--spoiler--
Rusya: Suriyede kimyasal silah kullanıldığına dair iddiaların araştırılmasını muhalif güçler engelliyor. Birleşmiş Milletler temsilcilerine karşı muhalifler tarafından kimyasal silah kullanıldığına dair elimizde uydu görüntüleri var.
--spoiler--
Ayrıca ABD-Fransa-ingiltere 3'lüsünün müdahale konusunda mutabakata vardıkları söyleniyor. Zaten abd gemilerini akdenize indirmişti... Esad önümüzdeki kışı göremeyebilir... gelişmeler bu yönde sonuçlanırsa.
Irak'ta aynı yalanla 100.000 lerce insanı öldürmüş olanların yine aynı yalanla ortadoğu halklarına kan kusmak için sıraya girmesidir!
Batının ırak'ta kimyasal yalanı birbir ortaya çıkınca bunu yine ırak'lıların üzerine yıkmakta da usta...
--spoiler--
LONDRA-Rafid Ahmet Elvan el-Cenabi adlı Iraklı, ingiliz "The Guardian " gazetesine yaptığı açıklamada, Saddam Hüseyinin, bakteriyolojik silah geliştirmeye yönelik gizli bir programı bulunduğu yönünde yalan söylediğini belirtti.
Saddam rejiminin devrilmesini sağlamak için böyle bir yalan uydurduğunu söyleyen el-Cenabi, "Rejimi yıkmak için bir şeyler uydurma şansını yakalamıştım" dedi. El-Cenabi, "Ben ve oğullarım, Iraka demokrasinin gelmesi için gereken nedeni yaratığımız için son derece gururluyuz" diye konuştu.
El-Cenabi son söz olarak da "Belki haklıydım belki de yanlış yaptım?" dedi.
ABD , 2003 yılında Irak işgalini, Rafid Ahmet Elvan el-Cenabinin Amerikan istihbaratına iletiği bilgilere dayandırarak meşrulaştırmıştı.
--spoiler--
şerefsizce ve ahlaksızca takım tutar gibi lider savunan, karakterini ve kişiliğini sermayenin kölesi yapmış, muhtemelen daha önce Irak'ta abd askeri tarafından öldürülenleri ekranlarda görüp üzülür gibi olmuş ama umursamamış kişilerin "esad'u ekber" diyorsunuz iftiraları ile kabul ettiği ve yüzyıllardır süre gelen mezhep çatışmaları uğruna insanlığını sattığı daha önemlisi inandığı dinini sattığı sözde var olduğu iddia olunan silahlardır!
Suriye'nin dünyadaki en büyük 3. kimyasal silah stokuna sahip olduğuna inanmak Malta Milli Futbol takımının önümüzdeki dünya kupasında şampiyon olacağına inanmakla eşdeğer zeka gerektirir. Hatta Malta'nın şampiyon olacağına inanan daha gerçekçidir.
Biz bu filmi 12 yıl önce gördük! Muazzam bir yapımdı... Eşsiz bir holivud yapımıydı ağzımız açık izledik bir çoğumuz. Bir çoğumuzda inandı... Irak'ta kimyasal silahlar vardı. Irak bölgedeki en büyük tehditlerden biriydi ellerinde milyonlarca insanı öldürecek felç edici Botulinum toksin vardı... Irak'a müdahale edildi ve Irak özgürlüğüne kavuştu! hatta abd askerlerine dua bile ettik biliyorsunuz.
Şimdi Sıra Suriye'nin kimyasal silahlarına ve Suriye'de yaşayanların amerikan özgürlüğüne kavuşmasına geldi...Pek yakında inşallah...maşallah! Suriye'de kimyasal Esed tarafından yapılan bu katliamlara dur diyecek mübarek abd ordusu ve kutsal müttefikleri var inşallah.
Yalan söylemek bir anglo-sakson politikasıdır. Ülkemizde de bu anglo-sakson politik duruşu hakkıyla yerine getiren bir lider var... Harika yapıyor bu işi... Hatta bazen ağlıyor salya sümük! Hemde ölümüne sebep olduğu bir kişinin maneviyatı üzerinden!.
