kotu mudur? kotudur. cunku siniri koruyan taraf biz oldugumuzdan, suriye'den de bunla ilgili para aldigimizdan; mayinsiz nasil siniri koruyacagiz, b plani nedir merak edilmesine yol acan olay.
ha iyi midir? iyidir. suriye sinirinda calisan atbaslari suriye'deki rezervuarlara daha yaklasacaktir. (bkz: atbasi)
güneydoğu anadolu bölgesindeki işsiz halka sunulması gereken yeni bir iş sahası, öyleki burda uzmanlaşıp dünyadaki çoğu mayınlı arazileri temizleyebilirler. toplam bir temizlik olur, iyi de olur he*.
Bu iş için ayrılan yüklü bir parayı tsk "maliyeti fazla" diyerek maliyeye geri teslim etmiştir ve mayınlar orada kalmaya devam edecektir. Bundan sonra artık filmlerden takip ederiz, mayınları çıkarıp satarak hayat alan mayınlarla hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukları.
askerliğini suriye sınırında yapmış biri olarak söylemeliyim ki geç bile kalınmış hadisedir. zaten o mayınların patlaması için toprağı kazıp mayının üstünde zıplamanız gerekiyor. topumuz kaçtığı zaman rahatça girip alabiliyorduk diyeyim de anlayın. bir çok karakolun mıntıkasında adamlar * zaten labirente çevirmişler mayın tarlasını, bin tane patika var. mayın döşenmiş neyime?
müslüman devletlerin arasına nifak tohumlarıyla birlikte mayınları da ektiler, şimdi çıkarırız ama şu kadar yıl o toprakları kullanacağız diyorlar ve bizimkiler de "ne demek, sen iste yeter" diyerek dalıyorlar konuya. hükümetin bu anlaşması dilerim aym'den döner diyeceğim ama o makamlar israil'in işine gelmeyen kararları almazlar, alamazlar. mayınların temizlenmesine evet, bunun israil ve suç ortaklarının eliyle yapılmasına hayır, hemi de böyyük hayır.
vatan millet aşkıyla yanıp tutuşan(!) amcalarımızın bop çerçevesinde israil şirketlerine peşkeş çekmek için 40 takla attıkları mevzu.
bu alan akdeniz'den başlayıp; hatay, kilis, gaziantep, şanlıurfa ve mardin illerini kapsar.
ortalama genişliği 300 metredir bu arazinin. arazide anti-personel ve anti-tank mayınları mevcuttur ve çoğu işlevini kaybetmiştir. suriye mayınlı araziye kadar tarım yapmaktadır. rahat olmalarının yegane sebebi, türkiye'den oraya değil, oradan buraya tehlikenin olabileceği. yani, savunmaya ihtiyaç duyacak olan suriye değil, biziz. suriye soğuk savaş döneminde rusya'dan yana biz ise abd'den yana tutum takındığımızdan bu arazi mayınlanmıştır.
tsk, dünyada mayın temizleme konusundaki en tecrübeli kurumlardandır. nato ve birleşmiş milletler adına gürcistan'da, afganistan'da ve daha birçok ülkede binlerce mayın temizlemiş, temizleme esnasında da onlarca vatan evladını şehit vermiştir yabancı topraklarda! başkasının ülkesinde bu işlemi yapabilen kurum kendi ülkesi için bunun maliyetinin 35 milyon dolara malolacağını belirtmiştir. yani kaba hesapla 7 gemicik parası!
tayyip amcamız daha önce israil firmasına vermiş fakat danıştay iptal etmişti bu ihaleyi. bop eşbaşkanı olmak kolay değil, büyük israil devleti'ni öngören projeye eşbaşkanlık edip de, büyük israil devleti'nin konuşlandırıldığı toprakların içerisinde olan bu araziyi israil'e vermemek olur mu? olmaz!
müslüman devlet muhabbeti yapan ibibiklere de selamım olsun, suriye'nin düne kadar devlet kurumlarında hatay'ı kendi sınırlarında gösteren haritalar vardı. 1998'de atilla ateş paşa reyhanlı'da alenen "suriye'ye bunu ödetiriz" diyerek savaş tehdidi savuruncaya kadar apo'yu himaye eden ve pkk kamplarına ev sahipliği yapan da, el muhaberat eliyle pkk'ya istihbari bilgi sağlayan da sanıyoruz brezilya idi bu arkadaşların gözünde. işinize gelince komünist düşmanı olursunuz, işinize gelince sovyet rusya'nın müttefiki suriye'ye "müslüman kardeşlerimiz" muhabbeti yaparsınız. hayat ne garip, vapurlar falan.
