kesinlikle babanneye ya da anneanneye kamp kurulup harika yemekleri mideye indirmek gerektiren bi durumdur.
gerekirse anne bu 2 uzmana devredilmeli ve gerekli donanımlarla eve geri gelmelidir.
yoksa çocuk evi terk eder baba da karıyı hiç düşünmeden boşar.
biraz ayrı kal bakalım...
o bayıldığın hamburger menüleri dilediğin kadar ye, göbeğin yağ bağlasın.
üstüne özle bide anneni.
hoş yemek gözüne görünmez ya, illa ki konu yemekse şu an, onun yemekleri de en güzel gelir.
emekleri de.
yalnızca "herkesin annesi kendine göre güzel yemek yapar" mantıgından sıyrılabilmiş, objektif bireylerin değerlendirmesini yapabileceği annedir.
asla unutmayın ki bir evlâdın damak zevkini, toplumumuzda "anne" belirler. annenin küçüklükten alıştırdığı kıvamlar ve tatlar, çocuğun o yemegin asıl halini öyle bellemesine neden olur. **
fakat yaşının ilerlemesi ile sosyalleşen çocuk, gerek arkadaşlarının evinde, gerekse öğrencilik hayatında değişik damak zevklerini tadınca, annesinin yemeklerine olan bakış açısı degişir. aylar ayları, yılları yılları kovalar ve kızımız serpil git gide serpildiğinde sevgilisinin yaptığı pilavın, annesinin pilavindan bile daha güzel oldugunu iddia eder. çünkü artık yavrumuz objektif degerlendirme yetisine sahip olacak kadar fazla çeşit yemek tüketmiştir.
kısacası vardir efenim kötü yemek yapan anneler! her anne kutsaldır lakin her anne iyi yemek yapamaz! bu açık ve seçik yetiştiriliş meselesidir.
elinin bereketi olmayan hatundan anne olursa babaneye koşturan çocuklara kızmak pek mantıklı değildir.
atalarımız boşuna söylememiş: "kadın var, arpa unundan aş yapar; kadın var, buğday unundan keş yapar" diye.