yönetmenliğini x-men serisinin ilk filmini sinema literatürüne çok iyi biçimde kazandırıp,the usual suspects gibi sinema tarihi'nin en iyi filmlerinden birisine imza atmış bryan singerin yapacağı,21 temmuz 2006'da gösterilmesi beklenen,superman dayı'yı brandon routh'un oynayıp,christopher reeve gibi efsanenin üzerine nasıl bir oyunculuk çıkarcağını merakla bekleten,superman'ın yanık olduğu yavuklusunu ise kate bosworth ablanın çıkaracağı,merakla beklenen film..
*çizgi roman konseptine sadık kalınarak hazırlanmış senaryosunun üzerimde bıraktığı etki bir ömür boyu silinmeyecek. Superman 'in sadece bir sinema filmi olmadığının bilincine varmış izleyenleri serinin bu son filminden büyük keyif alacaktır. filmi izlerken çizgi romanın sayfalarını çeviriyormuş hissi yaşıyorsunuz. bu büyük bir haz veriyor. süper kahraman filmlerinin temelini oluşturan çizgi roman konseptini anlamamakta ısrar edenler eleştirmek için yine kendilerini fazlasıyla yoracaklar. amerika'da da yapımda yer almak isteyip beceremeyen, işi alamayan kesimin etkisindeki medyanın yansımalarını ülkemizde görüyoruz.
serinin diğer filmlerine göre superman 'in sorunlarını, yaşadığı ikilemleri; izleyici sıkmadan, dozajında bir aksiyonla harmanlayarak vermeyi başarmışlar. sinema tarihinde, daha önce farklı bir aktörün canlandırdığı karakteri üstlenip bunun da hakkını veren ender isimlerden olacak brandon routh.
bu film için "superman aksiyon filmi olmaktan çıkmış aşk filmine dönmüş" satırlarını yazan bir gazetedeki sinema eleştirmeninin değil suç. ona o kalemi verip, bu kapıdan ekmek yemesini sağlayan iş verenlerinde. yoldan bir adamı çevirip cebine para koyduktan sonra sinema eleştirmenliği yapmasını istesem o da yapar aynı kalitedeki gözlemi. ben bir daha o gazeteyi alır mıyım? hiç zannetmiyorum..
**aksiyon sahneleri söylendiği gibi yetersiz değil. bir superman filminde special effects olması gerektiği kadar, doğru yerlerde verilmiş. eleştirecek yer aramak için kendini kasan amerikan basınının etkisinde kalan türk sinema yorumcuları hata ederler.
kevin spacey'nin lex luthor gibi kariyerine ters düşecek bir karakteri canlandırması sanırım bryan singer'a the usual suspects yüzünden duyduğu minnettarlıktandır.
brandon routh'un iowa'lı olması yani superman gibi orta amerikalı kasaba çocuğu oluşu örtüşen bir özellikti. brandon routh'un temiz ve saf görüntüsü clark kent ile uyum sağlıyor.
x men 'ciler de istedikleri kadar çamur atsın bryan singer'a. bundan sonra bizimdir*. şakası bir tarafa anlından öpesim geliyor adamı.
--spoiler--
*çizgi romana sadık kalınarak, superman 'in gücünü güneşten alması beni en çok sevindiren unsur olmuştur. önceki filmlerde gücünün kaynağı dünya ya da güneş sistemi bütünü olarak geçerdi.
**superman 'in gözüne sıkılan kurşun mükemmel bir detaydı. bu film bize çelik adamın gücünün sınırlarını anlatmak adına serinin önceki yapıtlarına göre daha fazla fikir verdi. bir adım öne geçti. az ve yetersiz olduğu iddia edilen aksiyon sahnelerini ele alalım; az ama superman 'in gücünü ifade etmek adına serinin en başarılısı. yetersiz diyenlere hadiseyi görecelilikten çıkarıp, madem az sayıda aksiyon sahnesi var 260 milyon dolar harcandığına göre nasıl kalitesiz oluyor? diye sorarım. ne bekliyordunuz yani matrixe çevrilip şaklabanlık yapılmasını mı? kendi özündeki based ondc comics temelinden çıkmış saf yapımları kaldıramıyor herhalde.
-james marsden 'ın canlandırdığı richard white karakterinin lois lane 'i yani nişanlısını kurtarması, buraya nasıl geldin sorusuna "uçarak geldim" cevabı, kadınlara biraz da süper güçlere sahip kurtarıcı beklemeyin azıcık etrafınıza bakın mesajı vermek adına mükemmeldi.
edit: anladık ki kripton 'a git-gel 5 sene sürüyomuş. e mantıklı zaten, uzay aracına superman 'i 1 yasinda yoktu koydular, 4,5 yasinda falan geldi. superman de gidis donus 5 senede ancak halletti tabi gebze harem minubus hatti degil ki bu. yalniz benim anlamadigim o beraberinde geldigi meteorlar neydi oyle. ekşi sözlükte şu film hakkında atıp tutan, mantık hatası ararken salaklığın önde gidenini yapanlara özel mesaj atamamak deli ediyor işte adamı. tek tek cevap veresi geliyor insanın.