ABD vatandaşlarından değil ancak ABD'nin kendisinden nefret ediyorum! Bu kan emici dünyanın içinde onurlu insanlar var hala, insanlığını kaybetmemiş olan insanlar. Bazıları Ateist, Bazıları Protestan, Bazıları yıllarca abd emperyalizmine hizmet etmiş ama çıkıp doğruları konuşmaktan kısacası masum insanların hakkını savunmaktan geri durmayan cesaretli insanlar. Amerikan ve ingilizlerin kan üzerine kurulmuş yalan ve sahte belgelerle desteklenmiş politikalarını açık yüreklilikle öldürülme pahasına deşifre etmeye çalışan insanlar.
Geçtiğimiz günlerde rakamı tam olarak bilinmeyen, bazı yerlerde 600 bazı yerlerde 1400 diye anılan ve Esad yönetiminin kimyasal kullanarak bir çok insanı öldürdüğü yönünde sunulan iddialar mevcut... Geçmişe dönüp bakıldığında bunun daha öncede yapıldığını ve Irak işgalini oluşturan 3 önemli faktörden biri olduğunu herkes az çok yaşananlardan hatırlar ve bilir. En azından gönül gözü körelmemiş ve savunduğu siyasiyi lider yanlış yapsa daha savunmaya devam eden müslüman bir siyonist değilse yapar bunu.
28 Ocak 2003 yılında Mübarek ve müttefik ABD'devletinin lideri Bush Puştu dünyanın bir çok yerinde canlı yayınlanan bir basın toplantısı yaptı ve dedi ki;
- Şuan Saddam Hüseyin'in elinde 500 ton sarin-hardal ve vieks sinir gazı üretmeye yetecek kadar malzeme var.
- Abd istihbaratı saddam hüseyin'in elinde kimyasal madde taşıyabilecek en az 30.000 savaş başlığı olduğunu ortaya çıkardı.
- Saddam'ın elinde 38.000 litre Botulinum toksin üretmeye yetecek malzeme var. Bu milyonlarca insanın solunum yetmezliğinden ölmesi anlamına geliyor. *
- ingiliz istihbaratı ve hükumetinin ele geçirdiği belgelerde Saddam'ın Afrika'dan çok sayıda uranyum pastası * almak üzere olduğunu öğrendik.
Vicdanını kaybetmemiş ABD'lilerden biri olan ve CIA adına kimyasal araştırmalarda bulunmuş aynı zamanda bu doğrultuda abd hükumetine raporlar sunmuş ancak raporları çarpıtılmış kesinlik belirtmeyen cümleleri raporlardan çıkartılmış Peter Zimmerman adındaki biri ırak-ifşa adlı belgeselde şunları söylemiştir;
- Irak'ta olduğu bahsedilen Sinir gazlarının ömrü 2 aydır. Hazırlanan raporlarda bahsi geçen kimyasal gazların 1991 körfez savaşında ön görülen ve belgelenen gazlardır. 91 yılındaki önemli araştırmalara katılmış denetçilere ve analizcilere onaylattım eğer sarin gazını 12 yıl önce ürettiyseniz ve gaz sadece 2 ay dayanıyorsa onu içmeniz belki zararlı olabilir ama o artık sinir gazı olmaktan çıkmıştır. ***
ingiliz istihbaratına dayanan ve Irak'ın Nijer'den zenginleştirilmiş uranyum almak üzere olduğu ve geç kalınmadan müdahale edilmesinin gerekliği o dönemde abd'nin müdahale için kullandığı en önemli propaganda malzemelerinden biri olmuştu. Bunun içinde abd'li Emkli bir diplomat olan Joseph Wilson'u Nijer'e araştırma yapmaya yollamışlardı.
Joseph Wilson: 2002'de cia'den bir telefon aldım beni bir toplantıya çağırdılar. Bu toplantıda Irak-Uranyum ve Nijer 3'lüsünden bahsedildi. Nijer'e gitmem istendi bende bir program yaptım ve Nijer'e gittim. 22 gün boyunca çeşitli kişilerle temasta bulundum ingiliz istihbaratının elimize ulaştırdığı belge üzerindeki imzalar-kişiler hakkında bilgilere ulaştım. Hiçbiri gerçek kişilere ait değildi belge sahteydi bende böyle olduğunu belirttim ancak ABD hükumeti bu belgeleri kamuoyunda propaganda aracı olarak kullandı.
