içinde 135,000 şehitle yunanistan'ı fethedebiliyordu.
şimdi hesaplayalım:
yunanistan'ın yüzölçümü vikipedia'ya göre: 131,957 km2
suriye yüzölmüçü yine vikipedia'ya göre: 185,200 km2
şimdi içler dışlar çarpımı yaparsak, 131,957 km2 0,5 saatte fethedilirse 185,200 km2 kaç saatte fethedilir?
el cevap: 0,70 saat yani hepi topu 42 dakika yapıyor. peki kaç şehit veriyoruz? aynı hesabı uygularsak çıkan sonuç: 189,471 şehit eder.
kemalistliğinden kimsenin şüphesi olmayan polat alemdaroğlu, şey pardon kemal alemdaroğlu'ndan daha mı iyi bileceksiniz diğer sair kemalistler? adam hesap kitap yapmış bi tamam işi çözmüş, ben de onun yöntemini suriye'ye uyarladım.