benim çocukluk kahramanım nickime bakılınca ne kadar sevdiğim anlaşılan çizgi roman kahramanı süperadam.Ayrıca yeni filmdeki brandon routh da reeeve den sonra cuk diye oturmuş..
eminem'in 2002'de piyasaya sürdüğü the eminem show albümünden bir parçadır. 5 dakika 50 saniye sürmektedir. şarkıdaki kadın sesleri dina rae'ye aittir. şarkının klibi de çekilmiştir; ancak klip sadece 8 mile filminin dvd'sinde mevcuttur. klipte gina lynneminem'e eşlik etmiştir.
mazhar alanson'un "insan olmak yetmez, yetmiyor bazen, süperman süperman olmak lazım bazen" sözlerinden, süperman olunca herşeyi halledeceğiniz gerçeğiyle karşılaşır ve sevinirsiniz. fakat şarkıyı tamamen dinlediğinizde nasıl süperman olunacağına dair tek bir tüyo bulamayıp o bunalımlı halinize hışımla geri dönersiniz. ama bilirsiniz ki; süperman olmak iyi birşeydir. çözüm bulmaktır. bununla ilgili her film, her şarkı bunu anlatır.
masraflıdır kendisi. kıripton nere dünya nere. kader kurbanı olduğu düşüncesindeyim şahsen. ama burada yeterince dert var. istemiyoruz süper müper man. eh gelicekse de kurban bayramında gelsin, işe yarar en azından.
her kahramanın zayıf noktaları ve zaafları olduğu gibi, süperman'in de zaafları ve zayıf noktaları vardır. ha süperman, ha clark kent farketmez, sevdiği kıza bir şey olması süperman'in zaafıdır, kriptonit ise zayıf noktasıdır.
her şeyin mükemmel olmasını beklemek ise ayrı bir şeydir, ayıptır günahtır.
çocukluk kahramanımdır. o zamanlar * star wars çılgınlığı yeni başlamıştı ve kahramanlarının oyuncakları piyasaydı. * o kahramanlara pelerin giydirir, boyar ve süperman yapardım. bu beni çok mutlu ederdi. ayrıca 3 seriyi de sinemada izlemek benim için büyük bir gururdur. *
çocukluğunu 90 lı yıllarda geçirenler için ayrı yeri vardır. okuldan gelince kanal d de dizisini izlemeden yatılmazdı.*teri hatcher oynardı o dizide. seneler sonra çaresiz ev hanımı oldu bu kız. bi de boyuna çarşaf dolayıp yataktan yatağa atlama heyecanı aşıladı bu süper abi bize. sevdirdi kendini.
Yenilme olasılığı olmamasına rağmen insanların hala heyecanla izlediği super kahraman.
Hiç bir yeri kurşun geçirmez saniyeler içerisinde dünyanın çevresinde dolaşır, dövüşmeye erindiğinde gözünden ışınlar saçar, bazen değişiklik olsun diye güçlü nefesiyle fırtınalar aratır.
Yaniişin aslı duruma göre yeni süper güçler uydurur kendine.
senelerdir reklam olsun diye kripton beni fena yapıyor diye palavralar atmıştır.
Lakin son filminde kripton ile yaralanmış olmasına karşın kriptondan yapılmış (nuraya dikkat) koca kıtayı yerinden söküp uzaya çıkararak dünyayı kurtarmıştır.
diğer kahramanların aksine o, doğuştan süperdir. Ne teknoloji yardımı (Batman), ne böcek ısırması (spiderman)vb. dış etkenlere bağımlı olmadan, doğuştan farklı, karizmatik gurbet adamıdır.
tüm süper kahramanların olduğu gibi, süpermen'de ortaya amerika'da çıkar. ancak, bilinen diğer kahramanlardan bir yönüyle ayrılır.
o, safkan uzaylıdır, çakma kahraman değildir. böcek ısırması, radyoaktif ışınlar yoktur ortada. düzenli bir aileden yine düzenli aileye hediye edilir malumunuz. aradaki zamanı atlıyorum, biliyoruz zira.
cift kişilikli haline gelince, bunun kendini ve ailesini korumak amaçlı, bilincli bir secim olduğu anlatılır. bu pısırık ürkek ve katip görünüşünü aniden değiştirip, cevval bir yiğit haline dönüşüp, kötülüklerin hakkından gelmesi onun için çocuk oyuncağıdır.
tanrı özellikleriyle bezenmiştir. en gizli şeyleri duyar, görür, uçabilir falan filan...
bu arada fingirdeşmek ihmal edilmez. o pısırık gazeteci kimliği ile kızları tavlayıp, süpermen kimliğinde anında nirvana'nın yeşil çayırlarına uçurur. kötülerin düşmanı, iyilerin dostu selena kadar güzel olmasa da, cillop gibi delikanlıdır sonuçta. herkes süpermen'e hayran, fan kuluplerini kurmuş kızlar, çığlık cığlığa. lakin, insan ve uzaylı kimliği sürekli bir savaş halinde. kolay mı? bir bedende iki kimlik. zor tabii.
savaş dedim de savaş beni andı; ırak'ın işgalinde yerli ve yabancı pek çok "men"e kucak açmış amerika'nın kerbala kumlarına saplanıp kalmasına engelleyemedi bu men.
hiç unutmam, o kadın askerin ıraklılar tarafından rehin alındığı dönemde, tüm dünya arnolt yada burus vils tarzında kahramanların, askerin tutulduğu yere camdan hızla dalarak, operasyonun tamamlanacağını beklemişti.
beyinlerimize hücre düzeyinde işlenen bu bilgilerin "boyuneğme" şeklindeki tezahürünü ise hep birlikte görüyoruz.
dünya görüşümüzü öyle teslim ettik ki, itirazsız kabul durumunda, alamut kalesindeki cariye ve askerlere dönüştürüldük.
neyse, konuyu dağıtmadan süper bir gücün korumasına ihtiyacımız olduğunu, zevk içinde asil kanatlarının altına sinmeyi, red halinde süper güçler tarafından lime lime edileceğimiz mesajı verilir alttan alttan. zaman zaman bu alttan göstermeler su yüzüne çıkar ve ortalık yanar.
beklenen ve bilinen sonuç: süpermen'in kafası 1500 olduğu bi gün, dünyanın etrafında turlarken, amerika tarafından dünya yörüngesine yerleştirilen bir uyduya çarparak istanbul'a düşer.