--spoiler--
kötü eleştirileri filmin konusunun ağar işlenmiş olması,efektlerin pek etkileyici olmaması olan,brandon routh ve kate bosworth'un büyülediği,şu superman'de tam evlenilcek adam valla dedirten film.
manita ellere yar olduktan sonra kahredip ani kararla pelerini pembe atlastan diktirten süperkahramanın dönüş hikayesi,bu kahraman olayı malum kıtanın dışına çıkmaz mı arkadaş,kalk kriptondan denk getir...tövbe tövbe..
hayal gücümün daha fazla şeyler beklediği filmdi. sanırım ikinci kez seyretmek daha fazla fikir vereilir. ben de diğerleri gibi güneşten alınan enerjiye hasta oldum. yannız uçağı zar zor durduran süper abi koca kıtayı kaldırdı. o sırada tsunami neyin olmadı ki, içi kriptonit doluydu vs gibi yerler tam cezbetmedi beni. bir de bazen çok yavaş uçuyor gibi geldi. loisle olan sahnelerde değil elbet. oki dünyayı tersine çevirmiş büyük kahraman anca ses hızında uçuyommuş gibiydi beğenmedim. öyle hızlı hareket etmeliki göz görememeli. çizgi romanlarda sadece kırmızı mavi bir ışık belirir. bir de hala bir gözlük insanı nasıl tanınmaz yapar anlayamıyorum. çocuğun onun çocuğu olduğunu anlamıştım. özellikle kriptonitten etkilenmemesi sahnesinde hah dedim bu o şaşırtıyolar bizi...
he gene o güçlü adam teknenin yarısını kadırırken bi ıkınmalar filan.
ya benim süperman im çok güçlü ya da bu biraz bişi işte.
ayrıca kriptoniti iki kere saplamamışlar mıydı?
hah adamı poster görüntielrinde beğenmemiştim. lakin özellikle profilden chritopher reeve e aciip benziyodu helal olsun dedim.
lois lane yeni aşkımsın...
Gerizekalı tiglon veya o alanla ilgilenler yüzünden superman'e hayat veren sungur babacan yerine supermanı başkasına seslendirmeleri yüzünden bile ilk başta filmden soğudum.Brandon routh ile reeve arasındaki en önemli fark routh'un çok soğuk ve tam bir ''uzaydan gelen''tadında olması ki bu tabuyu reeve le yıkmıştık ve arkadaşımız sayesinde tekrar oluştu,varolsun.ikinci konuda bence senaryo çok saçma.Yok efendim superman dünyadan kaçmışta sonra dünyaya gelmişte oğluda varmışta etmişte ohhoooo.Filmin geçmişi eski seriye dayanmışken ve eski serinin 3'ü saymassak her bölümünde lois superman'e aşıkken burada neden supermane ihtiyacımız yok diye bir yazı yazıp birde üstüne pulitzer alıyor.Kesinlikle pulitzer alamaz çünkü başkanla lobisi yok ve aynı zamanda bütün amerika ve dünyanın çoğunluğu supermani severken onla en fazla makara yaparlar.Bu yüzden film olmamış.....
"Superman' e neden ihtiyacımız var? Çelik adam Christopher Reeve'in deniz mavisi gözlerinde canlanalı nerdeyse 30 yıl olmuş. Kimler geçmedi ki bu süreçte:..." müzik ve fotoğraflarla yoğurulmuş yazının devamı için:
the dark knigt'tan sonra izlenildiği zaman ne kadar dandik olduğu anlaşılır.
--spoiler--
superman'in geri dönüşünü söyleyen haberlerden birinde superman'in gotham city'de görüldüğü söyleniyor. ne işi var süperman'in gotham city'de? batman yok muydu orda???
--spoiler--
bilim kurgu sinemasının yüz karası olmaya aday, bilime hakaret niteliğindeki, mantık hatalarıyla dolu, aksiyonu az, dumuru çok süperman serisinin en kötü filmi. oyunculuk, senarya, özgünlük, yönetmenlik anlamında başarısız olan hollywood filmi.
içerisinde bu filmi seyretme isteği bulunan şahıslara bir adet turist ömer uzay yolunda sinema filminin temin edilip izlenmesi şiddetle önerilir. en azından daha komik ve daha mantıklı hem de daha bilimsel sahnelere rastlanabilir.
bir film için yorum yaparken duygulardan arınıp sadece sinemasal değerlendirme yapacak olursa bu film başarılı bir filmdir.
oyunculardan başlayalım. herşeyden önce ilk yapılanın güzelliğinin ayrı bir değer taşıdığını hesaba katarsak christopher reeve'in yerini hiç kimse tutamaz ancak brandon routh superman ve clark kent karakterlerini güzel bir biçimde yansıtmıştır, ve ayrıca tip olarak daha doğru bir seçim düşünemezdim inanın bana.
