gecenin karanlığında karşı apartmanda beliren komşu kızının, onca soğuğa, zatürre tehlikesine rağmen saatlerce "bir kez olsun kıpırdamayışı" bile bir kuşkuya mahal bırakmadan kesilmesi. hem de en tarz, en kasıntı pozlarla. annenin "oğlum kafayı mı yedin? donacaksın orda gir içeri" çağrılarına karşılık vermeyeşin ardından sabah karşı balkonda duran şeyin kova içine ters dikilmiş vileda sopası olduğunu farketmek.
çok utanıyorum lan!
Yıllardır çeşitli sınavlara girip, daha küçük bir çocukken ders çalışmaya başlayıp, hiç bir bok olamayacağını daha üniversite bitmeye yakınken anlamak.
-türkiyenin avrupalıların gözünde görgüsüz, ayı, ve arap zannedilmesi. ulan bizden fakirleri, gerileri bile böyle düşünüyor ya arkadaş tek kelime edemiyorum
-kız arkadaşın yurtdışından döndükten sonra tamamen farklı bir insan olması. sadece 1 yıl..