elinde dış güçlere karşı ekonomik, siyasi veya askeri olarak bir koz ya da yaptırım aracı bulunmayan (bulunduramayan) akp hükümetinin, savaştan kaçan mültecileri "mazlumlara yardım" bahanesi ile ülkeye alıp avrupaya karşı "vallah açaram kapıları haa" şeklinde koz olarak kullanması
suriye üzerinde planları olan egemen güçlerin arasında kalmadan ve sınır ötesine çok fazla geçmeden de uygulanabilecek askeri ve insani çözüm alternatifleri varken "olm bi mermi kaç para diye sorup vergiyi zammı kökleriz" mantığıyla amaçsız ve sonuçsuz askeri operasyonlar yapılması
sıkışınca abd ye, diğer türlü sıkışınca rusya ya yanaşırız, yolsuzluklarımız çıkınca "idlib, fırat ın doğusu, hüloooğ, osmanlı geliyor der gündemi rahat rahat değiştiririz" alternetifi yaratılması
şeklinde saçma sapan bir politikadır.
yüce ulu harika eşsiz bir dünya liderinden de bu beklenirdi.
zaten dünya lideri dediğin suriye'ye giren diğer ülkelere "beyler kusura bakmayın da suriye kendi içişlerini çözmeli, bu ne sizi ne bizi ilgilendirmez" demez.