lois lane karakterini oynayan kate bosworth'un de başarılı bir iş çıkardığını düşünüyorum. kevin spacey'den yola çıkarsak lex luthor için konuşmaya gerek yok zaten.
gelelim filmin konusuna:
--spoiler--
yahu arkadaş nesi mantıksız anlamadım gitti?
kripton gezegeninde sağ kalanlar olduğu ihtimali üzerien adam kalkmış kendi gezegenine varsa kendi insanlarından hayatta kalan, onları bulmaya gitmiş. sen olsan gitmez miydin? belki hiç görmediğin annen, baban yaşıyor.
neyse o gittiği sürede tek büyük aşkı ve ona aşık olan ve muhtemelen gitmesinin verdiği sinirle "dünyanın neden superman'e ihtiyacı yok" isimli yazıyı yazan lois lane, yazısıyla belki de superman'e tepkisini dile getirmiş, ve bundan ötürü ödül almış bir gazeteci. doğru superman yoksa dünyanın da ona ihtiyacı yoktur. bizim var mı ki? belki vardır. neyse. derken uzun yolculuğunun ardından dünyaya geliyor.
super adam uçak sahnesinde uçağın üstüne çıktığında ayak sesleri duyulduğunda, uçağı kurtardığında hiç mi duygulanmadık arkadaş? ben duygulandım şahsen, tüylerim bile diken diken oldu. tıpkı ilk superman filmindeki o helikopter sahnesi gibi etkileyiciydi, ama yine dediğim gibi hiçbirşey o ilk superman filmlerinin yerini tutabilir mi? tutamaz.
gene neyse; uçak sahnesi o kadar güzel yansıtılmış ki, sırf o sahne bile film için olumlu şeyler düşünmeye yeter benim için. ayrıca lois ile superman'in buluştuğu ve superman'in lois'i uçurduğu sahneyi düşünmek lazım. yukarı çıktıklarında superman lois'e "duyuyor musun?" diye soruyor, lois "neyi?" diye sorunca superman ona "bütün insanları, beni çağırıyorlar" diyor. işte bu sahne aslında insanların superman'e ihtiyacını dile getiriyordu.
lex luthor'un dünyaya kaos getirme ve superman'i öldürme planları. kriptondan gelen taşları kullanarak yer kabuğunu kriptonite dönüştürmeyi başarıyor ve kriptoniti superman'e saplayarak adeta onu ölüme terkediyordu. lois ve tayfası superman'i buluyor ve taşı çıkartıyordu. "gücünü güneşten alan" kahramanımız dünya yer kabuğundaki kriptonit tabakasını sökerek hem dünyanın dengesini yeniden sağlıyor hem de kendisini öldürebilecek bu etkiyi, belki de dünya için ölümü göze alarak uzaya fırlatıyordu. bunlar dışında lois lane'in küçük oğlunun superman'den olduğunu öğreniyorduk.
--spoiler--
filmle ilgili olumsuz eleştirim şudur ki superman'in kriptondaki simgesi olan büyük "s harfi" onun göğsünde ve sırtındaki pelerinde yer alırdı. ancak bu filmde sırtındaki pelerindeki simge yoktu, ve kostümü christopher reeve superman'ine göre daha koyu renklerdeydi.
ayrıca filmde dikkatimi çeken bir durum ise daily planet'teki teleziyonlarda superman'in görüntüleri yayınlanırken lois'in oğlunun clark'a bakışı ve sonrasında yeniden ekrana bakışı. clark ile hergün beraber olan ve superman'e aşkı olan lois lane bile farkedemezken, ikisini de ilk kez gören çocuk benzerliği farketmişti. sanırım burada clark kent'in bir gözlük, takım elbise ve saçların taranması farkıyla superman kimliğini gizlemesi olayındaki absürtlüğe gönderme yapılıyordu.
neyse bence film olarak değerlendirir, sadece bir superman filmi olarak başarılı bir filmdir. kaldı ki imdb de puanlarına baktığınızda superman 3 ve superman 4 ten daha fazla puan aldığını, superman 2 filmine de kıl payı geçildiğini görebilirsiniz. brandon routh olmasa da yeni superman filmlerini bekliyoruz, ama bu kez lex luthor haricindeki kötüler olsun lütfen.
an itibariyle birinci saatin birinci dakikasının ellinci saniyesini izlediğim film. artık senaristin mi yoksa yönetmenin mi fikriydi bilemedim ama aynen şu replik geçmekte: "metropolis, houston, gotham ve diğer yerlerden haberler yağıyor." bu haberler de tabi ki superman'ın müdahale ettiği olaylarla alakalı haberler lakin superman'ın gotham'da ne işi var? kapı gibi batmanimiz varken superman gotham'dan uzak dursun!
guya super kahraman filmidir. ama superman filmi bir tek yumruk bile atmadan bitirmistir. neyse ki zack synder man of steel'i cekti.
sinemada izlerken ufak kuzenimi bir guzel uyutan filmdir ama sagolsun.