Joseph Wilson bunları söyledikten sonra 2008 de Condoleezza rice bir programda bu belgenin çok net olmadığını bildiklerini zaten çokta önemli bir belge olmadığını söylemiştir. Ancak 2003 de Irak müdahalesinde en çok kullanılan belgelerden biriydi aynı belge.
Tabi saddam'ın kimyasal silahları ile ilgili tek hikaye bu değildi Irak kralı Faysal bin Hüseyin'in torunu Haşimoğulları hanedanına mensup Sharif Ali bin al-Hussein adında abd himayesindeki Iraklı'da kendi vatanına ihanet etmekten ve kimyasal silah yalanına destek vermekten geri durmayanlardan biriydi. Sonuçta hanedanlık vardı, intikam vardı, geçmişle hesaplaşma vardı... O yüzden abd-ingiliz-yahudi bombaları ile ölecek Iraklı çocukların-kadınların camilerde tecavüze uğrayan kadınların-çocukların kısacası insanların bir değeri yoktu. Bu hanedan üyesi ABD'de kürsüye çıktı ve ABD halkına hitaben şöyle dedi
Sharif Ali bin al-Hussein; Saddam'ın kitle imha silahları olduğundan şüphemiz yok. Elinde kimyasal ve biyolojik silahlar olduğuna eminiz.
Tabi tek jurnalci arap hanedan Hüseyin değildi Yıllarca ingiltere'de yaşamış şii Ahmed Chalabi'de onlardan biriydi. Saddam'ın nükleer silahlara sahip olduğunu ve ortadoğu halklarının büyük bir tehlike altında olduğunu vurguluyordu. Saddam düştükten sonra Irak'ta ilk konuşmayı yaparken yüzsüzlüğünü gizlemiyordu...
Ahmed Chalabi; Açık yüreklilikle söylüyorum'ki başkan bush'un kararlılığı ve koalisyon güçlerinin bağlılığı olmasa bugün özgürlüğümüze asla kavuşamazdık. Başarının gerçek mimarı abd ve büyük Britanya halklarıdır. Irak halkı cesaretinizi ve bizim için yaptığınız fedakarlıkları asla unutmayacak. Bugün buraya yeni Irak'ın doğumunu müjdelemeye geldim.
Herhalde Ahmed Chalabi'nin bahsettiği özgürlük böyle olmalı.
işte Suriye içinde yapılmaya başlanan kimyasal silah oyunu tam olarak bu filmin bir başka versiyonudur. Biz daha önce izledik bu film... Filmler senaryolardan ibarettir holivud ustadır bu senaryo yazma işinde... Şimdi bu senaryoya en çok inananlarda elleriyle rabia yapanlardır. Müslüman kanının dökülmesinden, müslümanların kardeşliğinden dem vururken ve sahte göz yaşları ile ekranlarda şov yaparken gerçekten vicdanlarının olmadığını kanıtlarlar gerçek vicdan sahibi olan bizlere.
"Esad'ın Kimyasal Silah Depolarının Yeri Tespit Edildi"
Bakın yerli basında kimyasal silah haberlerine başlamış durumda. Bu Amerikan siyasetidir... Bu halk nezdinde olası müdahalelere zemin hazırlama operasyonudur. Ismarlama ve çirkindir.
yahu kendi topraklarında hakimiyetini kaybetmiş birinin hedefinde t.c olsa ne olur? Ne yapabilir...
Ne desek boş aslında ABD zengin-yakışıklı her istediğini elde eden genç erkek... Elde edemediğine tecavüz eder! 3-5 arkadaşına para verir kızı bağlatır bir ağaca tecavüz eder! sende pezevenkliğini yaparsın işte...istediğini alır o...
Ha sonra haktan hukuktan, temiz adaletten, ergenekondan, rabia'dan, mektuptan, ağlamaktan, islam'dan, müslümanlıktan, imandan bahsedebilirsin... Yer bu insanların çoğu bunu. Biz yemiyoruz o ayrı.
Velhasıl kelam Suriye'nin kimyasal silahları yalandır... Bu coğrafyada kimyasal silahı olanlar bellidir. Adana'da var mesela kimyasal silah herkes biliyor, kime ait olduğunu da biliyor. Bugün bu ülke 3-5 gerçek çapulcunun yüzünden ciddi anlamda bir felaket yaşayabilir ama kimin umurunda?
