hatırlayan yoktu pek geçen hafta yılmaz özdil hatırlattı.
suriye sınırındaki mayınların temizliği için akp'nin nasıl kendini yırttığını. 877 kilometrelik hat üzerinde 10 kilometrelik enlemesine bant mayından temizlenecekti. akp'nin bu konudaki delice ısrarını herkes "gene satacak toprak arıyorlar" diye yorumladı.
el altından yaklaşık 9 bin kilometrekarelik toprak mayınları temizleyeceği iddia edilen bir israil firmasına verilecekti hesapta. bu bölgede de israilliler konuşlanacaktı. firmanın temizlemeden sonra tesisler kuracağı söylendi. "ne yapacaklarmış o tesislerse, kaç kişi gelecekmiş?" diye soranlara da o"rganik tarım yapılacak" kıtırı atıldı. yersen misali.
zaten aslı da ortaya sonradan çıktı. 44 yıllığına israil'e sınırda karakol arazileri vermeye çalışıyorlardı. yandaş basın örtbas etti, makarnacı-ihaleci kitle sikine takmadı, kürtçüler zaten alkış tuttu muhalif kitle ise ya bu kadarına da inanamadı ya da diziyle derbi arasında uyanamadı...
dış basında bu plan yazılmaya başlayınca recep hemen atarlandı. söyleyenler "şerefsiz" oldu. ahmet "il paglachi" davutoğlu alman hükümetine, amerikan hükümetine basınları için sitem etti. "açık ettiler elimizi kolumuzu bağladılar" diye. israil işi geçici süre yattı başka ülkelerden ya da yurtiçinden kimseye de vermediler ihaleyi.
türk ordusu mayın temizledi. hem de nerede akçakale'de 2-3 kilometrelik bir alanda...
katiller ve paralı askerlerden oluşan, omurgasını suriyeli ayrılıkçı kürtlerin oluşturduğu özgür suriye ordusunun attığı top mermisi yüzünden suriye'ye savaş açtık.
şu ana kadar 60'ın üzerinde kaybımız olduğu tahmin ediliyor. basın yazmıyor belki ama biraz yabancı diliniz varsa öğrenmek çok zor değil. haber üzerine haber geliyor. üstelik bunlar ilk kayıplarımız da değil. götünü yıkamaktan aciz suriyeli ayrılıkçılarla beraber oralarda savaşan onlarca askeri daha önce kaybettik. hatta afyon patlaması şehitleri de bu rakamın içinde. o meşum saldırının olduğu gün hazırlanan mühimmat alelacele suriye'ye gönderilmek için uğraşıldığından ve tedbirlerin gözardı edilmesi yüzünden infilak etti.
şimdi bu akşamki derbiye, kahvaltısına, facebook'da yazılacağı hatunun muhtelif uzuvlarına kenetlenmiş dünyadan habersiz kalabalığın hatırlaması gereken şey şu;
aranızdan birileri bu tezgah yüzünden ölecek...
üstelik ülkesini işgalden korurken ya da ülkesi için savaşırken değil. iktidardaki "genelde" emperyalizm, "özelde" sionizm işbirlikçisi hainlerin bu ülkeyi parçalamak için kurdukları tezgaha yardım ederken ölecekler.
hiç çocukları olmayacak, belki hiç arabaları, evleri ya da onları seven bir eşleri...
bir hiç uğruna, bir avuç toprak, bir hiç olarak ölecekler.
"bölgedeki gerginliği sürdürmek kimin ekmeğine yağ sürüyor?" sorusunun cevabı tarafından oluşturulmuş olması muhtemel durumdur.
örn: durumun yol açtığı yüksek doğalgaz, petrol vs. fiyatları, ordusunu yenilemek için bol kaynağa ihtiyacı olan rus yönetiminin işine ne kadar yarayabilir?