neyse, mayınlı arazi sayesinde caydırıcılığımız var mı? bana göre yok. mayınların çoğu söylediğim gibi işlevini kaybetmiş durumda ancak, bazıları da kafasına göre aşırı hassas. mesela hava sıcaklığının 55 dereceyi gördüğü bir günde toprağın ısınmasından mı bilinmez aniden patlayabiliyor. yerine göre.
mayınların yerinin nokta nokta belirlendiği harita da işlevini kaybetmiştir zira yeraltı sularının büyük etken olduğu doğa olayları neticesinde 60 yıla yakındır orada yatan mayınlar ciddi anlamda başka noktalara kaymıştır.
suriye sınıra sıfır noktasına kadar ekim, dikim yapıyor. biz ise 300 metre genişliğinde ve 200.000 dönümün üzerinde bir alanı boş geçiriyoruz. mayınlar temizlense bile bu bölge 2. derece yasak bölge ilan edilip, hava karardıktan sonra sivile yasak hale getirilecektir tıpkı mayınlı arazinin geri bölgesi gibi. bu bölgede yüksek teknoloji kullanılarak sınır koruma sistemi oluşturulmalı. zira dümdüz ovadır ve geçiş hiç de zannedildiği gibi zor değildir.
arazinin verimliliği konusunda ise şüphelerim var zira bu bölgedeki mayınlar çeşitli kimyasallar içermekteler ve yıllar boyunca toprak altında kalıp bozulmaları, aşınmaları sonucunda bu kimyasallar bu topraklara karışmış olabilir. o bağlamda toprağı sıktıkça bereket fışkıracak gibi bir yaklaşıma şüpheci bakmalıyız.
ayrıca ihaleyle toprakların yeraltı ve yerüstü tüm kullanım hakları devredilecek yani o arazide açılacak olan herhangi bir maden ocağı veya petrol, doğalgaz kuyuları ilgili şirketin insiyatifinde işletilecek. ilgili şirketin de bu işi rahatlıkla yapabileceğini, türkiye'ye zerre hesap vermeyeceğini ihanet yasası olarak kabul edilen büyük vatansever(!) tayyip amcamızın başında bulunduğu akp hükümeti'nin icraatı petrol yasası'nda görebilirsiniz. her şey yolunda... kuyumcu gibi işleniyor...
bop, bop eşbaşkanlığı, büyük israil devleti, petrol yasası, suriye sınırı'ndaki mayınlı arazilerin temizlenmesi için ısrarla israil firmalarıyla görüşmelerin sürdürülmesi.
hepsi birbiriyle ilintili ve adres akp genel merkezi.
şimdi bunları da söylediğimiz zaman darbeci, postal yalayıcısı, ergenekoncu ilan ediliyoruz bazı dick -alm. kalın- kafalılar tarafından.
söz konusu arazinin yüzölçümü israil yüzölçümünün üçte ikisi kadardır; ve muhtemelen israil şirketi vasıtasıyla siyonizm amaçlarına uygun şekilde yeniden dizayn edilecek ve mayınlar bizim elimizde ikinci gazze vakası olarak patlayacaktır.
akp'nin suriye sınırındaki arazinin temizlendikten sonra 45 yıl süreyle kiralanması konusu daha çok su kaldırır. eğer bununla ilgili yasa geçerse ki birçok akp'li buna karşı olmasına rağmen milletvekilliği tehlikeye düşmesin diye oy vereceğinden geçecek chp ve mhp tarafından mahkeme konusu edilecek ve yasanın iptalini sağlayacaktır. ayrıca akp'nin ne kadar (!) türkiye'yi sevdiğini rte'nin kökenine * baksanız yeter.
kendi arazimizi temizleyecek donanımımız yok bizim alın temizleyin sonra da tepe tepe kullanın toprakları işleyin mayın da sizin olsun topraklarda .yoksul köylüye bişey kalmasın . mevcut ağalık düzeninin yanında bi de mayın temizleyen yabancı ağalar ekleyelim. bu ülke hepimizin. kendi mayınımızı kendimiz temizleyelim.
olası bir toprak reformunda kullanılmayacaksa, alan işletmecinin pasaportundaki bayrağın ne önemi var diye düşündüğüm olaydır. Sonuçta israilli şirkete bile gitse ihale, adamlara toprağı kiralıyoruz, üzerindeki egemenlik hakkımızı devretmiyoruz. Ahmet ağa da, Şalom bey de orada üretim yapıp kendini zengin ederken devlete aynı oranda vergi vermeyecek mi?
üstelik "tarım alanı olarak kullanılmak üzere" kiralıyoruz. adamlar başka şey yapmaya kalkarsa, ne güzel olur. onca istihbarat birimimiz var, ispat eder mahkemeye gider, tek taraflı feshederiz. 3-5 sene içinde, bu kez mayınsız olarak gene devletin malı olur topraklar. ha istihbarat birimleri de israil uşağı diyorsanız, ben de size tatlı rüyalar derim.
ama bence en mantıklısı o topraklar aracılığıyla bir toprak reformu yapılıp, bölgenin feodal yapısının kırılmasıdır.
Ayrıca bu ihaleye "vatan toprağı peşkeş çekiliyor" diye karşı çıkan chp-mhp, sırf akp karşıtı olmak adına, popülist mnilliyetçilik yapıyor. gerçekçi değil.
ülkede yaşanan ekonomik kriz, terör, işsizlik gibi sorunlar bir yanda duruken ülke olarak oturup kalktığımız tek konu suriye sınırındaki mayınlı arazilerin akıbeti.
uzunluğu 877 km genişliği ise 350- 400 km olan yani yaklaşık 2 adet kıbrıs'ı içine alacak kadar büyük bir toprak parçasından bahsediyoruz. hatay, gaziantep, şanlıurfa, mardin, şırnak vbe hakkarinin sınırlarında bulunan mayınlı araziler elbette temizlenmelidir. öncelikle uzun yıllar boyu arazide herhangi bir işlem yapılmadığı için oldukça bereketli topraklardır. mayınların tamamen temizlenmesinin 4-5 sene süreceği bilinmektedir.
temizlenme işlemi ve ardından kiralanması düşünülen toprakların 49 yıl boyunca başka ülke tarafından kullanılacağı aşikardır. ancak temizleme işlemi ve kiralanması için asla ve asla israil düşünülmemelidir. biz kendi imkanlarımız ile bu mayınları temizleyip tarıma açarsak hem güneydoğu halkı kalkınacak hemde açıkça dile getirilmesinden çekinilsede terörede büyük oranda balta vurulacaktır. şuan ülkede işsizliğin ve işgücünün en yüksek olduğu yerlerdir mayınla araziye sınır olan iller.
ister körü körüne milliyetçilik denilsin, istersenizde akp düşmalığı ama ne olursa olsun mustafa kemal atatürk'ün ölümü göze alarak, hasta yatağından kalkarak hatay'ın alınması için ne kadar çaba sarfettiğini unutmamalıyız. şimdiki hükümet atatürk'ün çektiği çilelerin, yaptığı fedakarlığın, vatan ve millet sevgisinin milyonda birine sahip olmadığı için gönül rahatlığı ile toprak kiralanmasına sıcak bakmaktadır. nasıl olsa onların sözü değilmiydi. babamın malı gibi satarım diye.
bedelli askerlik çıkartılıp, buradaki bütün araziyi bedelli askerlik yapanlar temizlemelidir. O zaman bedelli askerlik kaç kişi yapacak çok merak ediyorum.
genel kurmay'ın; "ben temizleyemem, namsa temizlesin" dediği temizlik işi. aklıma neler neler getirdi ama paylaşmayacağım. bir fikir bombardımanıdır gidiyor, "suriye demizledi biz de temizleyelim." halbuki suriye'nin bizim gibi mayın ektiği falan yok, nerden çıkıyor bu haberler anlamıyoruz. hasılı kelam, mayınları temizleyelim evet ama biz temizleyelim diyeceğim meseledir. adam hem suriye ile bizi düşman ediyor araya belki büyürler ümidiyle binlerce mayını döşüyor, ardından bunları çıkarırım falan demiyor, demesine de gerek yok, bizim genel kurmay'ımız diyor ki; "o arkadaş gelsin ben yapamam, o bu işi biliyor."
yazıklar olsun, hatta yuh olsun, bir yuh da şu harita kaybolması mevzusundan dolayı gelsin, bendeen.
israil devlet başkanına rest çekip davos' u terk et, sonra da gel mayınlarımızı temzile kırk küsür yıl da keyfine bak diyen politikacılar istemiyoruz arkadaş! **